Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Türk ve İslam Tarihi ve İz Bırakanlar ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Şubat 25, 2014, 03:20:28 ÖS

Başlık: Eskimeyen Eskilerden Mehter
Gönderen: Fatih - Şubat 25, 2014, 03:20:28 ÖS
Geleceğin emniyet ve güven üzerine kurulması, geçmişin iyi bilinip tanınmasına, hissedilip ruhlarda korunmasına bağlıdır(1). Dünü bilmeyenin de bugünü izah edebilmesi ve yarını düşünebilmesi tasavvur olunamaz.[/size]Bu yazımızda, atalarımızdan tevarüs eden millî ve mukaddes değerlerimizin yok edilip, yerlerine Batı'dan gelen bâtıllarının yerleştirilmeye çalışıldığı bir dönemde, geçmişle bizim rabıtalarımızı sağlayan ananelerimizden bîri olan mehterimizi tanıtmaya çalışacağız.MEHTER'İN TARİHÎ GELİŞİMİMehter, aslı Farsça olan "mihter" kelimesinden gelmekte ve "ulu, en büyük, pek büyük" ma'nâlarını ifade etmektedir (2).Mehterhane ise kökü çok eski Türk devlet ve cenk an'anelerine bağlı, yerinde bir tarifle "alaturka mızıka (bando) takımı"dır.Orhun kitabeleri (VIII. Milâdî yüzyıl), Kaşgarlı Mahmud'un Arapça açıklamalı Türkçe lûgatları, Divan (M. XI.yy) gibi eski kaynaklar, Farabî, Harzemî gibi Türkistanlı âlimlerin mûsikî eserleri, Tabılhanelerin (Mehterhane) Türk Kağanlarının saraylarında bulunduğunu ve "Tuğ" ismiyle anıldığını ortaya koymaktadır (3).MEHTER'İN OSMANLI'YA GİRİŞİOsmanlı Türklerine mehterhane, Anadolu Selçuklu Türklerinden geçmiş ve XVI. yy .dan itibaren teşrifata ve kanunlara bağlanmıştır.Orta Asya'dan Bilecik ilinin Söğüt bölgesine yerleşen ve uç beyliği vazifesi alan Oğuz boyundan Kayı aşireti reisi Ertuğrul Gazi'nin oğlu Osman Bey'e bu bölge, Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Gıyaseddin Mesud tarafından Mensûr-ı Padişahı (Mülkiyet Fermanı) ile mülkün sahibi kılınmıştır.Osman Bey ruhundaki ilâ-yı kelimetullah aşkının aksiyona dönüşmesinin neticesi hemen civar Bizans tekfurlarıyla harbe girişir ve beyliğini büyütür. Bu meyanda İnegöl'e taamız ederek kaleyi alır ve elde ettiği harp ganimetlerinden bir kısmını Selçuklu hükümdarına göndererek bağlılığını bildirir.Bu hatırşinaslıktan ziyade memnun olan II. Gıyaseddin Mesud, adamlarından Kara Balaban Çavuş aracılığı ile 1298’de Osman Bey’e bir ferman göndererek tebrik eder ve Emirlik’le değerlendirerek istiklal nişanesi, hükümranlık sembolü sayılan TUĞ, ALEM, TABIL (davul), NEKKARE ve CEVGEN gibi mûsiki aletleri, ayrıca da bir kılıç, gümüş eğer takımı ve at hediye eder. Eskişehir’de bir ikindi vakti kurulan mehterle Osman Bey’in önünde nevbet vurulur (konser verilir), Osman Bey’de Selçuklu hükümdarına saygısının ifadesi olarak bu nevbeti ayakta dinler(4)MEHTERHANE TEŞKİLATIMehterler "Enderun" denilen saray üniversitesinden yetiştirilirlerdi. Enderun'a Galata Sarayı, İbrahim Paşa Sarayı ve Edime Sarayının acemi oğlanları arasından mehter olarak yetiştirilecekler seçilerek alınırdı (5).Mehter takımı sembolik olarak devletin istiklâli ile alakalı bir birlik olduğundan oldukça İtibarlı idi ve Yeniçeri arasında mehter ağalarına fazlaca itibar edilirdi. Evliya Çelebi: "Bunlar gayet mültefıt ve muazzez esnaflardır. Ulufeleri de gayet ağırdır" demektedir (6).Mehter KAT'lardan teşekkül eder. Her sazdan (enstrüman) bireriyle kurulan topluma "kat" adı verilir. 