Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Kitap & Dergi Tavsiyeleri ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Mart 06, 2014, 12:49:26 ÖÖ

Başlık: BİZE UMUT GEREK, BAŞAR BAŞARIR
Gönderen: Fatih - Mart 06, 2014, 12:49:26 ÖÖ
Başar Başarır’ın daha önce yayımlanmış Düzenboz (2012), Çıktığınız Hevesle İniniz (2004), Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri (2003) adlı kitaplarını buluşturan Bize Umut Gerek şu cümlelerle açılıyor: “Bu kitaptaki olayların ve karakterlerin tamamı elbette ki kurgusaldır. Ancak anlatılanların gerçek hayattaki olay ve karakterlerle benzerlikleri hiç de tesadüfi değildir.”

    Gerçek hayattan beslenen kurmacanın tesadüfi olmayan benzerliklerle inşa edildiğini baştan okura söylemek, kuşkusuz ki kışkırtıcıdır. Ancak bir dünyayı ve ona ait kurmaca olay ve kişileri gerçeğe uygun bir şekilde görmeyi, başka bir deyişle, gerçek hayattaki olay ve karakterleri kurmaca dünyada görmeyi her zaman arzu etmeyebiliriz. Başarır, Bana Umut Gerek’in ilk bölümünde yer alan Düzenboz’da belki de bu hakikati dile getiriyor. Hiçbir şeyin gerçekte olmuş haliyle yer almadığı Düzenboz’da tesadüfi olmayan benzerlikleri ve göndermeleri merkeze koyuyor yazar. Kitabın “Gören Gözler” öyküsündeki benzerliklerle kurmacanın iki yönünü de (hayal ve hayalin yanı başında duran gerçek) koruyor. Kuşkusuz ki gerçek hayattan alınmış olay ve karakterlerin gerçekle ne ölçüde örtüştüğünü yazarından başkası bilemez ama “Gören Gözler” öyküsü “benzerlikler tesadüfi değildir”in güzel bir örneği.

Bir cinayet öyküsü

Yazarın bir söyleşisinde belirttiği gibi, “… çok daha net, belirgin bir cinayeti” anlatan öykünün tüm çeperleri gerçeklikle örülmüş. 19 Ocak 2007 Cuma günü saat 15.00 sularında Şişli Halaskargazi Caddesi’nde bir gazeteci öldürülmüştür ve öykünün konusu bu cinayettir. Peki, öyküde yer alan adı konulmamış bilgilerin, yol göstericilik değil de ayıklık haline hizmet ettiğini söyleyebilir miyiz? Belki. Daha önemlisi, kurgunun gerçeğe hizmet ettiğini ileri sürebilir miyiz? Bu ve benzeri soruları sorarak Başarır’ın öykü dünyasında gezindiğimizde şunu görüyoruz: Bir tür sözdizim rüyası. Rüyanın hizmet ettiği kurgusal dünya ise gerçeğe dayalı, gerçeklikten besleniyor. Kitabın arka kapağında da yer alan şu cümleler okurun bir gerçeği yeniden anımsamasına yardım edebilir: “O sırada ürkek adımlarından ve her halinden şehrin yabancısı olduğu aşikâr beyaz bereli bir genç, heyecandan titreye tireye arkadan yaklaşıyordu, siz görmediniz. O sırada, ayakkabısının altı delik, canı sıkkın, içinde büyük bir boşlukla caddeye yeni inmiş gazeteci cigarasını yakmak için durmuş, rüzgârı kolluyordu, siz görmediniz. Hemen önünüzde olup biten onca kepazeliğe durup bir an bile bakmazken görülüyordunuz.”

    Öldürülen gazeteci kimdir? Kuşkusuz ki toplumun vicdanını kanatan böylesi olayları sezmek güç değildir okur için. Öldürülen gazetecinin ayakkabısının altının delik olması bile yeterli bir ipucudur. Bir de “beyaz bereli genç” var ki, derinleştirmek şöyle dursun, yüzeyde kalmış bir durumla karşı karşıyayızdır: Öldürülen gazeteci, Hrant Dink’ten başkası olamaz.

Ele avuca sığmaz bir dil

Başar Başarır’ın öykülerinde başat olan eleştirel dili ve ironiyi incelemek başka bir yazının konusu olabilir, ama ironiyle yürüyen anlatımın ve dilin içinde kendiliğinden yayılan eleştirel tavrın derece derece geliştiğini, yazarın dilsel bir gezintiyle bildik gerçekliği deforme ettiğini söyleyebilirim. “Ben” anlatıcının düşünsel dünyası da bu anlatım biçimiyle kendini gösteriyor. Yeri gelmişken söylemekte yarar var: Başar Başarır, ilk kitabından başlayarak ele avuca sığmaz bir dille, eleştirel tavrını çeşitli anlatım biçimleriyle sürdürüyor. Kuşkusuz, nerede olursa olsun, ele avuca sığmaz dilin bir doz ayarlamasına, ölçüye vurulmaya, sözcüklerin özelliğini, kökenini harmanlayan titiz bir çalışmaya gereksinimi oluyor.

    Kitapta kırk öykü var. Çıktığınız Hevesle İniniz ve Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri denebilir ki Düzenboz’a göre daha dizginsiz bir dili temsil ediyor. Düzenboz ise öncelikle “bireysel yatak” olarak adlandırılabilecek bir atmosferden “toplumsal yatak”a geçişiyle ötekilerden ayrılıyor. Kitabı okurken, hangi öyküde olursa olsun, kendinizi onun içinde bir yere koyma isteği belki duymazsınız ama soğuk, nedensiz, basit bir uzaklık, bir yabancılaşma da hissetmezsiniz. Düzenboz’daki bireyselden toplumsala uzanan hikâyeler dizisinde de, kitaptaki bütün öykülerin ortak özelliği sayılabilecek dilsel ve zihinsel atmosferde de... Bize Umut Gerek Başar Başarır’ın baştan beri yazdıklarının güzel derlemesi diyebiliriz. Uzun zamandır piyasada bulunmayan Çıktığınız Hevesle İniniz ve Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri kitaplarının yeniden okurla buluşması açısından da sevindirici.
Başlık: Ynt: BİZE UMUT GEREK, BAŞAR BAŞARIR
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 26, 2017, 07:50:17 ÖS
 eys bravoo bravoo
Başlık: Ynt: BİZE UMUT GEREK, BAŞAR BAŞARIR
Gönderen: вαşκαп - Ekim 23, 2017, 03:19:51 ÖS
Emeğine Yüreğine Sağlık
Başlık: Ynt: BİZE UMUT GEREK, BAŞAR BAŞARIR
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 30, 2018, 10:55:09 ÖÖ


  Emeğine Yüreğine Sağlık