Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Paylaşmak İstediklerim ::.. => Hikayeler & Öyküler => Konuyu başlatan: Kuskün Çiçek - Ekim 20, 2017, 08:42:20 ÖÖ

Başlık: KİM HASTA?
Gönderen: Kuskün Çiçek - Ekim 20, 2017, 08:42:20 ÖÖ



Sıradan bir hafta sonuydu.
Tatilin tadını çıkarmak adına geç saatlerde kalkmış,
kahvaltı yapıp, “bugün ne yapabilirim, geriye kalan
vaktimi nasıl değerlendirebilirim” diye düşünürken
cep telefonum çaldı.
Çalıştığım hastaneden arıyorlardı.
Ne olabilirdi ki? Umarım tatilimi mahvedecek
bir şey değildir, diye düşündüm.

Görevli arkadaş icapçı hemşire olduğumu,
İstanbul’a bir hastanın götürüleceğini ve en
geç 20 dakika içerisinde hazır olup
hastaneye gelmem gerektiğini söyledi.
Ben de hazırlandım tabi, ama söylene söylene.
Nerden bilebilirdim bu yolculuğun hayatımı
değiştireceğini!

Hastaneye geldiğimde ambulans hazır halde
beni bekliyordu. Fakat hasta yoktu.
Evinden alınıp sonrasında da
İstanbul Fatih’teki evine bırakılacaktı.
— Oh, dedim, demek ki hastanın önemli
bir problemi yok. Gerekli malzeme
kontrollerini yaptıktan sonra yola koyulduk.

Hastanın evine vardığımızda bir doktor
karşıladı bizi. Hastanın ilerlemiş bir
beyin tümörünün olduğunu ve yapmam
gerekenleri bir bir anlattı. Hastayı sedyeyle
ambulansa aldığımızda bilinci yarı açıktı.
Bazen bizi işitiyor, bazen de derin bir uykudaymışçasına
hiç konuşmuyordu.

Eşi de yanında refakat etmekteydi.
Bir süre bu şekilde gittikten sonra hasta
idrarının geldiğini söyledi. Bir ördek
yardımıyla bu işi hallettik. Sonrasında
da eşinin kulağına bir şeyler fısıldadı.
— Eşinizin ağrısı mı varmış, dedim.
— Hayır, namaz vakti geldi mi diye soruyor,
dedi. Abdest alacakmış da.
— Nasıl yani, yerinden bile kalkamıyor,
nasıl abdest alacak! Üstelik verdiğimiz
ilaçlar devamlı idrar yaptırır ve abdesti
sık sık bozulur, o zaman ne yapacağız?

Hastanın gözleri ilaçların etkisiyle yavaş
yavaş kapandı ve derin bir uykuya daldı.
belirli bir süre bu şekilde devam etti
yolculuğumuz.
Hasta bir ara gözlerini aralayıp:
— Namaz vakti geldi mi, dedi.
— Evet, dedi karısı.

Hasta, ambulansı uygun bir yerde durdurup,
kendisi için bir tuğla parçası arayıp
aramayacağımı sordu:
— Tabiî ki ararım, dedim. Ama ne
yapacaksınız ki tuğla parçasını?
— Abdest alacağım hemşire hanım,
dedi bitkin bir şekilde.
Aman ALLAH’ım, “yoldayım” diye kılmadığım,
“uykusuzum” diye kazaya bıraktığım,
“biraz sonra kılarım” diye ertelediğim
namazlarım geliverdi aklıma.

Ambulansı bir tesiste durdurduk ve bir
tuğla parçası aramaya koyuldum.
Birinci adım, ikinci adım derken bir de
baktım ki tuğla parçası karşımda duruyor.
Sanki bilinçli bir el onu benim almamı
istercesine oraya koymuş gibiydi âdeta.

Tuğla parçasını aldım, hastaya verdim.
Taşı karnının üzerine koydu ve yolculuk
boyunca her abdesti bozulduğunda
teyemmüm edip abdest aldı ve ardından
namazını eda etti. Bilinci yerindeyken,
dudaklarında hep bir mırıltı, durmadan
dua ediyordu.

ALLAH’ım nedir bu yaşadıklarım.
Bu insanlar gerçek olabilir mi, diye geçiriyordum
içimden. Yerinden kalkamayacak kadar
hastayken “namaz vakti geldi mi” diye
soruyordu adam. İmkânsız olduğunu
düşünürken tuğla parçasını bulmam,
adamın devamlı teyemmüm abdesti
alması o kadar garibime gitmişti ki…

Başım ağrıyor, romatizmam var,
ayaklarımda mantar var, uykusuzum,
yorgunum, işlerim çok yoğun gibi
bahanelerle abdestten, namazdan kaçanlar
var ya, onlar geldi aklıma. Kendim geldi aklıma.
Utandım, yıkıldım ve o adamı tanıdıktan
sonra namaza dört elle sarıldım,
sanki namazla yeniden dirildim.


Evet sevgili arkadaşlar....
Sanırım, hastanın sonunu merak ediyorsunuz.
Hasta kısa bir süre sonra vefat etmiş.
Nasıl öldüğünü tahmin ediyorsunuzdur
herhalde. Nasıl yaşadıysa öyle.