Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Site Hakkında Gelişmeler »»-(¯`v´¯)-» => Kullanılmayan Bölümler => ..:: Hayvanlar Doğa ve Bitkiler Alemi ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 29, 2013, 05:11:09 ÖS

Başlık: Canlılarda Yardımlaşma
Gönderen: Fatih - Kasım 29, 2013, 05:11:09 ÖS
(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/419/5879.jpg)

Canlılar arasında besin zinciri olarak tarif edilen bağlantılar; av-avcı münasebeti, rekabet ve bir arada yaşama gibi model mekanizmalarla açıklanmaya çalışılır. Canlılar, av veya avcı olarak tasnif edildiğinden, güçlünün zayıfı avladığı öne sürülür. Ayrıca su, gıda, barınak için sürekli rekabetin olduğu, güçsüz olanın yenik düştüğü görüşünü esas alan bu yaklaşım, canlılar arasındaki yardımlaşma, sevgi ve merhameti görmezden gelir; İlâhî rahmet ve sevki göz ardı eder. Aslında, tabiattaki besin zinciri ve enerji devridâimine dikkat edildiğinde, en tepede sayıca az fakat güçlü ve irilerin olduğu, aşağıda ise sayıları fazla, nispeten daha güçsüzlerin yer aldığı göze çarpar.

Son yıllardaki çalışmalar, canlılar arasındaki av-avcı münasebetinin ve rekabetin aslında bazı türlerin tabiî seleksiyonla yok olmasına değil, aksine onların bir arada yaşamalarına zemin hazırladığını ortaya koymaktadır. Bu duruma birçok misâl verilebilir. Bunlardan biri, Karayip adalarında hayatını sürdüren anole kertenkeleleridir (Anolis spp.). Eğer bu kertenkelelerin alt türlerinden sadece biri, mesken olarak bir adayı seçmiş ise, orada genelde daha büyük avları tercih eder. Yaşadığı mekânda birkaç türle birlikte varlığını devam ettiriyor ise, daha küçük avlarla yetinir. Böylece türler arasındaki rekabet en aza inmekte, çeşitli türler bir arada rahatça yaşama imkânı bulmaktadır. Yine çeşitli yırtıcıların, yaşadıkları ekosistemi bölgelere ayırıp işaretlemeleri, benzer türdeki diğer yırtıcıların buna büyük ölçüde uymaları neticesinde hayatlarını kolay idame ettirmeleri bu hususa verilebilecek örneklerdendir. Aynı şekilde diğer türlerle rekabet etme durumunda kalan birçok canlı türü, göç yoluyla binlerce kilometre uzaklıktaki yeni çevrelere göç ederek buralarda yeni koloniler kurmak yoluyla yayılmalarını devam ettirmektedir.

Canlıların yardımlaşması
İki veya daha fazla türün bir arada yaşaması ve karşılıklı faydaya dayanan münasebetleri (simbiyoz) farklı şekillerde olabilmektedir: Bunlardan biri karşılıklı bağımlılık olarak isimlendirilen mutualizmdir. Bu beraberlikte, çeşitli canlı türleri bir arada yaşamaktan karşılıklı fayda görmekte, hayatları boyunca aynı ekosistemi paylaşmaktadır. Çeşitli bitki türleri ile bazı böcek ve kuşlar arasındaki dayanışmalar buna güzel bir misâldir. Bu karşılıklı faydaya dayalı münasebette, bitkilerde; kuş ve böcek türlerini çekmek için nektar (bitki özü) üretilir. Bu özden beslenmek isteyen çeşitli kuş ve böcek türleri ise, çiçekten çiçeğe dolaşırken gaga ve ağızlarına yapışan çiçek tozlarını diğer bitkilere ulaştırmak yoluyla döllenmeye vesile olur. Böylece tabiatta bitki varlığının devamı sağlanır.

Çöllerde yaşayan bir güve cinsi (Tegeticula sp.) ve bir çöl bitkisi Yucca (Yuka veya halk arasında Avize ağacı olarak da bilinir) arasında da benzer bir münasebet bulunur. Bu türler, bağımlılık açısından âdeta bir bütünün iki parçasını teşkil etmektedir. Peki, bitkiler kendilerine gerekli polenleri böcek ve kuşların dağıttığını nereden bilmekte ve onlara faydalı özleri onları çekebilmek için hangi şuur ve bilgiyle üretmektedir? Bu durum ancak bu sistemin yaratıcısı olan İlâhî Kudret'le açıklanabilir.

Benzer bir dayanışma da mantar ve su yosunları arasında görülür. Bu iki türün oluşturduğu likenlerde, mantarlar su yosunlarının fotosentezle ürettiği çeşitli ürünleri (oksijen, şeker) kendi solunumları sırasında kullanırken, su yosunları ise mantarların solunum sırasında ortaya çıkardığı karbondioksit ve suyu kendi fotosentez sürecinde kullanır. Yine temizlikçi kuş olarak bilinen Buphagus africanus, gergedanların ve fillerin üzerinde bulunan parazitlerle beslenirken, bu iri cüsseli hayvanlar da parazitlerden kurtulmuş olur. Bu tür yardımlaşmalarda canlılar birbirlerinin eksiklerini tamamlar.

