Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler
»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Konuyu başlatan: Bukem - Temmuz 24, 2014, 07:51:38 ÖÖ
-
MEZAR TAŞLARI...
Gidip otursam tek tek başucunuza,
Dirseğimi dayasam o mermerlere,
Şakağıma yaslasam ellerimi,
Dinlesem, dinlesem seslerinizi...
Kimisi koşup oynayan şen bahçelerde,
Kimi sevdâ çeken hüzün (http://www.edebiyatdefteri.com/huzun/siirleri/)lü gençler,
Bağıran, çağıran, gül (http://www.edebiyatdefteri.com/gul/siirleri/)en, söyleyen,
Ya da ak ellerle gül (http://www.edebiyatdefteri.com/gul/siirleri/)leri deren...
Kiminiz yaşamış, upuzun (http://www.edebiyatdefteri.com/uzun/siirleri/) yıllar,
Kiminizin göz (http://www.edebiyatdefteri.com/goz/siirleri/)ünde hasretli yollar,
Al duvaklara bürünmüş de bazısı,
Alnında yazılı kara yazgısı...
Okusam taşları tek tek gezerek,
Kimi paşa, kimi zengin, ya fakir,
Kimi hiç gül (http://www.edebiyatdefteri.com/gul/siirleri/)memiş, görülmüş hakir...
Memede kuzular, anne (http://www.edebiyatdefteri.com/anne/siirleri/) kucağında,
Kimi gitmiş bilinmeze, yâr sıcağında.
Kimi şehit, kalıvermiş asker ocağında,
Süngüsü, bayrağı saklı sandıkta...
Sırmalı saçları nerde uçuşur,
O endâmlı, selvi boylu güzel (http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/)ler,
Yağız gençler, pala bıyık, sürmeli,
Nerdesiniz, nerdesiniz kaybolmuş eller?
Saltanat sürerdi kimi sarayda,
Bazısı yoksuldu, sırtında çuval,
Gülümsüyor gibiler her biri, kimdi,
Kimler geldi, kimler geçti, nerdeler şimdi?
Nerde bahçelerde şen kahkahalar?
Nerde o şarkılar taş plâklarda?
Susmuş bu bahçede bütün bülbüller...
Bir hıçkırık, bir iç çekiş, dökülen, gül (http://www.edebiyatdefteri.com/gul/siirleri/) mü?
Üstünüzdeki bu sis, ebedden tül mü?
Bir ney sesi, ne hazin, nerden geliyor?
Dinlerken sessizce yürek deliyor.
Ses verseler açan şu mor zambaklar,
Nice hâtırayı bağrında saklar...
Gelin kuşlar, gelin, burdan su için,
Size sebil olmuş, bak sizin için
Yapılmış başucunda bu su kapları...
Kendi dilinizden dualar edin,
Şakıyın, ötüşün, duyarlar sizi,
Burda usul usul uyuyan başlar.
Ne kadar huzurlu, sessiz burası,
Sanki, yeryüzüyle cennet (http://www.edebiyatdefteri.com/cennet/siirleri/) arası...
Solgun gökyüzünde çıkan yıldızlar,
Ellerinde mumlar, ışık tutarak,
Yalnız bırakmadan uyuyanları,
Gelecek zaman (http://www.edebiyatdefteri.com/zaman/siirleri/)ı, düne katacak...
Şimdi gidiyorum, gelirim yine,
Dualarım sizindir, yine yollarım.
Çiçeklerin açtığı şu bağrınızı
Sularım, ana gibi her an kollarım.
Ne diken, ne çalı, çiçek (http://www.edebiyatdefteri.com/cicek/siirleri/)ler dolsun,
Sîneniz mis koksun, yemyeşil (http://www.edebiyatdefteri.com/yeşil/siirleri/) olsun.
Artık yok, ne acı, ne de ihânet,
Dilerim, hepimize yağsın hep rahmet (http://www.edebiyatdefteri.com/rahmet/siirleri/),
Ve hepimiz yüce HAKK’a emânet...
Hâlenur Kor
(Uykuya dalmadan önce göz (http://www.edebiyatdefteri.com/goz/siirleri/)ümün önüne gelen, gül (http://www.edebiyatdefteri.com/gul/siirleri/) oymalı, güzel (http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/) mermer mezar taşlarının düşündürdükleri...)
.............
’Dinle ney’den kim hikâyet etmede,
Ayrılıklardan şikâyet etmede...’[/i][/color]
-
cgp