Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Site Hakkında Gelişmeler »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Güncel Haberler ::.. => Görsel Eğitim Setleri => Kullanılmayan Bölümler => Her Telden => Konuyu başlatan: Fatih - Mart 01, 2014, 03:45:17 ÖS

Başlık: Kalbin Elektriği Nereden Geliyor?
Gönderen: Fatih - Mart 01, 2014, 03:45:17 ÖS
(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/422/5922.jpg)

Fakültedeki odamda otururken birkaç talebem geldi ve bazı sorularının olduğunu söyledi. İlk soruları; insan vücudunu taklit ederek geliştirilen makinelerin olup olmadığıydı. Sohbetimiz, "insan vücudundaki işleyişler örnek alınarak yeni teknolojilerin geliştirilip geliştirilemeyeceği" hususuna geldi. Bu noktada, örnek alınabilecek ilk organın kalb olduğunu söyledim.

Kalb hayatî organlarımızın başında gelir. Bütün organlarımız ve vücudumuzu teşkil eden 100 trilyon hücre, oksijen ve gıda gibi ihtiyaçlarını pompa gibi çalıştırılan kalbimizin gönderdiği kandan alır. Aynı zamanda bu hücreler atık olarak ürettikleri üre, ürik asit ve karbondioksit gibi maddeleri de kana verirler. Kalb çalışmazsa, kan devridaimi gerçekleşmez ve hücreler ölür. Beynin kısmî ölümüne rağmen kalb çalışabilir ve hayat devam eder; ancak kalb ölmüşse veya kalbin sun'î faaliyeti devam ettirilemiyorsa, hayat da sona erer. Bu sebepten Kadîr ve Alîm olan Rabb'imiz bu organa yedek olarak çok sayıda pil noktası yerleştirmiştir. İlk hareketin ateşlendiği esas pil noktası, herhangi bir şekilde arızalandığında, bu yedek noktalar harekete geçirilir.

Kalb öyle harika bir makine ki, çalıştırılması için her noktasına elektrik üreten hususi yapıda pil noktaları yerleştirilmiştir. Bir oyuncak düşünün ki; pil yatağı bozulunca, oyuncak yine de çalışsın diye, oyuncak içine çok sayıda yedek pil yatakları yerleştirilmiş olsun. Yine düşünün ki; pil yatağından motoruna giden kablolardan biri kopmuş olsun, ancak hemen yedekteki bir sistem devreye girsin ve oyuncak çalışmasına devam etsin. Gelecekte buna benzer şekilde çok mükemmel şekilde, enerji kesintisi yaşamadan çalışan makineler ve bilgisayarlar yapılabilir mi? Bu soruya hemen cevap vermek kolay olmasa da, kalbimizde Kudreti Sonsuz'un yerleştirdiği milyonlarla ifade edilebilecek yedek pil ve kablo sistemleri mevcuttur.

İskelet kasları beyinden elektrik almayınca çalışamaz. Ancak, kalb kası beyinden elektrik almadan da kasılabilir hususiyette yaratılmıştır. Meselâ bir kurbağa kalbi, vücuttan ayrıldıktan sonra da uzun süre çalışabilir. Kalbdeki elektrik akımları, kendi kas duvarındaki özel hücrelerden üretilir. Bütün kalb kası hücreleri, elektrik akımı meydana getirilecek şekilde pil özelliği ile donatılmıştır. Bu hususiyet "uyarı ve iletim sistemi" olarak isimlendirilen çok kompleks yapıdaki kas liflerine verilmiştir.

Bu uyarı ve iletim sisteminin üç temel unsuru vardır:

1- Sağ kulakçığa yerleştirilmiş sino-atrial düğüm,
2- Kulakçıklarla karıncıklar arasına oturtulmuş atrio-ventriküler düğüm,
3- Elektrik dağıtım şebekesi diyebileceğimiz, lifleriyle bir ağ gibi kalbin her noktasını saran Purkinje sistemi.

