Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Türk ve İslam Tarihi ve İz Bırakanlar ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 19, 2013, 05:44:26 ÖS

Başlık: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın İdamı (25 Aralık 1683)
Gönderen: Fatih - Kasım 19, 2013, 05:44:26 ÖS
(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/407/5710.jpg)

17. asrın meşhur ve kudretli sadrazamlarından Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Merzifon'un yakın köylerinden Marınca'da 1634 yılında doğmuştur. Babası timarlı sipahilerden Oruç Bey'dir. Babası, 4. Murad'ın Bağdat muhasarası esnasında şehit düştüğünde dört yaşlarında idi. Şehit çocuğunu Köprülü Mehmed Paşa himayesine alarak onun, oğlu Fazıl Ahmed Paşa ile iyi bir eğitim almasını sağlamış, daha sonra ona kızını vererek damadı yapmıştır. Merzifonlu, Köprülü Mehmed Paşa'nın iltimasıyla devlet kademelerinde süratle yükselmiştir. Önce Diyarbakır Eyaleti Valiliğine, akabinde Fazıl Ahmed Paşa'nın sadrazamlığı esnasında Kaptan-ı Deryalığa getirilmiştir. Daha sonra da üçüncü vezir olarak Divân-ı Hümayûn'a katılmıştır. Lehistan üzerine yapılan Kamaniçe Seferi'ne Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa ile katılarak hem savaş esnasında hem de barış müzakerelerinde önemli görevler ifa etmiştir. Fazıl Ahmed Paşa'nın hastalığı sırasında kendisine vekâlet eden Mustafa Paşa, sadrazamın vefatıyla sadrazamlığa getirilmiştir (1676). İlk icraatı Rus Kazakları, Lehliler ve Ruslarla münasebetlerin yoluna konulmasıdır. Bunun için Kara Mustafa Paşa, Padişah 4. Mehmed ile birlikte sefere çıkmış, padişahın Hacıoğlu-Pazarcığında kalmasıyla kendisi serdar-ı ekrem olarak sefere devam ederek Kazak ve Ruslarla yapılan birçok savaştan sonra Çehrin Kalesi'ni yeniden ele geçirmeye muvaffak olmuştur (20 Temmuz 1678). Ancak bu sefer neticeleri itibarıyla değerlendirildiğinde, askere ve hazineye büyük sıkıntı ve külfet getiren bir sefer olmaktan öteye gidememiştir.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Osmanlı ve Avrupa tarihini yakından alâkadar eden en önemli seferi, Avusturya üzerine yapılan ve Viyana'nın ikinci defa kuşatılmasıyla neticelenen seferdir. Devlet-i Âliyye, Köprülüler devrinde büyük bir güç ve şevket kazanmıştır. Sadrazam, bu ihtişamın devam etmesi ve Kanunî Sultan Süleyman döneminde alınamayan Viyana'nın fethedilerek hem Avusturya'nın dünya muvazenesinde bir güç olmaktan çıkarılması hem de Osmanlı hâkimiyetinin Avrupa içlerine kadar götürülmesi fikrini benimser. Padişahın da ikna edilmesiyle başlayan seferde, 14 Temmuz 1683 günü Viyana muhasara altına alınır. Sadrazamın tedbirsizliği, yaşanan ihanetler ve Avrupa devletlerinin organize olarak Avusturyalıların yardımına gelmesiyle Viyana Kuşatması başarısızlıkla neticelenir. Ancak telâfisi mümkün olmayan bir durum yoktur. Nitekim Kanunî Sultan Süleyman da Viyana'yı kuşatmış; fakat alamamıştır. Padişah da önceleri meseleye bu şekilde bakmıştır. Hattâ sadrazama kılıç ve hil'at göndermek suretiyle kendisini teskin ve taltif etmiştir.

