Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Yavuz Dogan => Konuyu başlatan: Kuskün Çiçek - Ekim 18, 2018, 12:28:16 ÖS

Başlık: Sitemnâme
Gönderen: Kuskün Çiçek - Ekim 18, 2018, 12:28:16 ÖS
Ustalara saygımla. -

Ey bî-vefa nazlı cânân bakışları ömür yâr
Ey dîdesi âb-ı hayat kirpikleri kömür yâr

Ey yıldızı sönmüş gece ey mağmum,ey sümbülî
Ey lâl-ı lêb, lâl-û ebkem cism-î camit ebrulî

Dediler ki milyon kere “katli vâcip” demişsin
İsminken en son nefesim duymak istememişsin.

Dediler ki karanlığı ömre yaren bilmişsin
Böyle zamansız gitmeyi en son çaren bilmişsin.

Biz ki cânı cânân bilip başa tac eylemişiz
Biz ki gönlü âşkla yakmış teni sac eylemişiz.

Bizde âşık Bağdat''ı bir gülüş ile var eder
Bir dergâha âşık olur toprağını yâr eder.

Bizde vefa dest-i şêmdir sevdalar silinse de
Tüm yıldızlar kucağına kamer yere inse de.

Dediler ki yüreğinin baktığı yön değişmiş
Nehirlerin terse dönmüş aktığı yön değişmiş.

Dediler ki çark-ı felek sıra sendedir demiş
Aşk dediğin canda değil yalnız tendedir demiş.

Oysa mâşuk hangi yana baksa bir çift göz görür
Ateşi hiç kararmamış alev alev köz görür.

Mahcemâlin ziyasını dikensiz gül bilmişiz
Yanmaksa tüm muradımız söneni kül bilmişiz.

İcabet eyleyenlerin yüreği köşkümüzdür
Mey biliriz hasretini vuslatı meşkimizdir.

Dediler ki dermanını başka elde bulmuşsun
Yüreğinin fermanını başka yelde bulmuşsun.

Dediler ki diz çökmüşsün sırtında sevda yükü
Bir destana yol alırken hiç bitmemiş bir öykü.

Tek taraflı bağlıyorken ömrü bir gönül akti
Çoktan gelip geçer olmuş çekip gitmenin vakti.

Bense hâlâ bekliyorken döneceğin yollarda
İçin için kavrulurken söneceğin yollarda.

Ne zaman bir rüzgâr esse nefesin sanıyorum
Zemheri çoktan buz tutmuş ben hâlâ yanıyorum.

25.11.2007

Beylikdüzü

Dipnotlar:

Dide = Göz

Mağmum = Karanlık

Sümbülî = Yağmur yağdırmayan koyu renkli bulutlarla örtülü hava

Lâl-ı Leb = Susmuş dudak, ağız.

Lâl-û Ebkem = Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş.

Cism-i Camit = Renksiz cisim, donuk renkli madde, mat.

Ebrulî = Üzerinde değişik renkler bulunan.

Dest-i şêm = Işığın eli (Bu şiirde yıldız anlamında kullanılmıştır.)

Mahcemâl = Ay yüz, ay yüzlü

Yavuz Doğan