Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Dini Bilgiler ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Mart 07, 2014, 09:26:56 ÖS

Başlık: Tevhid Hakkında İleri Sürülen Görüşler ve Felsefe
Gönderen: Fatih - Mart 07, 2014, 09:26:56 ÖS
Tevhidi, mahiyet ve sıfatlardan mücerret bir vücûd olarak kabul eden Aristo, İbn Sînâ ve Nasîruddin et-Tûsî gibi mütefekkirler, kendilerinden sonra daha farklı şekilde sistemleşip devam edecek olan monizm inhirafına kapı aralamış ve pek çok batıl cereyanın doğmasına vesile olmuşlardır. Tevhidde hulûl ve ittihada sapanlar ise -bunun neoplatonizm cereyanı ile İslâm ilâhiyatına bulaştığı da söylenebilir- varlığı, Hazreti Vâcibu'l-Vücûd'un mütemâdi tezâhürü ve eşyâyı da âdetâ O'nun aynı gibi görerek "tevhid" dedikleri aynı noktada şirke girmişlerdir. İlâhî sıfatları inkâr eden Kaderiye ve Cehmiye'nin Allah'a acz isnad etmeleri ve insan iradesini ilâhlaştırmaları açıktır ve dalâletleri de izahtan vârestedir. Hele insanı, eli-kolu bağlı, kaderin kâhir rüzgârları karşısında savrulup duran çer çöp telâkkileriyle ele alan Cebriye'nin hâli, aklın bedâhetine bütün bütün ters olmanın yanında Allah'a karşı da en büyük bir iftiradır. İşin doğrusu, bütün bu cereyanların hemen hepsinde bir dâne-i hakikat bulunsa da müntesipleri ifrat ve tefritlerle inhiraflardan kurtulamamış ve ortaya attıkları düşüncelerle de arkadan gelenlere bir sürü kayma noktaları hazırlamışlardır.