Öncelikle merhaba. Bu başlık altında köpeğinizi almadan öncesinden dostunuza veda ettiğiniz kısıma kadar bildiklerim, yaşadıklarım, ve okuduklarıma dair bilgileri size aktarmak istiyorum. Pek çok arkadaşımızın buna ihtiyacı olabilir. İsterseniz hemen başlayalım.

İlk Bölüm ;

Yavrunuzu Almadan Önceki Dönem

İlk başta eğer bir yavru edinmeye karar verdiyseniz şunu bilmeniz lazım. Bu bir oyuncak değildir. Hayatınızda ortalama bir 10-15 yıl kadar sizinle birlikte olacak bir dosttur, arkadaştır, herşeydir o. Bu nedenle ilk başta bu sorumluluğu alabileceğinize emin olmanız lazım. Eğer bir süre sonra hevesiniz kaçıp bakmayacaksanız sokağa atıcaksanız baştan bu işi kafanızda bitirmenizi öneririm. Sonuçta o bir canlı eğer bu tarz bir müdahele yapacaksanız bunun hem dini yükü hem sosyal yükü çok ağırdır bilmeniz gerek.
Eğer bütün bunları kafanızda bitirdeysiniz ben sorumluluk alabilirim diyorsanız o zaman geldi size uygun yavruyu seçmekte. Eğer çalışıyor ve ya okuyorsanız köpeğinize çok fazla zaman ayıramayacaksanız kesinlikle düşük enerjili bir köpek almanızı tavsiye ederim. Daha az egzersize ihtiyaç duyan (American Bulldog gibi) bir köpek almanız sizin için çok daha faydalı olur. Çünkü her köpek sizinle yürüyüş yapmak, koşmak, oynamak isteyecektir ve bu oyun süreleri yaklaşık 1 saat ile 4 saat arası köpeğinizin enerjisine bağlı olmak şartı ile günde 1 kereden 3-4 kereye kadar çıkabilir. Köpekleriniz sizinle yürümekten koşmaktan oynamaktan büyük zevk duyarlar bu onları çok mutlu eder. Yani 2. olarak en önemli koşul size uygun köpek adayını bulmaktadır. Eğer yavruları sahiplenecekseniz imkanınız varsa bütün yavruları açık bir alana bırakın ve hepsini tek tek bi 5-10dk kadar gözlemleyin. Sakın sizde pek çok kişinin yaptığı yavru alırken yapmayınız. Üzerinize koşarak gelen, sizin önünüzde hoplayan zıplayan, size havlayan yanınızdan ayrılmayan köpeği "Ay bu çok tatlı, Bak bizi çok sevdi vs" gibi tavırlarla yaklaşmanız en büyük yanlıştır. O köpekler yüksek enerjili ve otoriter köpeklerdir. Onların pek çoğu doğuştan lider olarak doğmuşlardır ve sizin liderliğinizi çok zor kabullenebilirler.

Gelelim bilmeyen arkadaşlar için LİDERLİĞİN önemine ;

Köpekler doğada sürü halinde yaşarlar. Ve her sürünün bir lideri olur. Köpek aldığınız zaman ya o lider olacaktır ya siz. Doğadaki sürülerde her zaman en önden lider gider. Yemekleri ilk lider yer. Lider ne derse o olur ve lider dışındaki sürüye ait bütün köpekler takipçidir. Yani eğer siz köpeğe lider olmazsanız ileride pek çok saldırganlık, söz dinlememe, inatçılık, havlama-hırlama-ısırma gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Nasıl lider olacağınızı ise yavruyu eve getirdiğiniz bölümde anlatmaya çalışcam sizlere.

