Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Site Hakkında Gelişmeler »»-(¯`v´¯)-» => Kullanılmayan Bölümler => ..:: Hayvanlar Doğa ve Bitkiler Alemi ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Mayıs 14, 2014, 02:28:53 ÖS

Başlık: Som Balığının Mu'cizevî Göçü
Gönderen: Fatih - Mayıs 14, 2014, 02:28:53 ÖS
(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/424/5953.jpg)

Som balıkları, yumurtadan çıktıkları ve yıllarca uzak kaldıkları akarsu yatağını nasıl bulmaktadır? Bu balıklar, akarsu birçok kola ayrılmasına rağmen, doğru yöne gitmeleri dâhil, bu zor yolculuğu nasıl başarabilmektedir? Pasifik Okyanusu'na dökülen binlerce akarsu arasından kendi akarsularını nasıl tespit etmektedir?

Kuzey Amerika kıyılarına dökülen nehirlerde, som balıkları (Oncorhynchus spp.) dünyanın en enteresan göçlerinden birini gerçekleştirir. Sığ akarsularda, çakıl ve kumlar arasına inşa ettikleri yuvalara, ekim-ocak aylarında, dişilerin yumurtalarını bırakmasıyla, som balıklarının hayat devri başlar. Suyun sıcaklığına göre gelişmelerini tamamlayan 5–6 mm. çapındaki yumurtalar, 70–160 gün sonra açılır. Yumurtadan çıkan aciz ve zayıf yavrular (alevin), sonsuz rahmet ve kerem sahibi Yaratıcı'nın (celle celâluhu) bir nimeti olarak yumurtaya yerleştirilen besin keseleriyle iki ay kadar beslenir.

Besin kesesi tükendikten sonra (fry), çakıllar arasından çıkarlar ve aktif beslenme dönemleri başlar. Alabalık yavrularıyla karıştırılabilen genç som balığı yavrularına "parr" denir. Parrlar, bu akarsularda yaklaşık 30 gram ağırlığa ulaşıncaya kadar beslenmeye devam ederler. Yavruların, tatlı sularda 30 gram ağırlığa ulaşma süreleri, suyun sıcaklığına ve besin durumuna göre 2–4 yıl kadar sürebilir. Bu olgunluğa ulaşan yavruların vücutlarında sevki İlâhî ile, tuzlu suya uyum sağlamaya yönelik fizyolojik değişmeler meydana gelir. Yumurtadan çıktığı akarsuda, bir tatlı su balığı gibi ozmoregülasyon (tuz-su dengesi) yapabilen balık, fizyolojik değişme ve uyum sonrasında deniz balığı gibi ozmoregülasyon yapabilecek duruma getirilir. Bu değişikliğe paralel olarak, deri altındaki pigment tabakası da değişir ve derileri gümüşî bir renk kazanır. Böylece tatlı sudaki kamuflajdan sonra, denize göre kendisinin korunmasına vesile olabilecek yeni bir renge sahip kılınır. Buna bağlı olarak da balığın davranışları değişir.

Rengi ve davranışları farklılaşan som balığı yavruları, smolt adını alır. Göç edeceği denizlerde, ancak bu fizyolojik uyumla hayatını sürdürebilir. Smoltlar, vücutlarındaki bu fizyolojik değişmelerle âdeta okyanusa doğru göç etmeye zorlanırlar. Som balıklarının hem tatlı hem de tuzlu suda yaşaması için gerekli fizyolojik değişimler, hiçbir tesadüfe yer bırakmayacak kadar muhteşem bir ilim ve kudret gerektirir. Pozitif bilimler, buna sevk-i tabiî, yani 'içgüdü' diyorsa da, bu eksik ve yanlış tarif, aslında Yaratıcı'yı (celle celâluhu) unutturmak için bir hakikatin çarpıtılmasıdır. Çünkü, insanların bile henüz keşfedemediği ve insan aklının çözemediği, hattâ sahip bile olamadığı bir kabiliyetin, aynı maddelerden müteşekkil değişik hayvan türlerinde değişik özelliklerde olmasının ardında, cansız madde ve şuursuz organizma değil, ancak ve ancak her şeyi bilen ve ona göre yaratıp idare eden, kudreti ve ilmi sonsuz bir Yaratıcı (celle celâluhu) olabilir. Som balığının yaptığı bu göç, ancak sevk-i İlâhî kavramıyla izah edilebilir.