6 katlı mehterhane denilince, her sazdan 6 şar olduğu anlaşılır. Resmi kadro alarak 3.5.7.9 katlı olarak kurulur.Osmanlı ordularının ihtişamlı devirlerin de kat sayısı 12'ye kadar çıkarılmıştır. Yavuz Sultan Selim, Mercidabık savaşına, Kanunî Sultan Süleyman Viyana kuşatmasına 200'ü geçen sayılarda mehter götürdüğü bilinmektedir.Zamanın şâir ve yazarlarından Lâtifî'nin Kanunî hakkında söylediği "Bir sultan-ı azîmü'ş-şân ve hâkaan-ı Süleyman-nişândır ki, her hıttada hutbesi yürür ve binbir kal'ada nevbeti urilur”(7) diye bahsettiği nevbetin (konser) Osmanlı'da bir nizamı vardı. Nevbetler savaş harici umumiyetle belli vakitlerde, namazdan sonra vurulurdu. Hükümdar mehteri beş vakit, vezir mehterleri ikindi ve yatsı olmak üzere iki defa nevbet vururdu. Burada bir çevgân gür sesiyle (ucunda ziller bulunan bir çubuğu tutan sanatkâr): "Vakt-i sürür ve safa mehterbaşı hey hey!" diye bağırır; mehterbaşı da öne düşerek vezirin oturduğu arz odasının önüne gelir, bir temanna ederdi. O zaman çevgan: "Esbab-ı hacet ve arzuhal sahipleri var mı?" şeklinde etrafa seslenir, arzuhal verenlerin arzuhallerini alıp vezire ulaştırır. Bundan sonra mehterbaşı mehterin karşısına geçer: "Merhaba ey mehteran" diye bağırır, mehterler de hep bir ağızdan: "Merhaba mehterbaşı" şeklinde mukabele ederlerdi. Daha sonra Mehterbaşı: "Has dur! " komutunu verir ve mehter çalmaya hazırlanır. Sonra da "Derfasl" diyerek çalınacak parçanın nağmesini ve adını söyler. Ardından: -"haydi yallah!" diyerek mehteri başlatırdı. Her nevbet sonunda âdet veçhiyle mehterbaşı tarafından padişaha duâ edilir. Bu da Gülbank çekilerek yerine getirilirdi.MEHTER DUASI(GÜLBANK) Allah, Allah Celi ü Cebbar Muin-i settâr, Hâlıkulleyl vennehâr Lâyezâl, zülcelâl birdir, anın birliğine Resul-ü enbiya, Peygamberimiz Cenab-ı Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa, Ali-evlâd-ı resûl-i müctebâ imdat u ruhâniyetine,Bilcümle âlem-i İslâm'ın sıhhat ü selâmetine, Ordularımızın devam-ı muzafferiyetine, Üçler, yediler, kırklar, göçenler, Demine devrânına Hû diyelim (mehter hep bir ağızdan Hû derler) Eli kan, kılıcı kan, sinesi üryan, Ciğeri püryân, meydân-ı şehadette, Allah yoluna revân. Kahrımız, Gazabamız düşmana ziyan. Adüvden korkmadık, korkmayız hiç bir zaman. Kur'ân'da zafer vaadediyor Hazreti Yezdan Uğrun açık olsun, ey serdar-t mücahid. Ömrün gün gibi bedîd Fahr-ı âlemi hoşnûd etsin Hak gaza-i ekberin etsin mübarek ve said... diyen mehterbaşı ruhlarda ürpertiler uyaran duasını bitirir ve bu esnada çevgânilerden biri (Nasrun min Allahi ve fethün