Dediğim gibi bu yanlışa düşmezseniz eğer uygun köpek seçimini şu şekilde yapabilirsiniz. Yavruların önüne yiyecek koyun. Yiyeceğe ilk giden, hızlı bir şekilde yemeğini yemeye çalışan, gösteriş yapan köpek size sorun çıkartabilecek köpektir. Benim tavsiyem eğer kenarda köşede ( Çokta kenarda olmaması lazım buda utangaç ve çekingen olmasının işareti olabilir) yemeğini yiyen etrafı izleyen herkese saygılı olan köpeği seçmenizdir.
Bu koşulları sağladıysanız artık yavrunuzu almak için pek bir engel kalmamıştır. Ama şunuda unutmamak lazımki kesinlikle yavrularınızı 2 aylık olmadan önce almayınız. İlk 2 ayını annesi ile geçirmesi köpeğiniz için hayati değer taşımaktadır. Bu süreç içerisinde annesi ona koklamayı, duymayı, dilini kullanmayı, kısacası nasıl "köpek olunacağını" öğretir ki eğer siz köpeğinizi henüz bir köpek olmadan sahiplenirseniz ileride çok çok büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz. En ideali 2-3 aylık yavrulardır.
Gelelim güçlü(pitbull, bull terrier, rottweiler, dogo vb ) ırkları sahiplenmek isteyen arkadaşlara. Öncelikle bu tarz köpek almayı kafaya koymuş ve bunu sadece bu hayvanların imajı, gücü, şekli için almaya çalışan gösteriş için isteyen arkadaşlarımız varsa kesinlikle AL-MA-SIN. Her seferinde dile getiriyorum bunu bunlar çok güçlü hayvanlardır gerek fiziksel ağırlık olarak gerek çene gücü olarak çok güçlü hayvanlardır. Örneğin sırf medyadaki imajı için gidp pitbull almayı düşünen mahallede arkadaşlarıma hava atarım diyen arkadaşlar bu köpeklerden uzak durun. Sizin yüzünüzden bizim dunyalar tatlısı dost canlısı yavrularımızın canı yanıyor, yasaklar geliyor ve uyutulmak isteniyor. Bu köpeklerin %90ı çok güçlü bir karaktere sahip, dominant, lider ruhlu ve kendinden aşırı emin köpeklerdir. Bunların eğitimi bir hayli disiplinli, kararlılık içinde ve çok zorlu olarak sürdürülür. Bu güçlü ırklar için başka bir konu açıp onun altında uzun uzun yazmayı düşünüyorum.

Diyelimki tam kendinize uygun bir yavru buldunuz ve artık size koskoca bir 10-15 yıl arkadaşlık edecek o muhteşem dostunuzla yeni yuvasına doğru yola çıktınız. Şimdi geldik yavunuzun ilk eve gelişine.

İkinci Bölüm ;
Yavrunuzun Eve İlk Gelişi

Yavrunuza kavuştunuz. Büyük bir heyecan ile eve geliyorsunuz ama unutmayın köpek eve geldiği anda eğitimi başlar ki bana göre daha gelmeden daire önünde başlar  Şimdi demek istediğimi daha iyi anlıycaksınız

Köpeğinizi aldınız eve geldiniz diyelim. Dairede besliyceğinizi varsayalım. Dairenizin kapısını açın, köpeğinizi yere bırakın ve ÖNDEN siz girin. İçeriye girin ve bekleyin. Bu sayede liderlik eğitiminin ilk adımını atmış bulunmaktasınız. Yukarıda dediğim gibi liderler her zaman önde gider. İçeride bekleyin köpeğiniz henüz yavru biraz sersemlemesini doğal karşılayın bir kaç dakika donup kalarak etrafı ıncelemek ısteyecektır ama sonra takipçi iç güdüsü devreye girip sizin yanınıza gelecektir  Ardından kapıyı kapatın ve ona evinizi gezdirin. Fakat gireceğiniz her odaya önce sizin girmeniz lazım. Eşiklerden ilk siz geçin. Eğer köpeğiniz sizden önce girmeye çalışırsa ayağınızla engel olun ve sakın bu gezdirme işlemini kucağınızda yapmayın bir anlamı kalmaz ve köpeğinizin kendine güveni için heryere kendi imkanlarıyla gitmesi gerekmektedir. Eğer siz kucağınızda gezdirirseniz köpeğinizde öz güven eksikliği oluşabilir. Sonuçta doğada anneleri yavrularını sırtında gezdirmiyordu ! Ve siz artık onun annesi/ebeveyni oldunuz. Herneyse bu şekilde evi gezdirin eğer girmesini istemediğiniz bir yer olursa da o odanın kapısında durun ve yavrunuzun geçmesine engel olun. Köpeğinizle içinizden konuşurmuşcasına "Buraya geçemezsin ufaklık" diyin 

Unutmayın köpekler enerjinizi hisseder. Eğer bir köpeğin yanına kendinizden emin ve sakin bir şekilde giderseniz o köpekte sakin olacaktır. Ama bir köpekle endişeli gezerseniz köpeğinizde endişelenir ve bu yüzden kazalar çıkabilir. O yüzden her zaman köpeğinizle dolaşırken ve ya başka bir köpeğin yanına giderken son derece kendinizden emin ve sakin olun. Bu kanıtlanmış birşeydir köpekler enerjinizi hisseder

