Gönderen Konu: Müslümanlar Üzerinde ki Önyargı  (Okunma sayısı 954 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kamil

  • Ey Hayat !!! Söyle Nerde KaLmıştık..
  • Radyo Ailemiz
  • *
  • İleti: 283
  • Rep 25
Müslümanlar Üzerinde ki Önyargı
« : Şubat 27, 2014, 01:15:27 ÖÖ »

Her gün televizyon ve gazetelerde haberlere bakacak olursak ölüm, kan, gözyaşı, terör ve savaşların büyük bir bölümünün İslam topraklarında yaşandığı görülecektir. İlginç olan da İslam aleminde bu kadar dram varken, çoğu insanın sanki normal birşey yaşanıyormuş gibi hayatlarına devam etmeleri, hiçbir yorumda bulunmamalarıdır. Örneğin Mısır’da yaşanan olaylar Paris’te yaşanmış olsa hangisi daha çok dünyada ilgi görürdü? Muhtemelen Paris’te ölecek olan bir kaç kişi, Mısır’da ölen yüzlerce insandan daha önem taşırdı. Ve bir daha bu olayların yaşanmaması için alınacak önlemler de Paris’te daha hızlı olurdu. Özetle İslam aleminde yaşanan taciz olayları, binlerce mazlum insanın haksız yere öldürülmesi, hukuktaki adaletsizlikler Batı ülkelerinde yaşanıyor olsaydı dünyanın bakışı elbette farklı olurdu.

Elbette dünyanın hiçbir ülkesinde mazlumların zulüm görmesini hiçbirimiz istemeyiz. Ancak yukarıda belirttiğim olay açık bir gerçektir. İşte burada tüm dünyada Müslümanları bu derece değersiz gösteren sebebin ne olduğunu bulmak gerekir.

Batı’nın tarihten bu yana Sosyalist zihniyetle hareket ettiği bilinmektedir. Bu yüzden kendi ırkından başka insanlara değer vermemek, Darwinizm’in bir öngörmesi olarak insanları hayvan gibi değerlendirmek ve İslam’ın yanlış tanınması Batı’yı Müslümanlara karşı önyargılı hale getirmiştir. Bu sebepten Batı ülkelerinin İslam toprakları üzerindeki önyargılarını kırmak için güçlü bir imani anlatım şarttır. Ancak bunun, modern ve kaliteli yöntemlerle yapılması gerekmektedir.

Burada sadece Batı ülkelerini suçlamak akılcı bir yaklaşım olmayacaktır. Sonuçta Müslümanlar kendi kardeşlerine zarar vermektedir. Kimse bize bunu zorla yaptırmamaktadır. Bu yüzden Müslümanların özeleştiri yapması da hayatidir.

İslam topraklarındaki sorunlar ekonomik ve siyasi olabildiği gibi özünde Allah korkusundan uzaklaşmak vardır. Resulullah (sav)’den sonra Kuran’ın özünden uzaklaşan Müslümanlar dağılıp ayrılmaya başladı ve bugüne gelindi. Allah’ın hükümlerinin yerini hurafe anlatımlar aldı. Bunun sonucu olarak da; kadını ezen, sanat ve estetikten uzak, bilimi gereksiz gören, bir lokma bir hırka mantığında, kof, pasif, neşesiz, anlayışsız Müslüman modeli ortaya çıktı. Bu da Müslümanların tüm dünya tarafından yanlış tanınmasına neden oldu. Oysa Kuran ve Peygamberimiz (sav)’in hadislerine uyan bir Müslüman dünyanın en modern, en kaliteli, en şefkatli, en akılcı, en onurlu ve en saygılı insanıdır.

Ayrıca Müslümanların İslam topraklarında yaşanan zulmün bitmesi için sevgi birliği oluşturmaları farzdır. Nasıl ki Batılı ülkeler birlik olup, AB gibi yardımlaşmaya dayalı bir güç oluşturabiliyorlarsa, Müslümanların da bunu yapmamalarının hiçbir sebebi yoktur. Müslümanlar birlik olduğu taktirde, başka ülkelerin bizi ezmesi mümkün olmayacaktır. Ekonomik olarak da güçlenen bir Müslüman alemi, dünyanın da güçlenmesi demektir.

İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)
 

 

Related Topics

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
1 Yanıt
2010 Gösterim
Son İleti Mart 25, 2016, 04:51:11 ÖS
Gönderen: Özgür Kız
2 Yanıt
1742 Gösterim
Son İleti Şubat 23, 2017, 07:27:57 ÖS
Gönderen: Kuskün Çiçek
1 Yanıt
741 Gösterim
Son İleti Eylül 30, 2018, 07:23:04 ÖS
Gönderen: Özgür Kız