karîb vebeşşirel mü'minîn) ayet-i kerimesini okur. Bu sırada mehterin bütün zilleri, davulları nekkâreleri gümbürderken, mehteran da Allah, Allah, Allah sesleriyle katışır ve bu suretle nevbete son verilirdi...CENK VE MEHTERMehterin esas vazifesi cihad meydanlarındadır. Bunlar ordu harbe giderken kendine has "Kerim Allah eyisün, Rahim Allah eyisün" yürüyüş temposu ile en başta mehteran bölüğü komutanı, onun arkasında sol tarafta ak sancak, sağ başta ise zırhlı muhafızı ile birlikte kırmızı sancak bulunur. Sancakların arkasında ise, üçerli kolda üç sıra halinde dizilmiş dokuz tuğ gelir. Sağ tarafta kırmızı sancağın arkasında ise "hücum tuğu" bulunurdu. Tuğlardan sonra mehteran takımı gelir. En arkada ise at veya deve üstünde bütün haşmetiyle yeri göğü inleten "kös-i Hakanı' adı verilen muazzam davullar gelirdi.Tarih boyunca kösler sadece padişah mehterinde bulunurdu. Cihada çıkılırken, orduya sadrazam komuta edecekse adına "Serdar-ı Ekrem" denir ve onun mehterine de kös verilirdi.Bu canlı ve dinamik havasıyla mehter mûsikîsi ordunun maneviyatı üzerinde oldukça tesir eder, cihad aşkını kamçılar ve yürekleri coştururdu.Aynı zamanda mehter; görkemli hâli, köslerin yeri göğü inleten sesleriyle düşmanın yüreğine korku salıp paniğe sebep olması bakımından harplerde büyük fonksiyon icra ederdi.1665 yılında Almanlarla yapılan çetin bir savaşın sonunda imzalanan Vasvar muahedesi uyarınca Alman imparatoru I. Leopard'a giden elçilik heyetinde genişçe kadrolu bir mehterhane göze çarpmaktadır.Avusturya heyeti, daha önceki harplerde dinlemiş olduğu mehterin tesirini çok iyi bildiğinden, mehterhanenin Viyana (Beç)'ya girmesine müsade etmez ve iki taraf arasında sert tartışmalar çıkar. Bu durumu seyehatnamesinde Evliya Çelebi şöyle dile getirmektedir: "... ve mehterhane çalmasınlar ve benim borazancılarım paşanın önü sıra çalsın... deyince, o anda paşa âdeta ateş kesilip: 'Bakın kâfirlere, sizin bu teklifiniz ma'nâsızdır. Bu davranışınız bize saygınızdan mıdır, yoksa bizleri tahkir kasdiyle mi yapılmıştır dedikte, kâfirler: ' haşa haşa sümme haşa, bu cevaplarımızda sultanınıza katiyyen bir tahkir kastı yoktur...' dediler. Bunun üzerine Osmanlı elçisi Kara Mehmet Ağa: '... Ve ben Mekke, Medine, Kudüs-ü şerif, Bağdat, Şam ve Halep padişahının elçisi olayım da niçin sancak-ı Resulullah'ı açmayayım ve niçin Mehterhanemi çalmayayım... Ben, bu sizin teklifiniz üzere kralınıza varmam ve kanun-u âl-i Osman'ı bozmam..." (8)Osmanlı elçisinin bu şiddetli direnişi üzerine Kral I. Leopard, elçilik maiyetinin mehter eşliğinde, Evliya'nın ifadesiyle "kütür kütür mehterhanesini döverek" haşmetli bir şekilde girişine müsade etmek zorunda kalır.Evliya Çelebi Osmanlı elçilik heyetinin Viyana'ya (Beç) girişini ve heyetin kentte kortej halinde ilerleyişini ve mehterhanenin oynadığı rolü de şöyle anlatır: "...bütün İslâm askeri alaya hazır olup, yedişer kat mehterhane ve