Bu akşam bulunduğun şehrin sahiline in,
İlk gördüğün kula sor, sevdamı o anlatsın.
Üstü yırtık-pırtıksa, cismin dahiline in,
Dokunduğu çula sor, sevdamı o anlatsın...
Hiç farketmez ha Samsun, ha İstanbul, ha Tokat.
Yeşilırmak kıskansın, dalgaları sen yor at...
Vaktin olursa eğer, Konya’da iki tur at;
’’Gel’’ dedirten ’hal’a sor, sevdamı o anlatsın...
Amasya’da elmayken, dalda kalıvermişim;
Isparta’da katmer gül; Erken soluvermişim.
Malatya’da çağlayken, kaysı oluvermişim,
Avuç açıp dala sor, sevdamı o anlatsın...
Elazığ’da gakkoşum... Bazan -çayda çıra- yım,
Rize’de bir balıkçı, Elbistan’da sarayım.
Bir nefes de Hatay’da, Ordu’da gün yorayım;
Giresun’da ’sal’a sor, sevdamı o anlatsın...
Devrek’te bir bastonum, yükünü bana yükle.
İzmir, Aydın, Kütahya... Kars’ı listene ekle.
Harşit çayı mahsundur. Gümüşhane’de bekle,
Van’a giden yol a sor, sevdamı o anlatsın...
Ha Kayseri efkârlı, ha ben hüzündeyimdir.
Bir bakarsın Tatvan’da, gölün yüzündeyimdir.
Ankara’nın kışında, Muş’un güzündeyimdir,
Anzer’deki bala sor, sevdamı o anlatsın...
Yozgat’ı unutursam, Bozok darılır bana!
Erzincan kucak açar, Urfa sarılır bana.
Ünye - Fatsa arası ordu kurulur bana,
İster sağa sola sor, sevdamı o anlatsın...
Zile baba ocağım... Bat yemeye beklerim.
Manisa’da -mesir-e sevdaları eklerim.
Sivas’ta bir kahve iç, telvesine yüklerim
Fincandaki fala sor, sevdamı o anlatsın...
Edirne’de Meriç’in kumundan sor sen beni,
Mardin’de kerpiç evin damından sor sen beni,
Seksenbir vilayetin tümünden sor sen beni!
Güne, aya, yıla sor... Sevdamı o anlatsın...
Ali Erdinç