Kur'an Nedir? Tam Tercümesi Yapılabilir mi? ?
Kur'anın her bir kelimesinde, her bir satırında, her bir cümlesinde, hatta bazı harflerinde bile bir çok İlahi sırlar vardır. Ayetler çok yönlü ve çeşitli manalara yorumlanması mümkündür.
"Böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik" Taha 20-113
Lisan-ı nahvi olan Arap lisanın camiiyyeti ve Kur'anın lafızlarının mucizeliği öyle yüksektir ki, tercümeye gelmez, belki muhaldir.
Arapçanın diğer dillerden farkı, çok zengin ve cami bir dil olmasıdır. Aynı zamanda beliğ ve fasih bir dildir. Dünya dilleri içinde Arapçaya yetişen dil yoktur. Gramer açısından çok zengindir, milyonla ifade edilen kelime sayısı vardır, girift çok boyutlu cümle yapısı, intizam ve kaidelere bağlı olan belagat dili vardır.
Edebi ve özellikle nazma ait eserlerin tercümesi büyük ölçüde aslını tutamaz. Kur'an ise hiç bir eserle kıyasa gelmeyecek kadar yüksek ve camidir. Kaldı ki Arapçayı iyi konuşan araplar bile Kur'anı anlayamıyorlar, bundan dolayı üniversite ve medreselerde, sarf, nahiv, bedi, beyan, meani, tefsir, hadis, fıkıh, kelam, mantık gibi bir çok ilimi tahsil etmek zorunda kalıyorlar.
Tercüme denen şey ise, kaba bir özet ve noksan bir mealdir. Bundan dolayı meal, Kur'an değil ve onun yerini tutamaz.
Kaldı ki Kur'an mucize bir kitaptır, onun manası gibi lafızları da çok ulvidir ve mucizedir. Kur'anın lafızları onun elbisesi değil, cildi gibidir. Elbise dğiştirilir, fakat cild değiştirilemez. Dolayısı ile tefsirde veya mealde o mucizelik kalmaz ve kalamaz.
Çünkü tekellüm-ü İlahi haysiyetiyle Kur'anın verdiği nur ve feyiz, tefsir ve melade gözükmez veya derecesine göre az gözükür.
Kur'an okunurken anlamasak da kalbimize ve ruhumuza manevi gıda oluyor, yalnız aklımız hisse almamış oluyor. Her harfine en az 10 sevaptan tut, ta 70 bine ta 700 bine kadar sevabı, Allah sevab olarak veriyor. (Mesela sütün faydalarını bilmeyen birisi, sütü içince faydalarını almamış mı oluyor?)
Her insan doktor, mühendis olamayacağına göre, alim olması da gerekmiyor. Bilmediğini bir bilene sorup öğrenebilir.
Şunu da belirtmek gerekir,
Ezan ve namazda olan tesbih ve zikir kelimeleri alem ve özel isim hükmüne geçmişlerdir. Canlı, nurlu, feyizlidir. Bunlar şer'an değiştirilemezler. Bunların yerine başka kelamlar ikame edilemez. Bunların kısa manasını en basit adam bile öğrenir. İlahi kelam olmasından dolayı aldığı bir kudsiyet vardır.
Netice:
Cenab-ı Hakkın yarattığı varlıklar taklit edilemediği gibi, kelamı olan Kur'anı Kerim de taklit edilemez.
Zira: Meal, tefsir, tercüme, te'vil dediğimiz şeyler, bunları yazan kişinin bilgisi ve idrak ufku ve kabiliyeti ölçüsünde bir şeyler ifade eder, katiyyen Kur'an'ın yerine geçemez.
Temmuz 31, 2011, 07:34:21 ÖS