Süleyman Aleyhisselâm yanında bir kişi
ile oturmakta idi. Bir kimse gelerek o
zata öyle hiddetli baktı ki, adam korkudan
ne yapacağını bilemedi.
Hiddetle bakan insan
gittikten sonra o adam Süleyman
Aleyhisselâmdan o gelenin kim olduğunu
sordu. Hazreti Süleyman onun Azrail
olduğunu ve kendisinin canını almaya
geldiğini söyledi.
Adamın korkusu daha da artmıştı:
— Ya Süleyman! En kısa zamanda beni
Çin diyarına yetiştir ki, onun elinden
kurtulayım. Ondan çok korkuyorum, dedi.
Süleyman Aleyhisselâm, hemen rüzgâra
emir verdi. Adamı bir anda Çin’e yetiştirdi.
Biraz sonra Azrail Aleyhisselâm
tekrar Süleyman Aleyhisselâmın yanına
uğradığında, Süleyman Aleyhisselâm:
— Ya Azrail, neden o adama ters ters baktın.
Senin bakışından adam çok korktu, dedi.
Azrail Aleyhisselâm da:
— Cenabı Allah bana onun ruhunu Çin’de
almamı emir buyurmuştu. Fakat ben
onu hâlâ burada sizin yanınızda görünce,
neden öleceği yere gitmedi diye kızdım.
Fakat kısa zamanda Çin’e gelmiş, ben de
şimdi onun ruhunu Çin’de aldım da geliyorum,
dedi.
İşte böyle sevgili arkadaşlar...
İnsanın nerede ve ne zaman öleceği
bilinmediği gibi, nasıl öleceği de meçhuldür.
Her zaman hazırlıklı olmak bir müslüman
için tek çıkar yoldur!