Gönderen Konu: Leylâ Vü Mecnûn 1301-1400  (Okunma sayısı 593 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Özgür Kız

  • Özel Üye
  • *
  • İleti: 21541
  • Rep 3950
Leylâ Vü Mecnûn 1301-1400
« : Ekim 04, 2018, 02:24:08 ÖS »
Demdür uyana yuhudan ağyâr
Şerh-i gam ü derdüm ola düşvâr

Men ahter-i burc-i iştiyâkem
Men şem‘-i serâçe-i firâkem


Gündüz habsüm gece necâtum
Gündüz mevtüm gece hayâtum

Bu Leylînün sabâya peyâm-ı ahvâlidür ve Bu ümmîd ile def-i melâlidür

Olmış dünüme günüm mutâbık
Gün görmez imiş belâlu âşık


Eylerdi sabâya derdin izhâr
K’ey bâd-ı sabâ dur imdi zinhâr

El gâfil iken bu mâcerâdan
Sultâna senâ yetür gedâdan

Gör mûnis ü gam-güsârı kimdür
Bizden ki usandı yârı kimdür


Gönli kimün iledür tesellî
Yâdına gelür mi hîç Leylî

Arz eyle ki ey güzel şehenşâh
Hakdur sana bendeden bu ikrâh


Evvel ki men-i figârı gördün
Bir tâze vü ter bahârı gördün

Hâlâ ki esîr-i dâm-ı derdem
Mânend-i hazân zâif ü zerdem

Meyl eylemesen men-i nizâra
Döndiyse irâdetün ne çâre


Men berg-i hazânem olmışam hâr
Sen tâze bahâresen taleb-kâr

Her niçe ki hâr ü hâk-sârem
Hem şefkatüne ümîd-vârem

Terk etme avâtıf-ı amîmi
Yâd eyle meveddet-i kadîmi


Şeb-tâ-seher ol büt-i semen-ber
Bîdâr kalup misâl-i ahter

Eylerdi bu sûziş ile şîven
Ol dem ki olurdı rûz rûşen

Nağme kimi perde-dâr olurdı
Bir perde içinde zâr olurdı


Dâim geçürürdi ol ciger-sûz
Evkâtı bu resm ile şeb ü rûz

Peyveste çekerdi ol gül-endâm
Endîşe-i subh u mihnet-i şâm


Bu Leylînün eyyâm-ı bahârda seyr-i gül-zâr etdüğidür ve Gül-zârda murâdına yetdüğidür
Bir gün ki bahâr-ı âlem-ârây
Zevk ehline oldı râhat-efzây