Bir bahar sabahı olgunlaşan ve sefere hazır hâle getirilmiş binlerce som balığı, nehir yatağı boyunca denize doğru göç etmeye başlar. Haftalar sürecek bu yolculuk sonunda varacakları yer, Pasifik Okyanusu'dur. Bir ile beş yıl arasında okyanusta kalan Som balıkları uzun mesafelere göç eder. Anavatanları Kanada ve Alaska kıyıları olan Pasifik som balıkları, Amerika, Alaska ve Japonya kıyılarını içine alan geniş bir alanda beslenir ve olgunlaşır. Bu okyanuslarda üreme olgunluğuna ulaşan som balıkları, geri dönüşü olmayan zorlu bir yolculuğa hazır hâle getirilirler. Okyanusta yönlerini bulmada, Dünya'nın manyetik alanını idrâk edebilen, yapılarına yerleştirilmiş fıtri, biyogenetik pusulaları kullanırlar. Ancak nesillerinin devamını sağlamak (üremek) için, yumurtadan çıktıkları kendi akarsu yataklarını bulmaları için, biyogenetik pusuladan çok daha farklı bir sistem olması gerekmektedir. Yapılan araştırmalar som balıklarının yumurtadan çıktıkları akarsuların kokusunu, seçici idrâk kapasitesiyle ayırt edebilecek şekilde yaratıldıklarını göstermiştir. Dünyadaki bütün akarsuların kendine has bir kimyevî terkibi bulunur. Bu terkip içindeki maddeler arasındaki farklar, çoğu zaman o kadar küçüktür ki, birçok canlı tarafından anlaşılamaz. Ancak som balıklarına böyle bir yolculuğu uygun gören Rabb'imiz, onları en hassas koku alma sistemleriyle donatarak, su sıcaklığında meydana gelen 0,03 °C'lik bir değişikliği ve sulardaki en küçük kimyevî değişiklikleri bile fark ederek, geldikleri akarsuları ayırt edebilmelerini mümkün kılmıştır.

Yıllar önce denize göç etmek için kullandıkları nehir yatağında, bu sefer tam tersine, yani akıntıya karşı yüzmeye başlarlar. Karşılarına çıkan hiçbir engel onları yıldırmaz, şelâleleri sıçrayarak geçebilir, hattâ üç metrelik engelleri dahi aşabilirler. Som balıkları 3.000 kilometrelik bu üreme göçü sırasında, hiçbir şey yemezler, önceden denizde depo ettikleri enerjiyi kullanırlar. Sonunda yıllar önce dünyaya geldikleri nehir yatağına hiç şaşmadan varır ve orada akarsuların sığ kesimlerine yumurtalarını bırakır, kısa bir süre sonra da ölürler.

Som balıklarının bu olağanüstü yolculuğu, bizlere yaratılış hakkında önemli deliller sunmaktadır. Öncelikle som balığına doğduğu nehir yatağına yıllar sonra dönmesini emreden bir programın var olması, başlı başına bir mu'cizedir. Bunun yanında balığın bu dev okyanusta yolunu bulmasını sağlayan fıtrî pusula sistemine ve dünyanın en gelişmiş koku alma alıcılarına sahip olması da süphesiz bir rastlantı değildir. Zîrâ balığın gerçekleştirdiği yolculuğun her basamağı, hassas bir hesap ve ölçü ihtiva etmektedir. Bunun sadece balığın kendisinden ve suyun özelliklerinden kaynaklandığı kabul edilirse, o zaman balığın akıllı, şuurlu ve irade sahibi olduğunu kabul etmemiz gerekir. Çünkü som balıklarının hareketlerinin her biri, bir bilgiyi, kavramayı ve karar vermeyi gerektirir. Ancak balığın akıl ve irade sahibi olmadığını yumurtladıktan sonra ölmesinden anlıyoruz. Aklı ve iradesi olan hangi canlı bile bile ölüme gider?

