Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Dini Bilgiler ::.. => Konuyu başlatan: Mahmut Çiçekdaği - Mart 24, 2017, 12:54:13 ÖS

Başlık: islamda kardeşlik
Gönderen: Mahmut Çiçekdaği - Mart 24, 2017, 12:54:13 ÖS
Kardes denildiginde akla genellikle ayni anneden ve babadan dünyaya gelen kisiler gelmektedir. Bu soy-sop kardesliginin disinda bir de ayin dine veya dünya görüsüne mensup olmayi ifade eden akide kardesligi sözkonusudur.

Islâm dininde kardeslik, bütünüyle akide temeline dayanmaktadir. Allah (c.c), Kur'ân-i Kerim'de söyle buyurmaktadir "Mü'minler ancak kardestirler. Öyleyse kardeslerinizin arasini bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup sakinin umulur ki esirgenirsiniz" (el-Hucurat 49/10). Âyeti kerimeden de açikça anlasilacagi üzere, ancak iman bagiyla biraraya gelenler kardes olarak kabul edilmektedirler. Buna göre yeryüzünün neresinde yasiyor olurlarsa olsunlar, hangi dili konusuyor olurlarsa olsunlar, hangi kavme mensup olurlarsa olsunlar veya hangi renge sahip olurlarsa olsunlar bütün mü'minler kelimenin tam anlamiyla birbirlerinin kardesleridirler yani birbirlerinin sadik dostlaridirlar. Bu kardesler kendi aralarinda apayri bir topluluk olustururlar. Kendi akidelerine saldiran veya imana karsi küfrü tercih eden kimselere-kendilerine ne kadar yakin olurlarsa olsunlar- asla sevgi beslemezler; bu anlamda sadece akide kardesligini esas tutarlar; Rabblerinin su mealdeki uyarilarini asla unutmazlar: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir lopluluk bulamazsin ki onlar Allah'a ve Rasûlüne karsi baskaldiran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bagi kurmus olsunlar bunlar ister, babalari, ister çocuklari, ister kardesleri, isterse kendi asiretleri olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) onlarin kalplerine imani yazmis ve onlari kendinden bir ruh ile desteklemistir" (el-Mücadele, 58/22); "Ey iman edenler, eger imana karsi küfrü sevip tercih ediyorlarsa, babalariniza ve kardeslerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onlari veli edinirse, iste zulme sapanlar bunlardir" (et-Tevbe, 9/23)..

Kuskusuz mü'min gönülleri en saglam ve köklü bir biçimde baglayan bag, iman ve takva esasindan kaynaklanan kardeslik bagidir. Bu, Cenab-i Allah'in mü'minlere bahsettigi en güzel nimetlerden biridir. Âyet-i kerimede bu durum söyle ifade edilmektedir: "Allah'in ipine hepiniz simsiki yapisin. Dagilip ayrilmayin ve Allah'in sizin üzerinizdeki nimetini hatirlayin. Hani siz düsmanlar idiniz. O kalplerinizin arasini uzlastirip-isindirdi ve siz O'nun nimetiyle kardesler oldunuz. Yine siz tam bir ates çukurunun kiyisindayken, oradan sizi kurtardi. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size âyetlerini iste böyle açiklar" (Alû Imrân, 3/103). Yüce Rabbimiz bizlere, cahiliyye döneminde birbirlerine düsmanliklariyla ün salmis Evs ve Hazreç kabilesine mensup fertleri iman bagiyla nasil kardesler haline getirdigini hatirlatmaktadir. Bu hatirlatma, insanliga kumanda edecek insanlarin mutlaka akide bagini esas alan, yani hep birlikte Allah'in ipine içtenlikle sarilari insanlar olmalari gerektigini zimnen öne çikartmaktadir. Dahasi ve en önemlisi, insanliga kumanda edecek mü'minlerin basarisini, Allah'in ipine simsiki sarilip kardeslik bagini kuvvetlendirmek sartina baglamaktadir.

Islam'da kardeslik akide temeline oturtuldugu içindir ki, mü'minlerin arasini bozacak her türlü sunî ayrimlar ve böbürlenmeler de haram kabul edilmistir. Irk, soy, cins vs. türünden cahilî degerler yerine takva kriteri getirilmek suretiyle toplumsal kardesligin ve ahengin bozulmamasi saglanmistir. Bu konudaki âyeti kerime her türlü tartismayi sona erdirici niteliktedir: "... Hiç kuskusuz, Allah katinda en üstün olaniniz, takvaca en ileride olaninizdir..." (el-Hucurat, 49/13).

Mü'min erkekler ile mü'min kadinlarin, akide ve takva temelinde birbirleriyle yardimlasmalari kardesligin bir geregi olarak zikredilmektedir. Bu yardimlasma, bireysel ve toplumsal hayatta iman ve takva ilkesinin egemen olmasini saglamak için gerekli görülmektedir. Nitekim bu amaçla biraraya gelen kimselere Allah'in rahmet edecegi belirtilmektedir: "Mü'min erkekler ve mü'min kadinlar birbirlerinin velileridirler. Iyiligi emreder, kötülükten sakindirirlar, namazi dosdogru kilarlar, zekati verirler ve Allah'a ve Rasûlüne itaat ederler. Iste Allah'in kendilerine rahmet edecegi kimseler bunlardir..." (et-Tevbe, 9/71).