Sağ kulakçığa yerleştirilmiş sino-atrial düğüme, kalbde en yüksek hızda (frekansta) elektrik üretme hususiyeti verilmiştir. Bu sebeple kalbin esas pili, bu düğümdeki hücreler olduğundan, bunlara kalbin pili mânâsına "pacemaker" denilmektedir. Sağlıklı bir kalbde diğer yedek pil noktaları, karışıklık meydana getirebileceği için elektrik üretmezler. Bunun sebebi kalb kası hücrelerinin bir kere uyarıldıklarında tekrar uyarılamamalarıdır. Dolayısıyla esas pil sağlıklı çalıştırılıyorsa, yedek pillerin bu işleyişe bir müdahalesi olmaz.

Kulakçıklarla karıncıklar arasına yerleştirilmiş ikinci merkez olan atrio-ventriküler düğüm, birinci düğümden gelen elektrik akımı düzgün ise, ayrıca elektrik üretmez; sadece kendisine gelen elektrik akımlarını dağıtım sistemi liflerine ve dolayısıyla karıncıklara iletir. Bu düğümün diğer bir vazifesi de, kalbin çalışmasında hassas bir zaman ayarlamasına vesile olmaktır. Şöyle ki, bu düğüm kendisine gelen elektrik akımlarını yaklaşık 0,1 saniye beklettikten sonra karıncıklara iletir. Bu bekletme vazifesi çok önemli olup, bu sayede kulakçıklardan gelen kanın karıncıklara geçişinin tam bitmesi sağlanmaktadır. Eğer duraklatma olmasaydı ve dört odacık aynı anda kasılsaydı, kan geri kaçacak ve pompalama güçlü olamayacaktı.

Kalb kasının önemli bir hususiyeti de, bütün liflerinin birlikte kasılmasıdır (sinsisyum). Bu hususiyet, iskelet kaslarına verilmemiştir. İskelet kaslarında bütün lifler kasılmaya katılmak mecburiyetinde değildir; çünkü iskelet kasları, karşılaştıkları ağırlığa ve kuvvete göre, en uygun miktarda liflerin kasılmasıyla cevap vererek, azamî tasarruf uygular. Yaratılışta israf olmadığı için yarım kiloyu kaldırmak için az sayıda lif kasılırken, beş kiloluk bir ağırlık için daha fazla sayıda lif kasılır.

Ancak kalbde böyle değildir. Bütün lifler birlikte kasılmaya katılarak daha fazla kanın pompalanmasına vesile olurlar. Eğer kalbde de iskelet kasındaki gibi dereceli kasılma olsaydı, yani bazı lifler kasılırken bazıları gevşek olsaydı, kanı pompalamak mümkün olmazdı. Kalb krizlerinde bazı kas hücreleri ölür ve bunlar pompalamaya katılamadıklarından yeterli kan pompalanamaz, krizin derecesine göre ağır kalb yetmezliği ve ölüm gerçekleşebilir.

Üçüncü kısım olan elektrik dağıtım sistemi, kulakçıklarla karıncıklar arasına yerleştirilmiş düğümden aldığı elektriği, sağ ve sol karıncıklara hızla taşımakla görevlidir. Dağıtım sisteminin sağ ve sol dalları vardır. Sağ dal sağ, sol dal da sol karıncığa elektrik taşır. Bu liflere verilen hızlı iletme kabiliyeti sayesinde her iki karıncığın bütün kas lifleri aynı anda kasılır. Elektrik akımı bu şekilde bütün kalb kasına yayıldıktan sonra söner. Arkasından yeni bir elektrik uyarısı, sağ atriuma yerleştirilmiş düğümde ortaya çıkarılır ve tekrar yayılır. Kulakçıklardan karıncıklara elektrik girişi sadece bir noktadan gerçekleşir. Müdebbir isminin tecellisi olarak Rabb'imiz elektrik akımının tek yönlü ilerlemesi ve karıncıklardan kulakçıklara geriye gelmemesi için araya elektrik iletmeyen band şeklinde bir doku yerleştirmiştir. Bu doku olmasaydı, ağır ritim bozukluğu ve erken ölüm gerçekleşirdi. Nitekim bazı kişilerde doğuştan bu bant üzerinde elektrik ileten noktalar bulunmakta ve ağır ritim bozukluğuna sebep olmaktadır. Bu durumun tedavisi için kalb kası dokusuna girilerek elektrikli koterle bu noktalar yakılmaktadır.

