Bir gün ayrılsak bile, ömrünce başka göze
Bakamazsın’’ diyordun. Baktım, sana dert olsun!
’’Ben denizim, sen ırmak. İstesen de ters yöne
Akamazsın’’ diyordun. Aktım, sana dert olsun!...
Hatır gönül demedin, günden güne kırdın da;
Bir gün sitem etmedim yerden yere vurdun da.
’’Umut meşalesini, çaresizlik yurdunda
Yakamazsın’’ diyordun. Yaktım, sana dert olsun!...
Artık gücüm tükendi, gitmesin hiç ağrına,
Geri dönüş yok bil ki, kulak asmam çağrına...
’’İhtiras çivisini, sevdanın tam bağrına
Çakamazsın’’ diyordun. Çaktım, sana dert olsun!...
Vefasızlık sermayen, ileriydi cüssenden
Payıma düşen kazanç hep dert oldu hissenden.
O kadar bezdirdin ki, hem aşkından hem senden;
’’Bıkamazsın’’ diyordun. Bıktım, sana dert olsun!...
Merhametin biter de, inadın bitmez senin,
Anladım ki, ciğerin beş para etmez senin.
’’Vuslat denen zirveye nefesin yetmez senin
Çıkamazsın’’ diyordun. Çıktım, sana dert olsun!...
Mutluluğun ardından koştum nefes nefese,
Ulaşmama az kaldı özlediğim hevese...
’’Hasret yılanlarını, nefret adlı kafese
Tıkamazsın’’ diyordun. Tıktım, sana dert olsun!...
Artık duygusallığım fikrime karışamaz,
Beynim kalbime düşman, ne yapsam barışamaz.
Senin hükümdarlığın, sabrımla yarışamaz;
’’Yıkamazsın’’ diyordun. Yıktım, sana dert olsun!..
İntikam, nabız gibi beynimde vurur oldu,
Hangi yöne kaçtıysam, karşımda durur oldu.
Hedef tahtam merhamet, silahım gurur oldu,
’’Sıkamazsın’’ diyordun. Sıktım, sana dert olsun!...
Ali ERDİNÇ