Çeyrek asrın başını yediğimiz miydi?
Yılı birlik beklentilerimiz
Uslubunda, birbirimize veryansın ederek
Yosun dibindeki
Çamura kayıp kayıp hasret gıdalandığımız!
Şu an ise, biz fiilinden vazgeçişimizin
Sözün, sözlerimizin bittiği en son yerdeyiz.
Tepki ve reaksiyonları mı
Nasıl telakki edersin
O da sana kalmış, hele ki bu saatten sonra
Nefsi müdafaamı
Zaruriye-timden dolayı elbette yapacaktım
Yeknesak mazimizin düzeninden
Dolayısıyla da sen üzeninden!
Nereden bilecektim?
Heyben deki inişli çıkışlı tempolu herzeleri!
Bazen, kulağımda bir haz olduğunda
Kurallarımın düğmelerini çözüyordun
Bazen de, bile isteye
Onca lafların arasına
Su yılanı gibi
Sözlerini sokuşturup
Defasında zehrini zerre miskal akıtıp
Masumiyet denizimde
Cansız ruhumun derinlerinde
Bin katle vacip ediyordun.
Demek ki bir yere kadarmış
Tahammülümün sınırı
Meşru müdafaasında, sahte sevgili!
Benden yok olup
Tozumu dahi hiç bulma
Diyebildiğimsen şayet
Azınlığı sen olan koca evrenimde
Etkine tepkim de, böyle kolay oluyor
Mazimden Zorunlu silebildiğim
Siyah beyaz nüshasından, griye tepetaklak!
Gülsen Tunçkal