Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Dini Bilgiler ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Mart 08, 2014, 02:57:23 ÖS

Başlık: Vâridatın Envar-ı Sıfat Boyutu
Gönderen: Fatih - Mart 08, 2014, 02:57:23 ÖS
Vâridâtın bu türden vürûdu yanında bir de "envâr-ı sıfât" tecellîsi şeklinde zuhûru vardır ki, yer yer sâlikin kalbiyle beraber kalıbını da nurlandırır ve bu münevver yolcuyu beşerî darlıklardan çıkararak melekî enginliklere ulaştırır; "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" kenziyle onu, aczi içinde bir muktedir, fakrına rağmen de bir ganî kılarak Hakk’ı gösteren bir mir’ât-ı mücellâ hâline getirir. Böyle bir vâridâtı başka vâridler takip eder; Allah onun ilim ve idrak ufkunu genişleterek ibadet ü taat azmini biler.. masiyetlere karşı sarsılmaz bir mukavemet bahşeder.. bela belâ ve musibetlerin hem mahiyet hem de akıbetlerini göstererek dayanma gücünü artırır.. ruhundaki aceleciliğine karşı, her neticenin bir vakt-i merhûnu olduğunu ilhamla da iradesi üzerinde yoğunlaşmasını sağlar.. ve bütün fâniyât u zâilâtın gerçek mahiyetlerini irâe etmek suretiyle gönlünü tamamen bâkiyât u sâlihâta yönlendirir. İşte böyle bir sâlik, Hakk’ın cemalini müşahede arzusunda dahi olsa, buraya gelirken O’nun emir ve iradesiyle geldiği gibi, buradan giderken de, burada ikamet ettiği sürece de "bilâkaydüşart" O’na teslim olur; hüküm ve kazasını rıza ile karşılar ve hayatının hemen her saniyesini, her salisesini içine doğan o envâr-ı sıfâtla hep pürnur yaşar: Aydınlanmış aklıyla âlem-i mülk ve âlem-i şehâdeti doğru okur, doğru yorumlar ve sürekli O’na yürür; tasaffî etmiş kalbiyle âlem-i melekûtu temaşâ temâşâ eder, rûhânîlerle atbaşı hâline gelir; sır ufkuyla bütün eşyânın verâsına yönelir, esrâr-ı ulûhiyeti avlamaya çalışır ve meleklerin "hay-hû"yunu duyar gibi olur.

Böyle bir "münevverü’l- kalb ve’l-akl", Allah’la münasebetlerindeki tamamiyetin yanında, karşısına çıkan değişik problemleri de –biiznillâh–- rahatlıkla çözer; atmosferine girenlerin ruhlarına kolaylıkla nüfuz eder ve her zaman çevresindekilerin gönüllerini marifet mârifet ve muhabbetle coşturabilir...

İşte bu kabîl bir envâr-ı sıfât ve şuûn sayesindedir ki, o atmosferin üveykleri sayılan âriflerin kalbi birer marifet mârifet çağlayanına dönüşür; muhiblerin ruhlarından feyiz ve bereket fışkırır, muhakkikîn-i hükemâ, esrâr-ı ilâhiyenin tercümanı hâline gelir; hüşyar gönüllere mükâşefe, müşâhede ufukları açılır ve esmâ-i ilâhiyenin arkasındaki hakâik ayan-beyan ortaya çıkar.

Bazıları, bu envâr-ı vârideyi, ziyâ-i nübüvvetin müstaid ruhlarda tulûu ve şurûku gibi görmüş; bütün mevhibeleri o menba-ı nur’a müteveccih bulunmaya bağlamış, ellerinden geldiğince hep ona karşı teveccüh-ü tam içinde bulunmuş ve herhangi bir haylûlete meydan vermemeye çalışmışlardır. Onların semâ-i risâletin Güneşi’ne karşı, bizim gibi düz insanların da o Şems’e nispeten kamer mesabesindeki evliyâ ve asfiyâya karşı hassas, açık, saygılı ve önyargısız bulunmamız gerekir ki, o envâr-ı vârideye mazhar olabilelim.
Başlık: Ynt: Vâridatın Envar-ı Sıfat Boyutu
Gönderen: Özgür Kız - Ekim 01, 2018, 10:26:43 ÖÖ
(http://siirfm.org/Smileys/default/eys.gif)