Köpeğinize evi gezdirdiniz eğer yaşayacağı yer bahçe ise orada da aynı uygulamaları yapın kapıdan ilk siz girin lider olduğunuzu hissettirin.
Şimdi bu uygulamaları yapıp köpeğinizle hoş bir ev gezisi yaptıktan sonra (Ve eğitiminede başladıktan sonra) sıra geldi yemek vaktine diyelim. Köpeğinize yiyeceği yiyceği vermeden önce imkanınız varsa siz yemeğinizi yiyin sonra diyeceğim işlemi yapın eğer yemek yiyecek imkanınız yoksa o an ( Aç değilseniz, canınız istemiyorsa vs) direk diyeceğim işlemede geçebilirsiniz. Büyük ihtimal köpeğiniz yemeği gördüğü zaman bir heyecan belirtisi gösterecektir. Mamayı kaba koyup hemen vermenin onu mutlu edeceği düşüncesinden çıkıp mamayı kaba koyun ayağa kalkın ve köpeğinizin önünde BEKLEYİN. Köpeğiniz eğer heyecanlıysa kuyruk sallıyor yerınde duramıyorsa vs bekleyin. Köpeğiniz sakinleşsin size tamamen teslim olsun ( Ki çoğu köpekte kulakların geriye yatık olması size tamamen teslim olduğunun göstergesidir) ondan sonra mama kabını önüne koyun başını az birşey okşayın ve yemeğini yemesine müsade edin. Kesinlikle karışmayın yemek yerken sevmeye falan çalışmayın bırakın ihtiyacını gidersin. Ve mama kabı bir köpeğin önünde MAX 15-20 dakika kalmalıdır. Sonrasında kabını elinden alın. Yavru köpeklere mamayıda sıcak suyla karıştırarak hazırlamanız gerekmektedir. Sonuçta henüz yavrular onlar  Sıcak suyu koyun mamanın ustune az birşey. Biraz bekleyin mama suyu çeksin ondan sonra köpeğinize mamasını dediğim şekilde sunun. Su da çok sıcak olmamalı tabi onu ayarlarsınız kendiniz zaten.
Köpeğinize eğitim verirken gerçek bir lider olduğunuz hissedip eğitim vermelisiniz.

İşin eğitim kısmına değinelim azıcıkta.

Mesela birşey yerde diye o nesneyi ağzına alacak değil. Kapı açık diye dışarıya siz izin vermeden çıkacak değil. Butun bunları yavas yavas 1 yasına kadar öğretmenizde fayda var. İleride sorun çıkmaması açısından. Ve her karşı çıktığınız harekete HAYIR diyerek karşı çıkmayınız. Hafif sert, kendinizden emin ve kesinlikle ne olursa olsun sakin bir ses tonuyla ŞŞT demeniz ve köpeğinizin boyun, ön ayak, sırt üçlemesinin birleştiği kısıma doğru parmaklarınızla hafif bir dürtme etkisi yaratmanız yeterli olacaktır. Bu yaptığınız dürtme etkisi onu ısırdığınız anlamına gelir ve yavru köpekler sürüde istenmeyen birşey yaptıklarında sürü üyeleri yavru köpeğe uyarıcı, hafif ama asla kanama vb bir şiddet oluşturabilecek tehlikede olmayan ısırıklar kullanırlar.

VE KESİNLİKLE "KÖPEK SADECE BENİM, EVİMDE YAŞAYAN DİĞER İNSANLAR SADECE SEVİYORLAR, ONLARIN DEĞİL" GİBİ BİR DAVRANIŞA GİRMEYİN. Doğada sürüdeki bütün köpekler doğan yavru köpeklere her konuda yardımcı olurlar. Yukarıda belirttiğim ısırığı anne baba değilde sürüdeki başka bir köpeğin yapması son derece doğallıkla karşılanır ve anne baba sürünün o diğer köpeğine kesinlikle kızmazlar. Sizde kesinlikle bu köpek bu evde sadece bana ait gibi bir yaklaşımla yaklaşmayınız. İleride bu tutumunuz köpeğin ailenizin diğer üyelerine saldırmasına, onları taciz etmesine ve rahatsız etmesine yol açacaktır. Köpek o evdeki bütün aile üyelerinindir. Ne de olsa köpek sizi bir sürü zannediyor. O Takipçi sizler lider. Evdeki herkesin liderlik yapması lazım. Mesela köpek annenizin bir işi yapmasına engel oluyor. Anneniz sert bir ses tonuyla "ŞŞT / HAYIR" tarzı bişey söyleyerek ikaz edip gönderdi diye annenize birşey demeyin hatta bunu yaptıgı ıcın memnun olun.

Gelelim pek çok kişinin kabusuna.