Akıl ve irade sahibi insanoğlu, karmaşık adresleri bulmada sıkıntı çekerken, som balıklarının bin bir zorlukla dolu bu yolculuğu şaşırmadan yapması, insanı hayrete düşürüyor. Diğer yandan hayatında ilk ve son olarak yaptığı bu üreme göçünün her safhasını ve çevre özelliklerini (coğrafik özelliklerini, suyun fizikî ve kimyevî yapısını) balığın bilmesi ve ona göre uygulaması, balığın öğrenmesine de verilemez. Zîrâ öğrenme bir süreç ister; ama som balıklarının öğrenip, tecrübe edecek zamanları hiç olmamıştır. Ya, som balıkları, başka bir âlemde eğitilip buraya gönderiliyor veya her bir som balığına eşlik eden bir muhafız var. "Hiçbir nefis yoktur ki, üzerinde (kendisini görüp gözeten) bir muhafız olmasın." (Tarık Sûresi–4)Som balıklarının bu mu'cizevî göçleri ve doğdukları akarsuya geri dönüşlerinin hikâyesi 2 Aralık 1964 günü Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzey batı kıyılarındaki Prairie Creek Balık Çiftlikleri'nde yaşanan sıradışı bir hâdiseyle keşfedildi. Çiftliğin yavru balıklarının bulunduğu havuzda büyük bir som balığı görülür. Balığın üzerinde Prairie Creek Balık Çiftliği'nin özel metal klipsi bulunmaktadır. Bu balık, iki yıl önce okyanusa bu çiftlikten bırakılmıştır. Balık çiftliğinin tahliye kanallarına bakıldığında 70 kadar daha som balığının havuza girmek için beklemede olduğu fark edildi. Bu hâdise, som balıklarının hangi suda neşet ettiyse, okyanusa göç ettikten seneler sonra, tekrar o suya döndüğünü gösterdi.

Bu canlıların üreme noktalarına ulaşmasındaki engeller, daha çok insan kaynaklıdır. Bu balıklar zehirli atıklara, aç gözlülerin balık ağlarına ve akarsular üzerine kurulan hidroelektrik santrallerine pek fazla direnemezler. Günümüzde som balıkları Norveç ve İskoçya'daki birkaç balık çiftliğinin havuzları dışında yaşayamaz oldu. Kanada ve Alaska'daki emniyetlerini ise, insanların oralarda yaşamayı pek cazip bulmamalarına borçlular.

Bütün bunlar som balığının kendisine belirlenen göç yolu için hususi olarak yaratılmış bir canlı olduğunu göstermektedir. Som balığını bu olağanüstü özelliklerle birlikte yaratansa bütün canlı ve cansızların yaratıcısı, âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah'tır (celle celâluhu). "Şüphe yok ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde (altı aşamada) yaratan ve Arş'ı hükmü altına alan, (her) işi düzenli olarak idare eden Allah'tır. O'nun izni olmadan hiçbir şefaatçi (şefaatte) bulunamaz. İşte sizin Rabbiniz olan Allah budur. O hâlde (gereği gibi) O'na kulluk edin. Hâlâ düşünüp ibret almaz mısınız?" ( Yunus Sûresi 10/3).


Kaynaklar

- Sedgwick,S.D.(1982), The salmon Handbook. Andre Deutsch, 109 Great Russell Streat London WCL pp.242.

- Harache,Y.(1976), Le Salmoniculture Marine en Norvege etat de development en 1975 publications du CNEXO some Rapports scientifique et techniques No: 28, Brest Cedex.

- Ege Üniversitesi Su Ürünleri Yüksek Okulu Yetiştirme Grubu (1992), Som Balığı Yetiştiriciliği, E.Ü. Su Ürünleri Yüksek Okulu Yayınları No: 34. Teknik Bülten 33 sayfa.

- L.M. Laird ve T.Needham (1991), Salmon and trout farming, Ellis Horwood.

- Pennel W., Barton B.A. (1996), Principal of Salmonid culture.

- Huet M. (1970),Textbook of fish culture, Breeding and cultiva­tion of fish.
Başlık: Ynt: Som Balığının Mu'cizevî Göçü
Gönderen: Erdi - Temmuz 21, 2014, 05:16:01 ÖS
 tsk
Başlık: Ynt: Som Balığının Mu'cizevî Göçü
Gönderen: вαşκαп - Ekim 23, 2017, 10:32:08 ÖÖ
Emeğine Yüreğine Sağlık