Herkes sevdiğine türküler söyler
Bense türküleri kıskanıyorum
"Ela gözlerini sevdiğim dilber"
Dedikleri o kız sen sanıyorum
Hayalinle uyku girmiyor göze
Bin bir kaygı ile çıkıp gündüze
Bir türküde "Zülüf dökülmüş yüze"
Sözünü duyunca huylanıyorum
Bir bam teli vurur bu yaram kanar
İstanbul türküsü sabrımı sınar:
"Herkes sevdiğine böyle mi yanar"
Herkesi bilmem de ben yanıyorum
Gelip de gör koydun hangi hâllerde
"Seversen Mevla’yı kalma yollarda"
Özlem türkü oldu çalar tellerde
Her şafak onunla uyanıyorum
"Düşmüşüm derdine olmuşum âşık"
Menzilim meçhuldür yollar karışık
Gözüm fer etmiyor kalmadı ışık
Allah güç veriyor dayanıyorum
"Gurbet elde bir hâl geldi başıma"
Talih zehir kattı ekmek aşıma
Mecnun gibi vura vura döşüme
"Gesi Bağları’nda dolanıyorum"
"Tanrı’dan diledim bu kadar dilek"
Bir kere yüzüme gülmedi felek
Ben günahkâr kulum sen de bir melek
Şimdi bir tek seni dileniyorum
Mülkî’yim yâr sana yetmiyor elim
İmdada bir türkü çığırır dilim
"Zahide’m gurbanım, n’olacak halım?"
Bir girdaba düştüm kıvranıyorum
(Aslan AVŞARBEY)