Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Paylaşmak İstediklerim ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Ocak 28, 2014, 11:09:44 ÖÖ

Başlık: Duvarları Yıkmak
Gönderen: Fatih - Ocak 28, 2014, 11:09:44 ÖÖ

(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/420/5903.jpg)

İlâhî hikmetlere açık olması beklenen ufkumuzu, hayata veda mektubuymuş gibi acıklı ve hüzün yüklü kılan duvarlar… Tarihimiz, kültürümüz, edebiyatımız ve musikimiz gibi birçok mecrada isteyerek veya istemeden iç ve dış dünyamız arasına ördüğümüz veya ördükleri duvarlar… Bizi hep yalnızlaştıran ve inkişafımıza set olan duvarlar... Kimi zaman renk olur bu duvarlar, siyahı beyazdan, beyazı siyahtan ayıran; kimi zaman ırk olur, aynı topraklarda asırlardır bir arada yaşayan kardeşlerin arasına örülen. Bazen dillerin farklı olması, bir duvar olurken, bazen de dinlerin farklı olması duvar olur aynı Allah'a inanan insanların bağını koparıp diyaloga mâni olan.

Ne zaman kendimize çekidüzen verme ümidiyle iç dünyamıza bir yolculuk yapmaya kalkışsak, hep bu duvarlara çarpar yüzümüz. Bazen başlamadan biter bu yolculuk, bazen de çıkmaz sokaklarda biter.

Aslında bu duvarları, bir kale duvarını aşar gibi aşıp kendimizle bir kere yüzleşebilsek her şey o kadar değişecek, o kadar kolaylaşacak ki, kendimiz bile bu değişimin hâsıl ettiği müspet atmosfere inanmakta zorlanacağız. Yakın ve uzak çevremizi değiştirmeye kalkmadan önce, değişime kendimizden başlamak, duvarlarımızı yıkmada iyi bir başlangıç olabilir. Duvarları yıkıp köprüler kurma yolculuğunda ümidimizin nabız atışlarını kontrol etmek, ihmal kabul etmez bir adım olacaktır… İşte o ân, yüreklerdeki yeni köprüler kurma heyecan ve ümidiyle, hiç beklenmedik bir şekilde, belli bir ölçüde çevremizi değiştirmenin adımlarını da atmış oluruz aslında. Kuvvetli bir hamle ile içimizdeki değişimin ilk istasyonunda, kendi iç dehlizlerimizde biriktirdiğimiz peşin hükümlerimizin ördüğü duvarları, bir tortu gibi kenara bırakıp rotamızı doğru gösterecek bir pusulaya sahip olmalıyız öncelikle. Sonra da kendimizle hesaplaşmalı, sihirli bir aynada kendimizi izliyor gibi, kusurlarımızla yüzleşmeli ve beklentilerimizi doğru bir sıralamaya tâbi tutmalıyız. Bu merhalede hayattan beklentilerimizin neler olduğu, bu beklentilerin neresinde bulunduğumuz gibi kısa, öz sorularla ve berrak bir idrakle kendimizle iç muhasebeye kalkışabilmemiz son derece mühimdir. Muhasebemizi yaparken elde ettiğimiz müspet ve menfi neticeleri, heybemize itinayla ayrı ayrı yerleştirirken bizim dışımızdakileri ve hakkı herkese karşı savunan bir avukat, kendi nefsimize karşı da, hislerine yenik düşmemek için âzami derece dikkatli hareket eden bir savcı gibi davranmak işimizi kolaylaştıracaktır. Bu safhada ruh hâlimizi ve şahsiyetimizi en güzel bir şekilde gözyaşlarımız tasvir edebilir. Yıkanmış, arınmış, kendi mecrasında sakin ve kararlı bir şekilde ilerleyen birkaç damla gözyaşı… Gözlerimizin rengi ne olursa olsun, hep saydam ve berrak akan gözyaşları… Başkalarıyla aramıza ördüğümüz ön yargı duvarlarını yıkmada gözyaşından daha tesirli ne olabilir? Gözyaşı birçok mânâ taşır. Meselâ içimizdeki ümit duygusunu yeşertir. Muhasebe hissini geliştirir. İnsanın kendi özüne dönmesini sağlar. Kısacası insanı diri tutar. Gözyaşlarıyla beslenen ümidin yanına aktif sabır da koyduğumuzda; her şey daha da güzelleşir. Kişide bu durum, fikir sancılarına ve yeni arayışlara vesile olur. Bütün bunlar, diğer insanlarla aramızda örülmüş duvarları, bariyerleri yıkar, ortadan kaldırır. Diyalog köprüleri kurar. Bizi insanlardan bir insan, düz insan hâline getirir. Böyle olunca da, diğer insanlarla kardeş olmak son derece kolaylaşır.

İnsanlarla aramıza örülen duvarlar yıkıldıktan sonra, hayata yeni bakış açılarıyla bakmaya başlarız. Böylece yeni yüzler, şahsiyetler, dostlar ve dostlukların, aslında gerçek mânâda yeni olmadığını, âşina olduğumuz eski yüzler, şahsiyetler, dostlar ve dostluklar olduğunu fark ederiz. Bunu fark ettiğimiz ânda da, ayrılık nehirlerinin iki yakasını kavuşturan yeni köprüler kurmuş oluruz. Artık önümüzde yeni ufuklar olmasının huzurunu bütün benliğimizle hissedip yeni bir şuur, yeni bir hayat telâkkisiyle, yeni ufuklara kanat çırpmak üzere gemimizin yelkenlerini açabiliriz.

İşte o ân, bir defa daha renklerin, dillerin, kültürlerin, malların mülklerin bizi birbirinden ayıran duvarlar değil, bir araya gelmenin, tanışmanın, diyalog kurmanın vesilesi olduğunu anlarız. Öte yandan karanlık ruhlu ve kaypak zihniyetli düşmanlarımız dışındaki herkes, içimizde ve dışımızda meydana gelen bu değişimi fark edip, kendi duvarlarını yıkacak ve yeni yolculuklarda yol arkadaşlarımız olacaktır.
Başlık: Ynt: Duvarları Yıkmak
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 24, 2017, 07:17:49 ÖS
 eys
Başlık: Ynt: Duvarları Yıkmak
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 29, 2018, 05:17:37 ÖS


 Emeğine Yüreğine Sağlık