Meseleye Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın önemli devlet görevlerindeki rakiplerinin mü­dâhil olmaları ve devamlı şekilde padişahı etkilemeye çalışmalarıyla durum bir ânda faciaya dö­nüşür. Köprülüleri çok seven ve koruyan Valide Hatice Tarhan Sultan'ın kısa bir zaman önce vefat etmesi, Mustafa Paşa'nın rakiplerine büyük bir fırsat sağlar. Sadrazam o sırada kuşatma esnasındaki ve sonrasındaki mağlubiyetleri telâfi etmeye çalışarak önce Budin'e daha sonra Belgrat'a çekilmiştir. Mağlubiyete sebep olan görevlileri idam ettirmiş, çeşitli görevlere yeniden tayinler yaparak durumun daha kötüye gitmesine engel olacak tedbirleri almaya çalışmıştır. Kızlarağası ve üçüncü vezirin gayretleriyle önce padişahın gözünden düşürülen Mustafa Paşa'nın bir süre sonra da idamına ferman çıkar. İdam edildiğinde 49 yaşındadır. Belgrat'a gömülür. Bilâhare İstanbul'da padişah tarafından yaptırılan türbesine nakledilir.
Kara Mustafa Paşa; dönemin kaynaklarında cesur, zeki, kabiliyetli ve fikirlerinde muannit bir kimse olarak gösterilmektedir. Ancak dost-düşman herkesin üzerinde ittifak ettiği husus, Viyana bozgunu akabinde başlayan kötü gidişatı engelleyebilecek ondan başka bir kimsenin bulunmadığıdır. İdamından sonra, kendisi seviyesinde başka bir devlet adamı bulunamadığından, Viyana bozgunu Osmanlı için bir faciaya dönüşmüş ve Orta Avrupa ve Balkanlardaki topraklar hızla elden çıkarak Osmanlı tarihinin en kötü dönemlerinden birisini netice veren 1699 Karlofça Anlaşması imzalanmıştır.

Kara Mustafa Paşa, başta İstanbul olmak üzere Edirne'de, Belgrat'ta, Kayseri'de ve memleketi Merzifon'da çeşitli hayır eserleri ve vakıflar tesis etmiştir. Mustafa Paşa'nın idamı, tarihimizde çok sık rastladığımız kendi menfaatlerini devletin ve milletin menfaatlerinden üstün tutan, idealleri olmayan, günlük çekişmeler içerisinde kendisini kaybetmiş devlet adamlarının entrikalarının bir neticesidir.




Sağlık, Bilim, Teknoloji
İ. H. İhsanoğlu - Y. Demir - S. R. Sayın

Vitamin Kullanan 50 Yaşının Üzerindeki Erkeklerde Kanser Riski Hafifçe Azalıyor
Yaklaşık 15 bin orta yaşlı ve yaşlı erkeğin 11 yıl süreyle takip edildiği bir çalışmada, multivitamin preparatı kullananlarda kanser riskinin % 8 azaldığı bulundu. Araştırma başladığında yaşları 50 ve üzerinde olan erkeklerin yarısı çalışma süresince vitamin kullanırken, yarısına plasebo (boş ilâç) verildi. Araştırma süresince vitamin kullananların 1.290'ında, plasebo kullananların ise 1.379'unda kanser ortaya çıktı. Her iki grupta da vakaların yaklaşık yarısı prostat kanseri idi; ancak vitaminin tesiri prostat kanseri riski üzerine değildi; diğer kanser türlerinde % 12 azalma meydana geldi.

 Multivitamin kullanımının bu çok da fazla olmayan tesirinin neye bağlı olduğu, çalışma sadece orta yaşlı ve yaşlı erkeklerde yapıldığı için kadınlarda ve genç erkeklerde benzeri bir tesirin ortaya çıkıp çıkmadığı hâlen bilinmemektedir. Bazı ilâçları kullanan kişilerde K vitaminin kanamaya yol açabilmesi gibi istenmeyen durumlardan dolayı multivitamin kullanımının hekim takibi altında yapılması daha uygundur. (WebMD Health News 17.10.2012, InteliHealth 17.10.2012)

