sokak lambaları aydınlatmadı kararan gözlerimi
avuçladığım hayata yol aldıkça ardımdan geldi yalnızlık..!
yalnız seninle kalmak istedim oysa
seninse cesaretin yoktu.
sevmek acı..
sevmek dert..
şimdi bu hastalığa yakalanan ben;
nöbetçi bir aşkçare arıyorum.
tüm kapılar yüzüme kapalı..
yüzsüzüm sevdana..
gittiğim yolların sonundayım...!
yolların hatrına;
sen
gitme/sen..?
tüm avareliklerim yanıbaşımda..
her şarkıda seni anmak değil zor olan
söyleyen dillere değmesin yeter ki adın..!
hergün biraz daha uzağım sana..
hergün biraz daha yakın..
cebimde vardı biraz gururum;
artık çulsuzum..!
sen
gitme/sen..? derken düşürdüm..
düşen gururum hatrına;
sen
gitme/sen..?
gözlerinin kenarındaki çizgileri
sana yaptığım yolculukta haritam belledim
güldüğünde okyanus yüreğin çarşaf gibi..
derin..
sakin..
güvenli..
konuştuğunda huzur veren bir melodinin notaları gizli..
an oldu kayboldum derinliğinde
ana yön-ara yön yoktu sevdamda
her yol sana...
her yer mavi...
mavinin hatrına;
sen
gitme/sen..?
gelişini dalgalar alkışlamıştı
her yer köpük köpük..
denizin bembeyaz dişleri
burdan anlamıştık attıkları kahkahaları
deniz özgürlük...
deniz derinlik...
denizin hatrına;
sen
gitme/sen...?
fırtınalı günlerde filikanın ipleri yüreğime bağlıydı.
dalga vurdukça,
koparmaya çalıştıkça benden;
uzadı..
acıdı..
ama hiç kopmadı..!
herşeyin inadına yüreğim dümeni yine sana kırdı..!
kaptanın hatrına;
sen
gitme/sen...?
Dilek EĞRİ