Normal kalbde sağ kulakçıkta bulunan esas pil noktası geçici veya kalıcı olarak elektrik üretemezse, o zaman yedek pil olarak isimlendirdiğimiz başka bir kalb kası noktası devreye girer ve vazifeyi devralır. Bu durumda kalbin hızı azalır; ancak kalb yine de çalışmaya ve kanı pompalamaya devam eder. Eğer bir kişide her iki düğüm de hastalanırsa, Purkinje sistemi olarak tarif edilen dağıtım sistemi devreye girer ve burası kalbin pili olur. Bu durumda da kalbin hızı yavaşlar; ancak kan pompalamaya devam eder. Hattâ dağıtım sistemi bile hastalansa, kulakçık veya karıncıklardan bir nokta mutlaka elektrik doğurmaya başlar. Sağ kulakçığa yerleştirilmiş ilk düğüm hastalanıp elektrik üretemezse, önce kalb 5-10 saniye geçici olarak durdurulur. Bu durumda beyne kan gitmez ve kişi bayılır. Fakat bir müddet sonra kalb diğer bir pil noktasından tekrar kasılmaya başlar ve kişi hemen ayılır.

Görüldüğü gibi kalbde bir pil noktası hastalanırsa, kalb hemen durmaz ve kişi ölmez. Bu Sanî-i Alîm'in bizlere önemli bir hediyesidir. Kalb kasının bütün noktaları, henüz embriyonik hayatımızın 19. gününden itibaren, tam olarak bir kalb teşekkül etmemiş, sadece bir hücre kümesi hâlindeyken elektrik üretebilecek özellikte yaratılmıştır.

Bazı anormal durumlarda sağ kulakçığa yerleştirilmiş düğümün hâricindeki herhangi bir kalb kası noktası, bilemediğimiz bir sebepten daha hızlı (daha yüksek frekansta) elektrik üretmeye başlarsa, kalbin esas pili artık sağ kulakçıktaki düğüm değil, sonradan elektrik üretmeye başlamış bu anormal kalb noktasıdır. Bu durumda kalb hızı aşırı yüksek olur (Taşikardi).

Çeşitli sebeplerle kalbde elektrik akımlarının doğması veya iletilmesi konusunda problemler ve hastalıklar olursa, hârici pil de takılabilir. Kalb üzerindeki derinin altına küçük bir ameliyatla kalb pili yerleştirilir. Dışarıdan takılan pilin bir ömrü vardır ve tükenmesine yakın, basit bir ameliyatla çıkarılarak yeni bir pil takılır.

Bazen dağıtım sisteminin sağ veya sol dalından biri kesilmiş ve elektrik akımının ilerletilmesinde problem ortaya çıkmış olabilir. Bu durumda elektrik sadece kalbin bir karıncığına yayılır. Diğer karıncığın da kasılmasını temin edecek bir elektrik akımı başlangıçta yayılamaz. Ancak yüce Allah buraya da öyle bir sigorta sistemi koymuştur ki, elektrik akımının bir karıncığa yayılmasının tamamlanmasından sonra, gecikmeli olarak diğerine de yayılması sağlanır. Bu durumda iki karıncık aynı anda kasılmaz; ancak pompalamada büyük bir eksiklik de ortaya çıkmaz.

Özet olarak şunu söyleyebiliriz ki; kalbdeki elektrik üretme ve iletme sistemindeki hastalıkların hepsinde hemen ölüm gerçekleşmez. Kalbimizin değişik noktalarına hikmetli bir şekilde yerleştirilmiş çok sayıda pil noktası, çok önemli bir sigorta sistemidir. Aslında birçok hastalıkta hemen ölüm olmaması için, sadece kalbe değil, bütün organlarımıza yerleştirilmiş ve hassas bir şekilde hizmet eden sigorta sistemleri, alışkanlık veya uzman körlüğü sebebiyle dikkatlerimizden kaçmaktadır. Organlarımızdaki sistemler şimdilik hayallerin ancak yetişebileceği mu'cizelerle doludur. İlerde icat edilebilecek bütün teknoloji ürünlerinde bunlar örnek alınabilir.
Başlık: Ynt: Kalbin Elektriği Nereden Geliyor?
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 27, 2017, 06:58:43 ÖS
 eys bravoo bravoo
Başlık: Ynt: Kalbin Elektriği Nereden Geliyor?
Gönderen: вαşκαп - Ekim 14, 2017, 01:20:09 ÖS
(http://i.hizliresim.com/ZZNddG.gif)