Çok Fazla Oturmak, Şeker ve Kalb Hastalıklarına Yol Açabiliyor
Çoğu kişi şeker ve kalb hastalıklarından korunmak için egzersiz yapmanın yeterli olduğunu düşünür. Yeni yapılan bir çalışmada, kişi gününü oturarak geçiriyorsa, egzersiz yapmanın yeterli olmadığı gösterildi.
Bu çalışmada yaklaşık 800 bin kişinin incelendiği 18 araştırmanın verileri yeniden değerlendirmeye tâbi tutuldu. Bu kişiler oturma sürelerine göre gruplara ayrıldı. En uzun süre oturanlarda şeker veya kalb hastalığı riski en kısa süre oturanlara göre iki kat daha fazlaydı. Uzun süre oturmak, hususiyle kadınlarda böbrek hastalığı riskini de artırıyordu. Bu çalışmanın neticelerini dikkate alan araştırmacılar, her 20 dakikadan sonra iki dakika ayakta durmayı veya yürümeyi; televizyon seyrederken araya reklâm girince ayağa kalkmayı tavsiye ediyor. Bu şekilde davranmanın müspet tesirleri olup olmadığı henüz araştırılmamış olsa da, doğru yönde bir adım olduğu açıktır. (WebMD Health News 15.10.2012)


Nanoyapıların Montajı İçin Yeni Bir Teknik
Milimetrenin milyonda biri ölçeğindeki çalışmalar, nanoteknoloji olarak bilinir. Nanoteknoloji, günümüzde en fazla çalışmanın yapıldığı ve her gün yeni bir buluşun ortaya konduğu sahadır. Nanoteknolojide; fizik ve kimya gibi temel bilimlerin akademisyenleri ile çeşitli mühendislik alanlarının uzmanları bir araya gelerek yeni uygulamalara imza atmaktadırlar. Bu çalışmalar, bir taraftan daha az enerji ile çalışan daha hızlı çiplere kapı aralarken, diğer taraftan da enerji verimliliğini artıran malzemelere; boya, gübre, uzay teknolojilerine ve tekstil ürünlerindeki uygulamalara kadar uzanmaktadır. Sözkonusu çalışmalarla aslında insanoğlu mikro-âlemi yeniden keşfetmekte, molekül ve atom seviyesinde yepyeni bakış açılarına sahip olmaktadır. Bütün bunlar da insanoğluna yeni ufukları işaret etmektedir.

Nanoölçekli nesneleri kompleks yapılar hâlinde bir araya getirmek, genellikle başarısızlıkla neticelenmektedir. Bugün nanoölçekte yapılan çalışmalar, her ne kadar çok başarılı yeni malzeme ve teknikleri ortaya koysa da, üretim süreçleri tekil nanoçubuklar ile başarılabilmektedir. Kompleks yapıların inşasında, elde edilen başarılar sınırlı kalmaktadır.

Florida Üniversitesi'nde yapılan çalışma, nanoparçacıkların süper parçacık hâline dönüşmesinde, alanında mühim bir yeniliği temsil etmekte ve yeni bir üretim tarzına kapı aralamaktadır. Çalışma grubundan kimyacı Charles Cao; oksijen ve hidrojen atomlarının 1'e 2 oranında bir araya getirilmesiyle her ikisinden çok farklı bir madde olan su elde edilmesine benzer şekilde, biyomedikal araştırmalarda işaretçi olarak kullanılabilen floresan nanoçubukların süper parçacık hâline dönüştürülmeleriyle yeni nesil polarize LED olabilecek yeni bir malzeme elde edildiğini ifade ediyor. Bu malzeme kullanılarak üretilecek LED'lerin yönlendirilmiş ışımalı olması, yeni nesil üç boyutlu televizyon ve reklâm ekranlarını netice verecek. Daha verimli ve ince hattâ bükülebilen ekranlar, bu icat sayesinde hayatımıza girecek. Chicago Üniversitesi'nden Profesör D. Talapin gibi çalışmayı izleyen ve bu konuda çalışmaları olan bilim adamları, bu başarıyı alkışlıyor.

Başlık: Ynt: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın İdamı (25 Aralık 1683)
Gönderen: вαşκαп - Ekim 15, 2017, 04:58:45 ÖS
Emeğine Yüreğine Sağlık
Başlık: Ynt: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın İdamı (25 Aralık 1683)
Gönderen: Özgür Kız - Ekim 01, 2018, 10:33:15 ÖÖ
 eys