Çalı çırpı kurduğum vefa kumpanyasında
Sınırsız güvendiğim en mahir cambaz düştü
Hasılat rekortmeni onur kampanyasında
Şansıma kalburüstü bir avuç bağnaz düştü
Orantısız talihim ömrüme kafa tuttu
Medeni cesaretim sırtüstü yere yattı
Şampiyon eziyetler beynime künde attı
Er meydanına son ses dilimden avaz düştü
Kepazelik diz boyu gamzelerim paslandı
Zulmün keskin kılıcı gırtlağıma yaslandı
Mutluluğa aç kaldım çile benden beslendi
Yorgun şakaklarıma sayısız beyaz düştü
Dört mevsim var dediler üçüyle tanışmadım
Kınanmak korkusuyla kimseye danışmadım
Ne yazık üç cemrenin yanına yanaşmadım
Elaleme nev-bahar bana hep ayaz düştü
Kırk senelik mirastan payıma kahır kaldı
Hayat maratonunda talihim ağır kaldı
Çaresiz çığlığıma felek hep sağır kaldı
Sitemime muhatap ya kör ya ahraz düştü
Mutluluk sofrasında nasibim zıkkım oldu
Çile helal katığım zulüm son hakkım oldu
Kasavet sınavında sayısız şıkkım oldu
Karneme taktir değil koca bir ikaz düştü
Irgat başı hevesim kör topal işe çıktı
Hakkımı dolu vurdu harmanım kışa çıktı
Çalıştım çabaladım emeğim boşa çıktı
Ürünüm talan oldu hasada enkaz düştü
Hüznün kabadayısı kahrın en güçlüsüyüm
Zevkin kara bahtlısı derdin ak saçlısıyım
Ben ki huzur zanlısı tevekkül suçlusuyum
Son celsede payıma ömürlük infaz düştü
Hayattan soğudum da itikattan terledim
Yanlışımı tespitte beynimi çok zorladım
Sabır dualarının hepsini ezberledim
Dudağımdan şirk değil -çok şükür- niyaz düştü
Ali ERDİNÇ