Âyîne-i devrden gedüp jeng
Devr etdi zemîni âsmân-reng

Feyz-i şeb-i kimyâ-eserden
Te’sîr-i şemâme-i seherden


Açıldı ham-ı benefşeden tâb
Şeb-nem güle saçdı lû’lû-i nâb

Gül-zâra havâ abîr tökdi
Sahrâya gubâr-ı müşg çökdi

Yağdurdı sehâb jâle daşın
Ol daş ile yardı gonca başın


Zahmine urup şükûfe merhem
Panbuh yeniler ana demâdem

Sebze güle verdi mâli bâcın
Yer sebzeye mülkinün harâcın


Hoş reng ile yığdılar tecemmül
Fîrûze vü la‘li sebze vü gül

Derk eyledi gonca remz ü îmâ
Gül adına açdı yüz muammâ

Mazmûn-ı rubâî-i anâsır
Feyz olduğı oldı halka zâhir


Sûsen varakı uçup semâya
Her sebzeye kim salurdı sâye

Ol sebzeye uğrayup ahan cû
Pûlâde eğer verürdi bir su

Pûlâd deminde cân bulurdı
Şemşîr-sıfat zebân bulurdı


Ârâyiş-i sebzeden zemâne
Benzetdi zemîni âsmâna

Hurşîd-i çerâğ-ı çeşm-i âlem
Gökden yer düşdiğinde her dem


Tahkîk edüben çıhup gümândan
Bilmezdî zemîni âsmandan

Gül-zârlar oldı işret-âbâd
Her yerde olındı bezm bünyâd


Her gûşede her kim aldı bir kâm
Her buk‘ada her kim içdi bir câm

Leylînün anası gördi mutlak
Yoh Leylî-i nâ-tüvânda revnak


Meyl-i gül ü seyr-i sebze kılmaz
Min gonca açıldı ol açılmaz

Sarf etdi şükûfe tek diremler
Cem‘ eyledi nâzenîn sanemler


Sahrâya çıhardı ol nigârı
Kıldı güle arz nevbahârı

Tâ gussa vü gamdan ola âzâd
Bir dem güle oynaya ola şâd

Ol bir niçe bikr-i pâk-dâmân
Hem-râh olup oldılar hırâmân


Yüzden götürüp edeb nikâbın
Ref‘ eylediler hayâ hicâbın

Her kim ne bilürse lu‘b ü ya lehv
İzhâra getürdi etmeyüp sehv

Gâh eyleyüben sürûdlar sâz
Bülbüllere oldılar hem-âvâz


Geh gösterüp oynamakda hâlet
Şimşâda yetürdiler hacâlet

Lîkin heves eylemezdi Leylî
olmazdı bu lu’b ü lehve meyli


Arturmış idi bahâr derdin
Gül zevki ruh-i nigâr derdin

İsterdi ferâgat ile bir dem
Tenhâ duta bir bucakda mâtem


Ayrılmayup ol perî-likâlar
Artardı belâsına belâlar

Çün eyledi kesret anı dil-teng
Nîreng ile verdi anlara reng


K’ey servler eylemen ikâmet
Tâ evde çekilmeye nedâmet

Durman kılalum taraf taraf geşt
Seyr eyleyelüm havâlî-i deşt

Sancup bele nâzenîn etekler
Cem‘ eyleyeyüm güzel çiçekler


Çoh dermeğe her kim olsa kâdir
Oldur bu sanemler içre mâhir

Bir yanaya getdi her perî-veş
Dağıldı şerer dutuşdı âteş

Tenhâ kalup etdi nâle-i zâr
Kıldı gözin ebr-veş güher-bâr


Bu Leylînün ebr ile izhâr-ı niyâzıdır ve Aşk bâbında keşf-i râzıdur
Ebr ile tekellüm etdi âğâz
K’ey âhum ile hemîşe hem-râz

Ger başun ile göğe yetersen
Sanma men-i zârdan betersen


Arz eyleme ra‘d ü berk u bârân
Bahs etme menümle rûz-ı hicrân

Feryâd kılup dem-i seher-gâh
Eflâke çekende şu‘le-i âh

Seylâb-ı sirişk edende cârî
Gel gör men-i zâr ü bî-karârı

Ey ebr her eksilende suyun
Deryâlara tökme âb-ı rûyun


Al suyı bu çeşm-i hûn-feşândan
Deryâlara hem bağışla andan

Ey ebr demî mana vefâ kıl
Düşdi sana hâcetüm revâ kıl


Var ol yüzi gül nigâra menden
Zâr ağla vü söyle yâra menden

K’ey turfe nigâr-ı nâzenînüm
V’ey ârzu-yı dil-i hazînüm

Gel gör ki gamunda niçe zârem
Sensüz niçe zâr ü bî-karârem

Gel gör ki nedür gamunda hâlüm
Reng-i ruh-i zerd ü eşk-i âlüm


Cân bâr-ı beden götürmez oldı
Göz reng-i vücûd görmez oldı

Cânum cânı gözüm çerâğı
Rahm eyle ki geldi rahm çağı

Men bilmez idüm belâ imiş aşk
Bir derdlü mâcerâ imiş aşk


Derdün ki belâ yolında merdem
Aşk içre sana şerîk-i derdem

Saldun men-i hasteni bu hâle
Derde meni eyledün havâle

Her derd ki var Leylî aldı
Ma‘lûmdürür sana ne kaldı


Ey merd-i rehem deyüp uran lâf
İnsâf mıdur bu hanı insâf

Dut kim has ü hâr-ı reh-güzârem
Toprağ kimi yolunda hârem

Hurşîd-i cemâlün ey meh-i nev
Toprağa nola bırahsa pertev


Bârân-ı visâlün ey dür-i nâb
Kılsa has ü hârı nola sîr-âb

Olma mey-i gaflet ile medhûş
Hem-sohbetün eyleme ferâmûş

Ey yâr-ı muvâfık ü vefâ-dâr
Ey men kimi vü mana sezâ-vâr

Gel yanuma kesme âşinâlığ
Yahşi mi olur bu bî-vefâlığ


Derler seni âşık ey nîkû-rûy
Âşıklara beyle mi olur hûy

Her kim gerek öz işinde kâmil
Âşık ne revâ ki ola âkil


Âşık gerek olmayup karârı
Tavf ede müdâm kûy-ı yârı

Düşmez bu yana senün güzârun
Ver ola meğer bir özge yârun

Yârun men isem mana nazar kıl
Gâhî bu yanaya bir güzer kıl


Ger sende olan ferâgat-i dil
Bir dem mana olsa idi hâsıl

Gîsû-yı müselsel-i girih-gîr
Boynumda ger olmasaydı zencîr


V’er bağlamasaydı bend-i halhâl
Kayd ile ayağumı meh ü sâl

Ayb ile çekilmeseydi adum
Bi’llâh bu idi hemîn murâdum

Kim sâye-misâl senden ey nûr
Oldukça vücûdum olmayam dûr


Ammâ n’edeyüm esîr-i kaydem
Bir boynı ayağı bağlu saydem

Bildürmeğe mihnet ü melâlüm
Bu şi‘r yeter beyân-ı hâlüm


Bu gazel Leylî dilindendür
Aşk dâmına giriftâr olalı zâr olubem
Ne belâdur ki ana beyle giriftâr olubem


Dil demekden kesilüp hareketden veh kim
Künc-i gam-hâneye bir sûret-i dîvâr olubem

Kudretüm yoh ki kılam kimseye şerh-i gam-ı dil
Eyle kim ârıza-i hecr ile bîmâr olubem



Fuzuli
 

 

Related Topics

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
658 Gösterim
Son İleti Eylül 07, 2018, 09:02:22 ÖS
Gönderen: Özgür Kız
0 Yanıt
655 Gösterim
Son İleti Ekim 04, 2018, 02:13:04 ÖS
Gönderen: Özgür Kız
0 Yanıt
677 Gösterim
Son İleti Ekim 04, 2018, 02:15:25 ÖS
Gönderen: Özgür Kız