Çocukluktan gelen bir alışkanlıktı seni sevmek
Su gibi, ekmek gibi
Yeri geldiğinde ise avaz avaz susar gibi
Yokluğunda yavrusunu kaybetmiş ceylan rolüne bürünürdü gözlerim
Ellerim, kutup ortasına düşmüş kedi gibi tir tir titrerdi
İçim yanıp kavrulurken
Kafamda türlü senaryolar yeşerirdi
Gitmek isterdi belkide, alıp başımı ayaklarım
İzin vermezdi annem
Emir yağmurları altında geçerdi günler
Komşu’ya bir fincan “SEN” istemeye giderdim
Boş dönerdim, bu yetmezmiş gibi bir de elimdeki fincandan olurdum
Yine de kaybetmezdim umudumu
Bazen seni bakkaldan aldığım ekmeğin çıtır yerlerini yerken anımsardım
Bazen ise uykumun en kuytu köşelerinde
Hayalinle yaşardım, geleceğini ümit ederek
Her zaman çıkmaz sokaklarda bulurdum kendimi...Biliyorum, bir gün sokağın köşesinden dönüp bana geleceksin
Çıkmaz sokaklar tedavülden kalkacak
Hüzün bahçelerimde güller açacak
Ve işte o zaman gönlüm ,Özgürlüğüne kavuşacak..
Ali Akçakaya
[/i]