Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Yavuz Dogan => Konuyu başlatan: Kuskün Çiçek - Ekim 18, 2018, 09:59:57 ÖÖ

Başlık: Sayıklamalar / 1
Gönderen: Kuskün Çiçek - Ekim 18, 2018, 09:59:57 ÖÖ
Hipotez -

Korkma,
korktuğun her şey
bir solukluk ömürde,
dünya denen nimetin
altın tepsi içinde sunduğu nazireyken.
ve her gece gördüğün
sonu mutsuz rüyalar,
avuç avuç boşalmış sağanaklardan öte;
nehre ulaşamadan
kirlenmiş bir dereyken.
üstelik bilinmezi
süsleyen karanlığı
bir kez olsun görmeyen
bütün kelebeklerin
günü selamlayışı
yalnızca bir kereyken!

Korkma,
kamer semayı
sessizce terk ederken
ve dağların ardında öksüz kalmış yıldızlar
birer birer sönerken,
sabahı kucaklayan gün doğmak üzeredir.
çünkü yürek,
ne kadar kırılırsa kırılsın
yıldızlara ne kadar darılırsa darılsın
gelirken yürüdüğü yollar hala sımsıcak
gidiş yolu aydınlık
ve hala yekparedir.

Yani,
bunca korkunun, günü birlik düşlerin
kırılmış hayallerin
ve tüm öykünüşlerin
izlediği güzergah,
bitti dediğin yerden;
başladığın yeredir.

Kırılma,
kırılmanın kırılma noktasında,
vakitsiz gitmeleri çeyrek geçerken saat.
yok kabul et bir vakit duyduğun tüm sözleri.
çünkü gün dönümünde,
tutulsaydı her vaat;
özlemek suç olurdu
kavuşmaksa rivayet.
ve şayet,
kimliğine el konmuş
mülteci bir aşıktan geliyorsa şikayet;
faili bilinmeyen ve mağduru belirsiz
aşk olurdu cinayet!

Demek ki,
aydınlıkta kararan tek ütopya
bir düşün, karanlığa
yansıyan gölgesiymiş.

Demek ki,
bir hayıra bağlanmayan tek rüya
kuşatılmış bir ömrün
kalp denen bölgesiymiş.

Demek ki,
yalın ayak yürüyen mutsuz hülya
terk edilmiş düşlerin
sevda diyen sesiymiş.

Demek ki,
mutsuzluğa mahkum edilen dünya
şeytanın yeryüzüne
üflenen nefesiymiş.....

Yavuz Doğan