Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Dini Bilgiler ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Mayıs 14, 2014, 02:16:21 ÖS

Başlık: Kutlu zaman dilimi: 3 Aylar
Gönderen: Fatih - Mayıs 14, 2014, 02:16:21 ÖS
(http://cdncms.zaman.com.tr/2014/05/09/kursu.jpg)

Üç ayların kendilerine mahsus bir tadı bir şivesi vardır ki, onları yılın diğer aylarından ayırır..

her ayın güzellik ve nefasetinin zahirî duygularımızla hissedilip yaşanmasına mukabil, bu müstesna zaman dilimi kalple ve bâtınî duygularla yaşanır. Bu aylarda gönül dünyalarına yönelen insanlar, îmân ve iz’ânlarından fışkıran ışıklarla eşyanın perde arkasını süze süze, duygularıyla, içinde ebedî bir ömür sürecekleri firdevslere uyanmış ve ulaşmış gibi olurlar. Onlar için bu aylardaki günler, geceler, hatta saatler ve dakikalar âdeta bir başka büyüyle gelir-geçer; gelip geçerken de derecesine göre herkese mutlaka bir şeyler fısıldar.

Üç ayların başlangıcı, kamer birkaç gün önce zuhur etse de, rağbetlere açık inayetle tüllenen bir perşembe akşamı ‘merhaba’ der ve bir mızrap gibi gönüllerimize iner. Ulu günlere ve daha bir ulu güne akort olmaya teşne duygularımızı ilk defa uyarıp coşturan ‘Regâib’ bir ses ve enstrüman denemesi gibidir. Yirmi küsur gün sonra gelecek olan Miraç ise tam hazırlanmış ve gerilime geçmiş ruhlar için âdeta, semâvî düşüncelerle, gök kapılarının gıcırtılarıyla ve uhrevîlik esintileriyle gelir. Beraât bu tembihlerle uyanmış ve tetikte bekleyen sînelere kurtuluş muştularıyla seslenir. Kadir Gecesi’ne gelince, bu kadirşinas insanları, tasavvurlar üstü ve ancak bin aylık bir cehd ile elde edilebilecek feyiz ve bereketle kucaklar ve onları afv u mağfiret meltemleriyle sarar.

Recep ayının girmesiyle Rahmeti Sonsuz’a karşı duâ, niyaz, hamd u senâ ve tam bir teyakkuzla hazırlığa geçen ruhlar, ayın sonuna doğru ötelere uyanmış gibi tam bir temâşâ zevkine ererler... Ererler de hemen herkesin dili, edâsı, üslûbu değişir ve çehrelerini bir heybet, bir haşyet ve bir ümit sevinci bürür. Herkes daha ziyade kalp diliyle konuşmaya başlar... Beşerî sertlikler daha bir yumuşar... Ve bunlar arasında bir hayli insan, miraç yapacakmışçasına bütün dünyevî ağırlıklarını atar ve âdeta ruh hiffetine ulaşır. Derken Hakk’a yönelmiş bu insanların gönüllerinden taşan nûrâniyet ve sîmâlarındaki rengârenk incelik en katı kalpleri dahi yumuşatacak ve rikkate getirecek ölçülere ulaşır.

Recep ayının girmesiyle, her zaman ayrı bir derinlikle tüllenen geceler, daha bir büyülü hal alır ve herkese ne dâhiyâne düşünceler ilham ederler. Hele, ondaki bu gecelerin ötelere açık menfezleri sayılan kutlu zaman parçaları, her zaman bize, gönüllerimize benzeyen emeller ve cennet duygularıyla coşan hülyalar aşılarlar... Aşılarlar da, sonsuzluk arzularımızı kucaklar ve ruhlarımıza yeni yeni rüyaların kapılarını aralarlar. Hemen her gece benliğimizde uyukluyor gibi sessiz sessiz duran hislerimizi uyarır ve bize dünyadakinden daha derin saadet düşünceleri ilham ederler.