cümlesi silahlanmış olarak durdular. Her işi başarılı olan ağır başlı paşa, eşine az rastlanan altın zırhlar kuşanmış vaziyette ve sürme gözlü bir Arap atı üstünde rüstemâne bir oturuşla ve başındaki selîmî kavuğu üstünde altın işlemeli devlet kuşu sorgucu ile... ve daha sonra da mehterhaneleri olduğu halde, yedişer adet icracı üstadlardan oluşmuş mehterhaneleri segah makamında, hüdadi üslubunda hoş peşrev çalarak ilerlediler..." (9)OSMANLI MEHTERHANE MUSİKİSİNİN AVRUPA MUSİKİSİNE TESİRİOsmanlı Devletinin hükümranlığı devrelerinde, Avrupa ile yüzyıllar boyunca karşılıklı münasebetlerde, askerî musikinin Avrupa askerî musikisine tesir ettiği ve (ALATURKA) dedikleri Osmanlı tarzı musikisinin ezgileriyle, mehterhane musikisini ve kuruluşlarını, Avrupalıların taklit ettikleri, kendilerine has askerî mızıka takımları kurdukları gibi, kendilerince musiki eserleri de meydana getirdikleri bilinmektedir. Bu bilgilere dayanarak Avrupalılar askeri musikiselerini sağlamalarını Osmanlıların Avrupada yaşamalarına borçludurlar diyebiliriz.Bulgar müzik bilgini ve bestecisi Dr. Peter-Assen Panoff'un da (1899) üzerinde önemle durmuş olduğu gibi, Osmanlı Alman ilişkilerinde Türklerle savaşan Alman orduları, Orta Avrupa'da ilk olarak Yeniçeri mehteriyle karşılaşmış ve 16. yy.dan itibaren Alman ordularında da Osmanlı'nın tesiriyle askeri mızıkalar kurulmuştur.(10)Prusya Devletinin asıl kurucusu olarak nitelenen Büyük Fredich de(1712–1786) Osmanlı mehterhanesini sarayına davet ederek, bunların yardımıyla ordusunda ilk askerî mızıka birliklerini kurmuştur.(11)Zamanla iyice inkişaf eden mehter musikisi klasik müziğe atlamış ve dinleyenlerin kulaklarında hasıl ettiği tesir, Avrupa müzisyenlerine ilham kaynağı olmuştur. Rahip Teoder hatıralarında şöyle demektedir: "Mehterhanenin kabartmalı ritmine dayanan melodilerinin tesirinden kendini kurtaramayan Avrupa’nın büyük kompozitörleri ve bunlardan BETHOVEN'in büyük senfonisiyle, 9 uncu senfonisinin son bölümlerinde, mehterin kös, davul ve zurna sesiyle, mehterhane musikisini daha da asilleştirdiğini ve daha güzelleştirdiğini düşünenler çoktur." (12)Viyana Kraliyet Orkestra şefi Gluck, sarayda verdiği konserlerinde, repertuarına mehter bestelerini almış ve orkestrasına çaldırmıştır. Batı mûsikîsi şaheserlerini yazmış olan Mozart, Bizet gibi bestekârlar da doğrudan doğruya mehter mûsikîsinin tesiri altında kalarak Türk tarzında "Alla Turca" denilen kısımlarını yazmışlardır. İşte Mozart'ın "Türk Marşı" işte Bizet'nin iki numaralı Arteziyen suiti'nin "Frandolle" kısmı...