Gönderen Konu: Ölünün odası  (Okunma sayısı 577 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21541
  • Rep 3950
Ölünün odası
« : Ağustos 26, 2018, 07:38:43 ÖS »
Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;
Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş.
Sütbeyaz duvarlarda çivilerin gölgesi
Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi…
Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü.
Bezin üstünde ayak parmaklarının izi;
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana.
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar.
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an;
Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm


Necip Fazıl Kısakürek
 

 

Related Topics

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
1 Yanıt
1492 Gösterim
Son İleti Kasım 07, 2016, 11:42:06 ÖÖ
Gönderen: вαşκαп
1 Yanıt
1464 Gösterim
Son İleti Kasım 07, 2016, 11:30:57 ÖÖ
Gönderen: вαşκαп
8 Yanıt
4119 Gösterim
Son İleti Mart 27, 2015, 01:22:09 ÖS
Gönderen: вαşκαп