Kitaplarda ‘Şehrullâhi’l-Muazzam’ diye geçen Şaban ayını, bütün varlığa ve benliğimize sinmiş bir lezzet gibi duyar ve gönüllerimizin ümide, beklentiye, uhrevî güzelliklere kaydığını hisseder gibi oluruz. O, gecesiyle-gündüzüyle, insana Ramazan besteli büyülü bir musiki gibi tesir eder... Ve kendisine sığınanları semâvî kollarıyla sarar... Bir anne şefkatiyle kucaklar ve onları rahmetin enginliklerinde dolaştırır. Onu kendi ruhuyla idrak edenler için, sanki zaman delinmiş de, duygularımıza zaman üstü âlemlerden bir şeyler akıyor gibi olur. Öyle ki, herkes onun aydınlık dakikalarında ve onu duymanın enginliklerinde bir adım daha atsa, kendini, bir sihirli merdivene binip ötelere yürüyecekmiş gibi sanır. Hemen her gün, her gece, her saat ve her dakika fıtratlarımızdaki gizli sonsuzluk arzusu ve ebediyet düşüncesiyle kim bilir kaç defa ötelere ihtiyacımızı hisseder ve bu Allah ayının araladığı menfezlerle emellerimizi temâşâya koşarız.

Ramazan’a Doğru…

Derken sımsıcak, olabildiğince yumuşak ve hummalı dakikalarıyla Ramazan ufukta belirir... Vicdanlar teyakkuza geçer, bütün gönüller uyanır, bütün duygular coşar... Ve insanlar oluk oluk mabede akar; oradan da Rabbine yürür. Ramazan’ın gelmesiyle ruhunun râbıtaları daha bir güçlenir. Uhrevî arzu ve emeller daha bir köpürür; köpürür ve duygular üzerine bir mızrap gibi inip kalkan bir Ramazan mülâhazası, inanmış sîneleri aşkla, şevkle coşturur ve onların ruhlarında âdeta yangınlar meydana getirir. Denebilir ki, Ramazan senenin en nurlu, en içli, en tesirli, en lezzetli günleri ve ledünnî hayatımızın da en önemli bir iç dinamizmi olarak bütün benliğimize siner ve bize en uhrevî hazlar yaşatır. Çarşı-pazar ve sokakların görüntüsü ötelere ait duygularla köpürür. Minarelerin solukları gönüllerde Kur’ân hüznüyle yankılanır... Mabetler ışıktan fistanlara bürünür ve imanlı gönüllerin avazlarıyla inler. Evden mabede, mabetten mektebe her yerde Hakk’a yönelişin sevinç ve itmi’nânı yaşanır... İbadetle şahlanan sîneler, bütün güzelliklerini ortaya döker... En mahrem çizgileriyle iç dünyalarından kopup gelen aşklarını, şevklerini haykırırlar. Bu insanlar, güya ‘vuslata hazırlanın’ emrini almış gibi her geceyi bir ‘şeb-i arus’ arifesi sayar ve her günü de engin bir vuslat duygusuyla geçirirler.

Ramazan’da hayat o kadar derin ve anlamlıdır ki, konuşulan her söz, duyulan her ses insana, onun gönlünden fışkıran bir besteymiş gibi gelir; gelir de en tatlı nağmeler halinde duygularımız süzülmeye başlar. Her zaman ruhun bir tomurcuk gibi açılmasına ve benliğin derinliklerinde uyuyan duyguların uyanmasına vesile olan ve bizi en büyüleyici, en enfes hülyalar âleminde dolaştıran Ramazan, hepimizi ta iliklerimize kadar bir aşk u şevk ve bir vuslat ihtiyacıyla yoğurur ve gönüllerimize gerçek hayatın neşvesini duyurur.

1-Üç aylarda beşerî sertlikler daha bir yumuşar ve bir hayli insan, miraç yapacakmışçasına bütün dünyevî ağırlıklarını atar ve âdeta ruh hiffetine ulaşır.

2-Her ayın güzellik ve nefasetinin zahirî duygularımızla hissedilip yaşanmasına mukabil, üç aylık bu zaman dilimi kalple ve bâtınî duygularla yaşanır.

3-Recep ayının girmesiyle bütün ruhlar, Rahmeti Sonsuz’a karşı dua, niyaz, hamd u senâlar sayesinde tam bir teyakkuzla hazırlığa geçerler.
Başlık: Ynt: Kutlu zaman dilimi: 3 Aylar
Gönderen: вαşκαп - Mart 25, 2016, 04:42:53 ÖS
 cgp
Başlık: Ynt: Kutlu zaman dilimi: 3 Aylar
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 29, 2018, 04:17:40 ÖS
 eys