TUVALET SORUNU

Unutmayın tuvalet eğitimi sanıldığı kadar zor değildir. Özellikle yavru köpeklerin tuvaletleri saat gibi programlıdır. Sabah uyandıklarında, yemeklerden hemen sonra, oyun oynadıktan hemen sonra. Eğer bu zamanlar içerisinde köpeğinizi tuvaletini yapması gereken yere götürürseniz sizin için daha kolay olacaktır. Ama unutmayın. O Henüz Yavru. Elbetteki kazalar olacaktır ama bu sebepten kesinlikle yavrunuza kızmayın vurmayın ya da kendı dışkısını koklatmak yedirtmek vs gibi bişeyler yapmayın. Eğer bir kaza olduysa kazadan hemen sonra sakince köpeğinizi alın tuvaletini yapacağı yere götürün. Ama kazalar için kızmayın ona sonuçta o bir yavru dunyaya geleli 2-3 ay olmuş henüz ve evinizde nereye tuvaletini yapacağını doğuştan öğrenmiyor sonuçta  Tuvalet eğitmi ile ilgili açtığım kucuck bı konu vardı belkı yardımcı olur az bişey.



Yavruluk dönemi doğuşundan 8-9 aylık olana kadar ki bir süreçtir. Eğer köpeğiniz 8 aylığı geçtiyse buyuk ıhtımal artık ergenliğe adım atmıştır ve ya atmaya hazırlanıyordur  Gelelim o konuya

Üçüncü Bölüm ;
Ergenlik - Yetişkinlik Dönemi

Köpeğiniz ortalama 8 aylık ile 1 yaş arasında ergenliğe geçiş yapmaktadır. Ergenlik beraberinde pek çok sorun getirmektedir. Kızana girmesi ( Çiftleşme dönemi), Hayvanınızda daha fazla enerji, yer yer saldırganlık, diğer köpeklere üstünlük taslama vs. Bunların çoğu geçicidir ergenliğe girdikten belli bir süre sonra üzerinden atar fakat sizin en çok dikkat etmeniz gereken şeylerden birisi çiftleşme dönemi. Ben şahsen eğer bu işin ticaretini yapmıyorsanız kısırlaştırmadan yanayım. Çünkü diğer türlü hayvanın bazı durumlarda gerçekten acı çektiğini düşünüyorum. Mesela dişi köpeğiniz hamile kaldığında resmen gözünüzün önünde eriyor ve bu çok acı geldi açıkcası bana. Bazılarınız bana karşı çıkabilir " Bu onların en doğal hakkı ellerinden alamayız vs" şeyler söyleyebilir ama yinede kısırlaştırma işine soğuk baktığımı söyleyemem.
Köpeğiniz kızana girdiği zaman yani çiftleşmek istediği zaman aşırı huysuzlanır. Havlar hırlar bazı köpeklere saldırmaya çalışır vs. Bu süreç yaklaşık 15 gun kadar sürer ve zorlu bir süreçtir. Ya yavrunuzu çiftleştirirsiniz ya 15 gün pek fazla hayvan görmesine müsade etmezsiniz. Eğer kısırlaştırmayı düşünen arkadaş varsa da kısırlaştırdığınız zaman bu dürtüler yok olur köpek kızana girmez her zamanki halinde olur. Ve ergenliğe giren dişi köpeklerde adet görebiliyor eğer kısırlaştırılmamışsa. Fakat bu evde çok fazla bir kirliliğe yol açmayabilir çünkü köpek bunu kendisi temizleyebiliyor. Ergenlik ile ilgili aklıma gelen şeyler bu kadar yeni birşeyler gelirse aklıma burayı editleyerek yazarım.

Dördüncü Bölüm ;
Dostunuzun Yaşlılık Dönemi

Köpeğiniz cinsine bağlı olarak 4-8 yaşlarından sonra yaşlılık dönemine girer. Ergenlik devri bitmiş artık o yaşlı bir köpek olmuştur. Yaşlı köpekler gençliklerine göre daha düşük enerjili olurlar, çabuk yorulurlar, ergenlikte gösterdikleri durumları göstermezler, bazen gunun neredeyse tamamını uyuyarak geçirirler. Pek çok köpek ırkının yatkın olduğu hastalıklar vardır. Bel çıkıklığı, katarakt, eklem iltihabı, kanser vs. Yaşlılık döneminde bu hastalıklar köpeğinizde görülebilir ve bu yaşlılık dönemi size maddi anlamda biraz pahalı gelebilir. Veteriner masrafları ilaç masrafları vs. Ama eğer hastalanmaz sadece enerjiden düşerse pek bir maddi problem olacağını zannetmiyorum  Zaten mama yeme oranıda düşecektir yaşlı köpeklerde. Günde 1-2 öğün yerler maksimum.
Ama şunu unutmayınız. Köpekleriniz yaşlılık dönemine girdiyse sık sık veteriner hekim kontrolüne götürünüz. Yaşlı köpekler sonuçta adı üstünde her an beklenmedik herşey olabilir, herhangi bir hastalık kapabilirler.

