Ben gölge...
aydınlıktan korkup gri bulutların ardına sığınan yurtsuz bir gölge...
çerçevesiz pencerelere dayayıp alnımı, puslu ve sık alıp verdiğim nefesimden dolayı buğulu kırık iki cam parçasına düşen yansımama bakıyorum... yada "benden kalanlara"...
yüzüme düşen ilk çizgi mi bu.. ilk yenilgim mi kazanırım sandığım...?
saçlarım dökülüyor masamın üstüne -iki uzun siyah saç teli, farketmemişim...- gözlerim dökülüyor sebepli sebepsiz -aslında sebepli ama bilmiyorlar. içimde taşan volkanı bilmiyorlar; ateşi ne bilir yanmayan.. anlamazlardı...- ve yarınlarım dökülüyor, biriktirdiklerim. o ve o’nu gördüğüm herkes.. sustum.. peki sustum işte...
parmak izlerim ele verir mi beni? Körebe oynarken ebe hep bendim. duvarlarda hep benim parmak izlerim. gözlerini kapatan ben. kimi kaybettim; kimi aradım; kimdi saklanan.. başımı yaslayıp avuçlarımı yumruk yaptığım o duvar ne soğuk şimdi... o mu, ben miyim bunun sebebi..
gözlerim dolmaya ne kadar da hevesli... sesim buğulanmaya... kavgam kiminle? yenilgim kime? ne çok soru işaretim var kafamın üstünde dolaşan, soluma taşan... solumu taşıran/ inciten/dağıtan...-gözlerime baktığımda gördüğüm ben değilim. ben değilsem içimdeki kim.. içimdeki "problem kalp" kimin...
-şimdi...şimdi kendimi sahiplenme vakti... çoğul yalnızlıklardan tek kişilik kalabalıklarıma dönme vakti... yalnız kalma vakti... eksik bıraktıklarımı tamamlama vakti.. ben bana yeter miyim, benden başkası sıfatı ne olursa olsun yetmez mi bana!! ayağa kalkıp "deli gibi" gülümseme vakti..
var mısın eyy BEN...
şimdi...
şimdi uymayacağımı bile bile yeni kurallar koyma vakti...
1- kimse benden önemli değil
2- kimse benden önemli değil
3- kimse benden önemli değil
4- gerisi hikaye.-çok mu bencil, çok mu ben-cil-
olsun...hayat bu;
giden gider..
ben kalırım biraz daha artarım sadece..
alinti