Bir gül gibi burcu burcu kokarak
O yar bize sefa geldi hoş geldi
Selam verdi kaş altından bakarak
Karacoğlan gibi gönle coş geldi
Ayaklanmış sanki selvi yürüyor
Saçlarını dal eylemiş sürüyor
Gözlerinin şavkı cana vuruyor
Başım döndü dünya bana loş geldi
Bir melek göndermiş Huda kız diye
Emreylemiş her gönüle sız diye
Görür görmez yandı yürek cız diye
Gözden düştü yalan dünya boş geldi
Ayı alıp koymuş yüzün yerine
İki güneş takmış gözün yerine
Sanki bülbül şakır sözün yerine
Zannedersin gül dalına kuş geldi
Hatır sordu baldan tatlı diliyle
Mest eyledi edasıyla haliyle
Göğsün açtı yana doğru eliyle
Gün yüzüne gün değmemiş döş geldi
Can dayanmaz şu güzeli sevmeye
Söz mü yeter güzelliğin’ övmeye
Başlayınca dudağını gevmeye
Önce bir dil sonra inci diş geldi
Gözün süzdü işmar etti el etti
Gözleriyle peşi sıra gel etti
Aklım aldı Mecnun etti del’etti
Kırk beşinden sonra başa iş geldi
Aslan AVŞARBEY