Rahvan atı çevirdim nallı cin miydin pare
Sema yüzüme bakar sanki üzülür gibi
Kırklı zaman devirdim gönle sen miydin çare?
Yağmurum şimşek çakar gözüm süzülür gibi!
Mabet saymıştım birde hicap edip vuruldum
At karışmış izine sordun mu vah ederek
Gölgeymiş meğer serde hesap bilip soruldum
Çıkamıyor düzüne durdun mu ah giderek?
Kitap sayıp iz sürdüm yaprakların aralı
Döşek serip severdim pamuk pamuk bulunan
Elle hüznünü kürdüm toprakların karalı
Dilşad da sol överdim yazık yamuk solunan!
Huma kuşum yem arar ayrık otlar beslemez
Yar derin uykularda düşe dalmış solları
Aç kalmış, neye yarar derdi katlar eslemez
Kalp Araf sorgularda bitap kalmış kolları!
Yakın mesafen ırak yar huysuz içmez huyum
Sabrın ateşi kormuş kavurur dünden güne
Tarlanın yüzü çorak dibinden geçmez suyum
Yaren yemini yormuş savurur günden düne!
Gulsen Tunckal