Kafası eğikti adamın
Yüzü neye mahçuptu bilinmez
Belki bedeninden utandı
Belki kederinden
Sonbahardı
Yapraklar dallarıyla vedalaşıyor
Rüzgar geri dönüp
Götürüyordu zavallı yaprakları
Dedim belki o zavallılara üzüldü
Ondan eğikti başı
Sonra bir ayak sesi duydum O boş parkta yankılanıyordu adımları
Yaklaştıkça kalkıyordu adamın başı
Sonra o yankı oluverdi
Kavuşamadığı aşkı
Oturdu bastonuna tutunarak
Adam tekrar eğdi başını
Kadın eğmedi ona baktı
Sonrasında bir cümle duydum
O cümle şuydu
'' Korkma be ismet en azından gözlerime bak en azından gözlerimizde yaşayalım kaybettiğimiz o aşkı''