Bir başka yardımlaşma çeşidi ise, kommensalizmdir. Bu yardımlaşmada, bir taraf diğerinden fayda temin ederken, karşısındaki bu durumdan bir fayda elde etmese bile zarar da görmemektedir. Okyanuslarda yaşayan ve zehirli bir tür olan deniz anemonunun (denizşakayığı) âdeta kucak açtığı palyaço balığı (Amphipron ocellaris) düşmanlarından bu şekilde korunmuş olur. Kendisine anemonun zehrine dayanma gücü verilen palyaço balığına düşmanları yaklaştığında anemonun zehriyle ölür ve ona besin kaynağı sağlamış olur.

Bu hususa başka bir misâl de, ağaçlar ile ağaçlara yuva yapan kuşlar arasındaki münasebettir. Mavi baştankara (Parus caeruleus), kızılkuyruk (Phoenicurus phoenicurus), sığırcık (Sturnus vulgaris), baykuşlar (Strigiformes) ve boynuzgagalar (Bucerotiformes) gibi birçok kuş türü, barınak olarak ağaçları tercih etmektedir. Köpek balığı ve ona tutunarak yiyecek artıklarıyla beslenen yapışkan balığı (Echeneis naucrates) da böyle bir yardımlaşma misâli gösterir. Çoğu türü saldırganlıklarıyla temayüz etmiş köpek balıklarının bu balıklara zarar vermek bir yana, yiyecek artıklarıyla beslenmelerine müsaade etmesi oldukça enteresandır. Köpek balıkları kendilerini tabiatı korumaya adayamayacaklarına göre, bu durum İlâhî bir sevkin neticesi değil midir?!

Aynı şekilde, çeşitli bitkilerin topraktan ihtiyaçları olan elementler yanında, kullanmayacakları elementleri de bünyelerine almaları gerçekten ilgi çekicidir. Aslında bitkilerin, insan dâhil çeşitli canlı türleri için gerekli olan bu elementleri (krom, selenyum, vanadyum vs.) taşıyarak âdeta birer tablacılık vazifesi görmesi, tabiatta var olan dayanışmanın ve sevk-i İlâhî'nin önemli bir delilidir.

Bir başka dayanışma çeşidi mimikridir. Benzeme veya taklit olarak bilinen bu davranışta, savunma mekanizması zayıf olan ve narinlikleri ile ön plâna çıkmış bazı türler; görünüş, hareket ve güç bakımından çekinilen bazı türleri taklit ederek düşmanlarından korunurlar. Bu durum; kötü kokan, zehirli olan diğer bazı türlerin görüntü olarak taklit edilmesinin yanında, kendini ağaç yaprakları ve dalları gibi bazı bitkilere benzetme olarak da ortaya çıkabilir.

Bazı kertenkele ve böcek türlerinin renk değiştirme yoluyla düşmanlarının tanıyamayacağı bir görünüm almaları da mimikriye örnektir. Orta Amerika'da yaşayan zehirsiz Pliocercus elapoides, zehirli bir cins olan Mercan yılanını (Micrurus sp.) taklit ederek düşmanlarından korunmaktadır. Viceroy kelebeğinin (Limenitis archippus) daha kötü bir tada sahip olduğu bilinen kral kelebeğini (Danaus plexippus) şekil olarak taklit etmesi, değnek çekirgelerinin (Phasmidae) kendilerini çevrelerindeki bitkilerin ince dal ve yapraklarına benzeterek gizlemesi de benzetme ve taklitlere örnektir.

Asalak münasebette ise, parazit türler ev sahibi türe bağlı olarak hayatlarını sürdürmektedir. Genelde bitkilerde görülen bu tip münasebette, ev sahibi bitkiler, parazitlerin menfî tesirlerine karşı kimyevî ve fizyolojik korunma sistemleriyle donatılmıştır. Kızıl derili piposu (Monotropa uniflora) parazit bitkilerin en dikkat çekenlerindendir. Klorofili sınırlı olan bu bitki, besin ihtiyacını diğer bitkilerin köklerinden karşılamaktadır.

Yukarıda verilen misâllerden de anlaşılacağı gibi, canlılar arasında aynı zamanda sosyal yardımlaşma ve dayanışma bulunmaktadır. Neticede, her tarafı ilim ve şuur olan dünya ekosisteminin, ilimsiz ve şuursuz sebepler eliyle yaratılması ve yaşatılması mümkün değildir.



Kaynaklar

- Brown, J. H. and Lomolino, M.V. (1998). Biogeography, 2nd edition. Sinauer Associates, Sunderland, MA, USA.

- Caughley, G. and Sinclair, A.R.E. (1994). Wildlife ecology and management. Blackwell Science, Cambridge, MA, USA.

- MacDonald, G. M. (2003). Biogeography: space, time and life. Wiley, Newyork, USA.
Başlık: Ynt: Canlılarda Yardımlaşma
Gönderen: SeuĿ. - Aralık 01, 2013, 03:50:30 ÖS
Bazen hayvanlar kadar olamadigimizi düsünmem bundan..
emegine saglik can  gull
Başlık: Ynt: Canlılarda Yardımlaşma
Gönderen: вαşκαп - Ekim 23, 2017, 10:46:18 ÖÖ
Emeğine Yüreğine Sağlık