Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Acısına, sızına, neşesine bakmadan
Yaşayacaksın öylesine özgürce bilmeden
Öğrenmeden veya öğrenmeyi çabalayıp
Ama her daim hakikatin gölgesiyle
Hakkın ışığına adaleti sığdırıp
Yaşayacaksın öylesine
Bir şeylerin doğrusunu yanlışına takılmayacaksın
Kendi doğrunun yanlışının yörüngesini doğrulatacaksın
Ayrılık trenin düdüğünü bekleyeceksin
Sevginin yoğunluğunun polenlerinde açacaksın
Her şeyden vaz geçeceksin ellerin boşalıp
Sessizce gideceksin
Yaşadığım her dakikada
Sadece yüreğinde kalacak acıların sevinçlerin
Sırlarını dökmeyeceksin
Hatam doğrun haram helalin sende kalacak
Düşmana dosta zorlukla güleceksin
Güvendiğim deyip dökülmeyecek
İyice gönlünü kanatmayacaksın
Bu hayatta sadece kendin için yaşayacaksın
Kimseye bakmayacak ayıplamayacaksın
Ve de ayıplanmayacaksın
Düşünceleri dinleyeceksin
Lakin düşünceni savunacaksın
Hakkını arayacaksın
Ne yaşarsan yaşa ister
Hızlı hovarda
İster muhafazakâr dindar ol
İyi kötü yaşadıklarınla öğreneceksin
Onu da son durakta götüreceksin
Bu dünyada kim olursa olsun saygıyı
Sevgiyi bırakmayacaksın
Ve
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Oda seveceksin sadece seveceksin
Çoluk çocuğu serseriyi berduşu
Yaşlı genci
Zengin fakiri
Börtü böceği
Yaratanda sadece seveceksin ötürü
Her şeyi seveceksin
Sadece seveceksin