Kardes olmak, arkadas ve sadik dost olmak; sevinçte ve kederde beraber olmayi göze almak demektir; bunu fiili olarak göstermek demektir, sevmek, saymak, güvenmek, merhamet etmek, yardimlasmak ve dayanismak demektir. Bunlar olmadan kardeslik iddiasinin bir anlami olmaz. Kur'ân'in öngördügü kardeslik, bütün bunlari içeren bir muhtevaya sahiptir. Bir hayat biçimidir Islâm'daki kardeslik. Dinde kardesligin en güzel numunesini Peygamber çaginda Peygamberle birlikte yasayan seçkin sahabeler ortaya koymuslardir. Muhacir-Ensar iliskisi, kardesligin ne anlama geldigini bizlere gösteren son derece mükemmel bir örnekliktir. Medineli Ensar, Mekkeli Muhacir kardeslerinin nefislerini, kendi nefislerinden daha aziz tutmuslar, onlari hiçbir konuda yalniz ve yardimsiz birakmamislardir. Hatta Ensâr'dan bir müslüman, muhacir kardesine, sayet dilerse hanimlarindan birini bosayip kendisine nikahlayabilecegini bile teklif etmekten kaçinmamistir

Mü'minler kardeslikte ve dostlukta tipki aksami birbirine geçmis mükemmel ve sapasaglam bir bina gibidirler veya bütün unsurlari ve zerreleriyle birbirine bagli bir vücud gibidirler. Bir vücudun herhangi bir azasi rahatsiz oldugunda nasil ki bütün bir vücud ayni rahatsizligi, ayni aciyi duyarsa, bir tek mü'minin-dünyanin ta öbür ucunda ile olsa- çektigi aciyi, duydugu izdirabi diger mü'min kardesleri derinden hisseder. Mü'minlerin bu denli birbirlerine bagli olduklarini Peygamber (s.a.s) söyle ifade etmektedir. "Mü'minin mü'mine bagliligi, parçalari birbirini bütünleyen bir bina gibidir." Hadisi rivâyet eden Ebû Musa El-Es'arî'nin bunu tarif için parmaklarini birbirine geçirdigi zikredilmektedir (Buhârî, salat, 88, Mezalim, 5; Müslim, birr, 65; Tirmizî, birr, 18; Nesâî, zekat, 67). "Mü'minleri kendi aralarindaki merhametlesmelerinde, sevismelerinde, yardimlasmalarinda bir vücud gibi görürsün. Ki vücudun bir organi agrirsa, vücudunun kalan kismi uykusuzluk ve humma ile o organ için birbirini çagirir".

Bir mü'minin, diger bir mü'min kardesine her halükarda yardimci olmasi gerekmektedir. Peygamberimiz bir hadisinde, "zalim de olsa, mazlum da olsa mü'min kardesine yardim et!" diye buyurmaktadir. Zulüm konusunda nasil yardim edilecegini ise su çarpici sözlerle dile getirmektedir: "Onu zulümden el çektirirsin. Ona yapacagin yardim iste budur" (Buhârî, Mezalim, 4; Müslim, birr, 62). Kardesligin bir geregi de, zulme meyleden diger kardeslerini uyarmak ve onlari hizaya getirmek için çalisip durmaktir. Bu tür bir yardimlasma fertlerin ve toplumlarin selameti için oldukça önem arzetmektedir.

Allah Rasûlü Mescid-i Nebevî'nin insasindan sonra Muhâcirler ile Ensâr'dan doksan sahabe arasinda ikiser ikiser kardeslik akdetti. Kendisi de Hz. Ali'yi kardes edindi. Bütün mü'minler birbirinin din kardesi olmakla birlikte, bu özel kardeslestirme, yardim, ziyaret, ihsan, nasihat ve rehberligi, hatta zevi'l-erhamdan önce mirasçi olmayi kapsamina aliyordu.

Ibn Abbas anlatiyor: "Muhacirler Medine'ye geldikleri zaman aralarinda akrabalik bagi olmaksizin, Rasûlüllah'in ihdas ettigi kardeslik dolayisiyla Ensara varis oluyorlardi.

Âyette söyle buyruluyor: "O kimseler ki iman edip hicret ettiler ve mallariyla, canlariyla Allah yolunda mücadele ettiler. O Ensar ki Muhacirleri barindirdilar ve onlara yardim ettiler. Onlar birbirinin velileridirler" (el-infâl, 8/72). Burada velayet; yardim, yardimlasma, ögüt ve verâsetle tefsir edilmistir. Bedir savasindan sonra Muhacirlerin maddi durumlarinin düzelmeye baslamasi üzerine Muhacirlerin Ensara mirasçi olma hükmü su âyetle neshedilmistir: "Hisimlar Allah'in kitabinda birbirine daha yakindirlar" (el-Enfâl, 8/75). Ensâr bazi mallarini Muhacir kardesleriyle bölüsmüs, hurmaliklar üzerinde onlarla ziraat ortakçiligi yapmislardir (Ibn Sa'd, Tabakat, III, 396; Buhârî, II, 71, 111, 164).

Bir mü'min kendi için arzu ettigini mü'min kardesi için de arzu etmedikçe olgun mü'min olamaz.
Başlık: Ynt: islamda kardeşlik
Gönderen: Kuskün Çiçek - Mart 31, 2017, 11:17:30 ÖÖ
 eys alkisss alkisss alkisss
Başlık: Ynt: islamda kardeşlik
Gönderen: Özgür Kız - Ekim 01, 2018, 12:10:32 ÖS
 eys