Saatleri mümkünsüz zamana kurdum
Hayal gölgesinde aşkın sahte gözyaşları
Sevda renkleriyle sevişirken duygular
Gecenin siyahında islendi gözlerim
Ve sen geldin aklıma ayrılığın sensizliği!
Başım düşerken yastığıma
Ağıt yakıyor rüyalar içini çekmiş düşlerime
Nerede kalbim nerede duygusallığım?
Yatağımın neresinde
Tenimde yabancılaşırken ruhum
Mavi sularda kaybolurcasına
Boş bir beşik siliyor gözyaşlarımı
Suçlarken seheri ayak izimde yağmurlar
Suya mı yazıldım yoksa
Sığmaz oldu bulutlara
Teseliyi aradığım kelimelerin ahengi!
Yazıyorum zamana meydan okuyan şiirleri
Benden sonra okunsun diye
Bir dize üç satır
Boş bir satır bıraktım sana
Benden sonra okunsun diye
Haydi yaz !
El yastığına düşerken bedenin
Aşkın şakağından kan ağlatan olsun
Yok yok!
Ayrılık sonrası yaz sonbaharı
Haydi yaz peşinde sürüklenen sayfamı
Yazdıkça essin güneş yanığı kasım yağmurları!
Düşersen hesaplaşmanın derinliğine
Bir nefeslik suskunluğuna bırak kendini
Düşün maviyi silmek için kör nokta kırmızıyı
Düşün suların mavisini çöl hasreti kırarcasına
Takıl boşvermişliğin ayak izine!
Dolaş kalbindeki ormanın yeşilinde
Bırak dil testeresi yalanları
Düşün gökyüzünün mavisini
Gözlerindeki bekleyişin sokaklarında
Teninde irkilirse gecenin gözleri
Yeminlerden akar vazgeçilmezliğin süt kesiği
Kır vedaların kızıl kapılarını
Sarıl arkana bıraktığın gözü yaşlı anılara!
Kervan katar katar
Yükü ağır
Küllenen aşk sam yelinde kaktüs
Tükenmişliğin olur mu alıcısı
Söyle zamanı heybesinde toplayan eskici
Başka sevğiyi arama gözlerde
Aşk ağlarken nasırlı ellerde
Seraba sürüklenen güneş suskun!
Gözlerinde dinlendim bu gece
Kırdım beni saran karanlıkları
Yıldız oldun avuçlarıma kayan
Çıkmaz sokağa sakladım aşkımı!
Gecemin kanadında martı gözyaşları
Esiyor uyku bozan rüzgarlar
Acını örtse de sırdaş papatyalar
Yüreğimde ayrılık var!
Türkü gözlüm neden üşür gitmeler?
Nurten Tarım
çok teşekkür ederim melek ablam