Kan döküyor vampirler,
Can yakıyor.
Bombalar yağıyor göklerden,
Çiçekler soluyor yerde,
Kundakta bebecikler,
Can çekişiyor taze çiçekler.
Ülkeler vuruluyor yok yere,
Yerde ateş, gökte ateş,
Ceninler ölüyor ana rahminde,
Yaşlılar sürünüyor,
Hastalar biçare,
Yerle bir oluyor mekanlar,
Enkaz altında insanlar
Yarı canlı yarı ölü,
Can çekişmekte canlar,
Olmaz böyle şey,
Olmaz olamaz.
Barış istiyoruz,
Sonsuza kadar.
Batmayacak güneş istiyoruz,
Ne var kan dökecek,
Can yakacak ne var.
Herkes toprağında otursun,
Herkes kendi ülkesini korusun.
Yetmez mi?
İşte geldik, işte gidiyoruz.
Ağlayanlar da, yolcu ağlatanlar da,
Ne var?
Kime kalmış bu dünya, bu diyar,
Kim sırtına sarıp götürmüş,
Kim?
Söyleyin kim?
Barış istiyoruz,
“Dünyada barış Cihanda barış”
Bitsin bu kavgalar, bitsin bu zulüm,
Şehit vermeyelim pisi pisine,
Ölmesin Ahmetler, Mehmetler,
Ölmesin koç yiğitler.
Kara toprağa vermeyelim onları,
Boynu bükük kalmasın taze gelinler,
Bir kenarda ağlamasın yetimler.
Dursun dökülen kanlar,
Yeter artık, yeter, yeter.
Barış istiyoruz,
Barışa varış istiyoruz.
Barış bizim hakkımız,
Çekin melun ellerinizi,
Çekin üstümüzden.
Yol bir, akıl bir,
Çıkarın başınızı kumdan,
Çevirin yüzünüzü Hakka,
Görün doğruyu, iyiyi, güzeli,
Bitsin, bitsin bu kan,
Dinsin bu gözyaşları.
Kırk bin şehit verdik,
Daha ne verelim.
Kim ödeyecek bunca bedeli,
Kim getirecek onları geri,
Kim, kim, kim?
Dursun bu kan,
Bitsin bu hezayan,
Barış istiyoruz,
Barış, barış, barış…
Rabia Barış