(13)DÜNDEN BUGÜNE MEHTERHANEBugünkü Mehterhane, 1826 yılında devrin hükümdarı İkinci Mahmud'un, Vak'a Hayriye adıyla tarihleşen Yeniçeri Ocağı'nın ortadan kaldırılması sırasında, bu ordunun bir parçası olarak kabul edilen mehterhaneyi de ortadan kaldırmıştı. İkinci Mahmud'un, Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye adıyla kurduğu yeni orduya, o zamanın Avrupa ordu kuruluşlarındaki bando mızıkalarına benzer Osmanlı ordu bando mızıkaları kurulmuştu. Türkçülük ceryanlarının başladığı İkinci Meşrutiyet sırasında, yani mehterhanenin kaldırılışının 88 nci yılında yeniden kurulması fikri ileri sürülmüş ve müze-i askerî Osmanî’ye bağlı derme-çatma ve "Mehter-i hakânî" adıyla mehterhane yeniden kurulmuştur.Mehterhanenin tarihî asaletine uygun şekilde kurulması ancak 1914 yılında Askeri Müze Müdürü Ahmet Muhtar Paşa tarafından kadrolu bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu mehterhane de 1935 yılında, devrin Millî Müdafaa vekili Zekai Apaydın tarafından, aslına nazaran kifayetsizlik gerekçesi ile kapatılmıştır.Tarihe karıştığı sanılan mehterhanenin üçüncü kuruluşu ise; 1952 yılında ölen İngillere Kralı VI. George'un cenaze merasimine giden devrin Cumhurbaşkanı, orada İskoç Gayda takımlarım görünce, kendi ecdadının kültür hazinesi olan mehterhaneyi hatırlar ve eski eserler uzmanı olan İbrahim Hakkı Konyalı'ya emir vererek mehterhane tarihinin İncelenmesi ve aslına her yönden uygun bir mehterhanenin kurulması emrini verir. Ve ciddî çalışmalar sonucu üçüncü defa altı katlı olarak kurulan mehter İstanbul'un 500 ncü fetih yılı olan 20 Mayıs 1953 yıldönümü merasimine katılarak nevbet vurmaya başlamıştır (14).NETİCE: Yüksek inanç sistemi, ruhundaki fazilet aşkı, herkesi hayran bırakan güzel seciye, üstün ahlâk, disiplin ruhu, itaat şuuru ve hayatı hakir görme gibi eşsiz meziyetleri sayesinde dünyanın üç kıtasında yaşayan insanların hemen ekserisinin gönüllerini fetheden bu Başyüce Millet'in sahip olduğu kültür değerlerinin öğrenilip, yeniden ruh verilerek yaşatılması kanaatimce nostalji değil, geçmişe ve geçmişlerimize karşı bir kadirşinaslık borcudur.İnaniyoruz ki ümidimiz olan istikbâlin beyin mimarları; dünya ve ukbayı bir araya getiren, insanımızın ruhuna diriliş nağmeleri aşılayan bu gülbankları yeniden yaşatır ve layık olduğu mevkiye hakkını vererek çıkartırlar.KAYNAKLAR: 1 .Sızıntı; Bizim Milletimiz. Sızıntı dergisi Nisan 1989. s.822.Sanal, Haydar Mehterhaneyi Osmanlı Devleriyle Kurduk Yıllar boyu tarih. Haziran 84 s. 1273.Dedeoğlu. Abdulkadir; Osmanlılar Albümü II. Osmanlı yay. s.l 194.Dedeoglu.a.g. e s.l2l5.Sanal. a. g. e. s–1266.Giz. Adnan;Mehterhane,Tarih Edebiyat mecmuası Ağustos 1980 s.507. Sanal, a.g.e. i. 1248.Altar Cevad, 15.yüzyıldan bu yana Türk Ve Balı Kültürlerinin Karşılıklı Etkileme Güçleri Üstü ne Bir İnceleme. Kültür Bakanlığı yay. Ankara 1981. s.359.Altar. a.g.e, s.2810. Altar a. g. e. s.1811.Altar.a.g.e..s.l912.Dedeoğlu. a. g. e. s.124-12513.Akbulut. Dr İlhan: Mehterhane ve Musikisi İlgili sayı 65. İst 1991 s.2.1
Başlık: Ynt: Eskimeyen Eskilerden Mehter
Gönderen: вαşκαп - Ekim 15, 2017, 03:41:32 ÖS
Emeğine Yüreğine Sağlık
Başlık: Ynt: Eskimeyen Eskilerden Mehter
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 29, 2018, 03:08:29 ÖS
 eys