vaktinde birbirlerini çok seven İki Genç...
Hayatlarındaki en önemli adımları atmaya
başladıkları günlermiş o zamanLar.
Onlar için dünya sadece kendilerinin
etrafında dönüyormuş gibi adeta.
Hiç o kadar mutlu olmamış her ikiside şimdiye kadar.
Bir dakikalarını bile ayrı Geçirmez.
Ve gün gelmiş evlenip daha mutlu olacaklarına inanmışlar.
Herşey mükemmel gidiyormuş ki hayat gerçek
yüzünü göstermeye başlamış bile.
Genç Kız ; Nişanlısını son günlerde ona karşı soğuk olduğunu
zannetmeye başlar.
Ama bir türlü neyin var Deme cesaretini bulamaz kendisinde.
Kafasında acaba sorusu yoktu belki,
çünkü emindi ondan, kendinden emin
olmadığı Kadar. Asla ayrılmayacaklarını
düşünüyorken acaba bu bildiği şey gerçekten doğrumuydu?
Gün geçtikçe bu soğukluk artarken
genç kız geceleri uykularını yitirmeye başlar.
Belki iş yerinde bir sorunu vardır gibisinden
düşünüp bu konu hakkında daha fazla kafasını yormamaya gayret
eder genç kız.
Bir hafta kalmış düğünlerine herşey hazırmış
düğün için ama genç kızın içinde kuşku azda
olsa içi içini yemesine yeter (gelinliği bile
hazırlanmış) adeta bir meleğe benziyormuş
giydiğinde.
Genç Kız düğününü hayel etmekte...
Ve o arada kızın telefonu çalar...
arayan nişanlısı. Telefonu heycanla
açıp ”efendim bitanem” diyerek cevap
vermiş genç kız.
Üzgün bir sesle genç adam!
Şu cümleler çıkmış ağızından??
”Bak ben oturdum ve uzun uzun düşündüm...
ben bu evlilik için sanırım hazır değilim.
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum en iyisi bu
evlilik işini uzun bir Süre kenara bırakalım.
İlişkimizede ara verelim. Yarın Saat 15:00′de ilk buluştuğumuz
yere gel ve yüzüğünü al,
kendinede iyi bak görüşürüz diyerek kapatmış
telefonu genç adam” ...
Bitmişti herşey kendince hani bazı masallar
vardır ya bitti dediğimiz yerde başlar!..
İşte onların hikayesi tam bittiği dediğimiz
yerde başlıyor!..
Ertesi gün saat 15:00 olmuş herkes heycanla
genç kızın gelmesini beklerken,
genç kızın nişanlısı damatlığını içinde heyecanla sevgilisinin
gelmesini ve ona süpriz,
demeyi bekliyormuş... Genç adam.
Dakikalar geçiyor ama genç kız hala yok.
Saatler geçmesine rağmen hala gelmemiş.
Genç adam... korkmaya başlamış acaba birşey
mi geldi başına...
Herkesi bir kenara bırakıp koşarak kızın
evine gider kapıyı büyük bir heyecanla çalar ama?
Kapıyı açan olmaz...
Genç adam... korkar kapıyı kırdığında genç kızın odasına
doğru ilerlediğinde,
korkunç bir manzara ile karşılaşır..!!
Bembeyaz gelinliği içinde asmıştır kendisini
genc kız... Yatağın üzerinde düğün davetiyesi
ve yanında'da bir not bırakır;
Dayanamadım sevgilim bu acıyla yaşayamazdım
yüzük sende kalsın, ben gidiyorum sana ömür
boyu mutluluklar...
Seni seviyorum ve hep seveceğim...
Gözleri yaşlı ve acılar içinde kıvranan gencin
ağzından çıkan tek cümle ise?
Sadece şakaydı... Ne olur ölme SEVGİLİM…