Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler
»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => İsmail Gül => Konuyu başlatan: İsmail Gül - Nisan 08, 2017, 10:24:37 ÖÖ
-
“ KARAÇAY NAME! “
Ömrümü tüketirken, eyvah, tüh ile vay la
Yollarımız çakıştı muhterem Karacayla.
Can dostumdur şüphesiz, sever sayarım onu,
Gıybeti de hiç sevmem baştan söyleyim bunu.
Bu Karaçay hocayı anlatayım da size,
İster burun kıvırın, isterse gülün bize.
Karakteri sağlamdır herif adamın dibi,
Boyu da epey uzun sanki bir altmış gibi.
Birden aklım karıştı Onu ilk gördüğümde.
Hercai duygularım ibrişim kördüğümde.
Elinde bir salata tuzlayıp ta yiyordu,
Ustam hapisten kaçmış birine benziyordu.
Spor yaparım diyor hem gecede hem günde,
Göbeği kendisinden doksan beş santim önde.
Hocam paraya kıyap marka bir gömlek yapar,
İkindiye varmadan önden üç düğme kopar.
Aynı beden takımı giydiği görülmemiş,
Pantolon tam otursa, ceket iliklenmemiş.
Millet gölge ararken güneşin kucağında,
Boyunlu kazak giyer Ağustos sıcağında.
Kankaları var bunun kel Vahit ile Tayfur,
Tek yumurtadan olmuş gören üçüz sanıyor.
Telefonda konuşmuş bu üç ahbap çavuşlar,
Bir halt ettik zannedip bana da yollamışlar.
Ustam arabasında sabah akşam dinliyor,
Yayınında çalmazsan radyoya gelmem diyor.
Çalıyoruz çalacaz garibin gönlü olsun,
İçimden geçenleri dinleyenler ne bilsin.
Geçen yıl misafirdi hanemize karaçay,
İster devlet kuşu de ister baş belası say.
Uğursuz mu demeli sakar mı bilemedim,
Sıfatına münasip bir isim bulamadım.
Aklı uymuyor zaten bir günü bir gününe,
Pabucunu çıkarmış dış kapının önüne
Çöpcüler mi götürdü , bilmem hırsız mı aldı,
Ayakkabılar gitti taksidi baki kaldı.
Hocamın rengi soldu kasıldıkça kasıldı,
Dünyası zindan oldu uykulardan kesildi.
Kara kışta terlikle epey yol arşınladı,
Mantar tabancasıyla camları kurşunladı.
Ele avuca sığmaz köpürdükçe köpürür
Kaşının biri yeri biri göğü süpürür.
Hoca bir bardak su da fırtınalar kopardı,
Hamile kadın görse kesin düşük yapardı.
Bulasık yıkıyordum elim köpüklü idi,
Hacı duymuyormusun kapı çalıyor dedi.
Üstadım sana zahmet kapıcıdır bak dedim,
Kendi kendime kızdım dedim ben ne halt yedim.
Eşi rahmetli olmuş bir komşu teyze vardı,
Seksenine yaklaşmış tek başına yaşardı.
Beni evladı gibi görürdü ve severdi,
Azıcık yardım etsem bolca dua ederdi.
Aşure yapmış teyzem hem de itina ile,
Tatsınlar diye gelmiş dokunmuş bizim zile.
Gülen yüz bekliyorken gördüklerine şaştı
Gul yabaniye benzer adamla karşılaştı
Tansiyonu fırladı teyzem yerlere düştü,
Konu komşu kadın kız herkes yardıma koştu.
Kimisi su içirdi kimi kolonya sürdü,
Dediler Eskişehir böyle adam mı gördü.
Ağlasam mı gülsem mi şaşırdım yörüngeyi,
Haberdar etmeliyim dedim hemen yengeyi.
Üşenmedim eksiksiz anlattım olanları.
Bilmek hakkıdır elbet başına gelenleri
Yengem hal ehli tabi bilmez mi kocasını,
Kim bilir kaç kez gördü bunların nicesini.
Başı boş salma diye Tembihledi kaç kere,
Yengeme söz vermişim gidemez hiçbir yere.
Hoca burnundan solur işitsem de azarı,
Hep el ele dolaştık çarşıyı ve pazarı.
Kahrını çekenlere Allah sabırlar versin.
Cennetlik merak eden Neşe yengeyi görsün.
Muhabbet olsun dedik bir yanına beş kattık,
Dostluğun lezzetini şiir efem de tattık.
Baki kalan dünyada hoş seda bilmeliyiz,
Canlar bedende iken sevip sevilmeliyiz.
KARAÇAY’A Gelince; Köprü olsa geçilmez,
Koca dünya bir yana ona paha biçilmez..
İsmail GÜL
-
eys bravoo hahay hahay hahay hahay hahay
-
abi yıkıldım gülmekten ya harika olmuş valla
benim tanıdığm ibrahim karaçay hpcam buna cevapsız kalmaz :D
-
eys