Beşinci Bölüm ;
Dostunuza Veda Dönemi

Bu konuda Cesar Millan ve onun muhteşem dostu bir pitbull olan DADDY'i muhteşem bir örnek olarak görüyorum. Pek çoğunuz Cesar Millan ve Daddy'i bilirsiniz. Bilmeyenler için Cesar Millan dediğimiz kişi National Geographic 'de Köpeklere Fısıldayan Adam adında muazzam bir program yapmakta. Kendisinin amerikada eğer yanlmıyorsam yaklaşık bir 10 tane ( belki daha fazla belki daha az ama daha fazla gibi hatırlıyorum  ) Köpek Psikolojisi Merkezi adında köpeklerdeki davranış bozukluklarını tedavi ettiği bir rehabilitasyon merkezi var. Buradaki sürüsünde yaklaşık 30 köpek mevcut ve kendi şahsi köpeği muhteşem bir köpek olan pitbull daddy'di. Programı izleyen hemen herkes bu köpeğe gerçekten aşık olmuştur. Kendiside çocukluğundan pek çok şahsi köpeği olduğunu bunların pek çoğunun da pitbull olduğunu fakat Daddy'nin çok farklı olduğunu söylerdi. Bu köpek rehabiltasyonlarda Cesara yardımcı oluyordu. Bu muhteşem köpek tam 16 yaşında hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine Cesarın yaptığı açıklama gerçekten çok hoşuma gitmişti. Bir üniversitedeki konferansında köpeği daddynın çok özel olduğunu ama her canlı gibi onunda bir gün gideceğini bilerek yaşadığını söylemiştir.

En önemli konu bu aslında. Bunu kabullenmek. Her canlı illaki ölecektir. Yaşam basit doğma büyüme ölüm. Sizin yavrunuzda mutlaka bir gün veda edecektir bize. Ama bu içinizi çok fazla karartmasın. Köpekler anı yaşayan hayvanlardır. Dün olan birşey için bugun tavır takılmazlar. Onlar sadece o anın tadını cıkarırlar. Mutluysa o an yuzundendir, üzüldüyse o an yüzündendir, ağlıyorsa o an olan birşeyden dolayıdır. Siz eğer ona muhteşem yıllar verdiğinize inanıyorsanız elinizden gelen herşeyi yapmışsınızdır..
Eğer köpeğiniz ağır bir hasta ise ve onun ölmemesi için elinizden geleni yapıp canının yandığını düşünüyorsanız zorda olsa dostunuzu uyutmanız en iyisi olabilir. Bu kararı aldıktan sonra köpeğinizle son günlerinizi çok güzel geçirin. Mesela köpekler yeni şeyleri keşfetmekten muhteşem derecede mutluluk duyarlar. Atıyorum hiç denize gitmediyseniz köpeğinizle denize gidin. Sahilde küçük bir tur atın. Bir dağa gidin dağda küçük bir yürüyüş yapın. Yapmadığınız şeyleri yapın onu mutlu edin ve ondan sonra gitmesine izin verin. O giderken ne kadar mutlu olduğunu düşünerek ve size minnettar kalarak gidecektir. O yüzden içiniz rahat olsun eğer onun için iyi bir sahip olduğunuzu düşünüyorsanız köpeğiniz hayatta olamayacağı kadar mutlu bir şekilde size veda edecektir.. Nede olsa o sizin enerjinizi hisseder.




Öncelikle şunu belirtmek istiyorum eğer yazımı okuduysanız hepinize tek tek teşekkür etmek istiyorum. Yazının son kısımlarını yazmak biraz zor oldu benim için ölen köpeğim aklıma geldiğinden dolayı yanlışlarım olduysa affola  Eğer aklıma birşey gelirse buraya editleyerek dahil edeceğim ve ya siz arkadaşlarımın eklemek istediği birşey olursa bu konu altından paylaşabilirsiniz yorumlarınızı
Bu konuyu tamamen kendim yazdım bi yerden bakarak veya alıntı yaparak değil tamamen 2 saatlik bir uğraş sonucunda yazdım. Daha sayfalarca yazabilirdim fakat sıkılmanızı istemedim açıkcası sorusu olan olursa buradan yardımcı olabilirim ileride de güçlü ırklar hakkında bir konu açmayı düşünüyorum. Tekrar teşekkürler hepinize eğer zaman ayırıp okuduysanız.