Çürümesin parlak olsunlar diye
Bin bir ihtimamla bakılır dişler
Dayandığında merdiven elliye
Akşam çıkar sabah takılır dişler
Bir lokma et görür ayın başında
Soğuk suyun sıcak çayın başında
Ağrısı tutarsa köyün başında
İğnesiz morfinsiz çekilir dişler
Her gece sessizce onu sıkmaktan
Her sabaha isyan ile çıkmaktan
Yolun yarısında candan bıkmaktan
Daha genç yaşında dökülür dişler
Susarsın canını sıkmasın diye
Seni bir kavgaya sokmasın diye
Elinden bir kaza çıkmasın diye
Sabırla sinirle sıkılır dişler
Gece gündüz fitne üretir ise
Yola gelmemekte diretir ise
Pişmiş kelle gibi sırıtır ise
Yumruk yer ağıza tıkılır dişler
Dil ile bir olup yalan da derse
Şeytanla iş tutup kul hakkı yerse
Vatana, bayrağa bir laf ederse
Tutup kerpetenle sökülür dişler
Mülkî şükret üç dört dişin var ise
Biraz sağlık bir de işin var ise
Lakin şom ağızlı eşin var ise
Dökük diye başa kakılır dişler
Aslan AVŞARBEY