Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Yavuz Dogan => Konuyu başlatan: Kuskün Çiçek - Ekim 18, 2018, 12:33:52 ÖS

Başlık: Sus...
Gönderen: Kuskün Çiçek - Ekim 18, 2018, 12:33:52 ÖS
Sus ki sustuğum için sustuğunu sansınlar
Sus ki sustuğun için sükuttan utansınlar -

Ne diye çıkıp geldin gecenin ötesinden
Hangi rüzgâr bıraktı kokunu ellerime?
Ne diye kopup geldin hüsranın nefesinden
Hangi aşk sürgün etti seni hayallerime?

Hangi hülyanın hayrı sürdü seni yâdıma
Hangi eyvah süpürür yorgun pişmanlığını?
Hangi Mecnun el verir kimsesiz feryadıma
Hangi Leyla yok sayar aşka düşmanlığını?

Sorsam başka bir yalan cevap verecek yine
Sussam kızacak bana sensiz kaldığım her an.
Kızsam küsecek belki sevdam kendi kendine
Küssem kırgınlığımı teslim alacak isyan.

Hem anlatacak ne var bunca sözün ardından
“Bitti” dedin, yolculuk boynumun borcu artık
Hangi bahar yâr olur bunca güzün ardından
Başka aşka sarılmak koynumun borcu artık.

Sahi, hiç kimse sana aşkı öğretmedi mi
Hiç mi duymadın sahi can veren âşıkları?
Sahi, bir aşkın nuru ömrüne yetmedi mi
Karartılmış bir kentin sönerken ışıkları?

Sahi, hangi yalanın tövbesiyle avundun
Nasıl sevdin aşkın hiç boyun eğmeyişini?
Sahi, bugüne kadar hangi yüzle savundun
Ellerine başka bir elin değmeyişini?

Sakın anlatma bana, yakışanı gitmektir
Simsiyah yalanları sıralamak yerine.
Sakın anlatma bana ötesi terk etmektir
İhanet denen hançer inerken en derine.

Çünkü ben işlediğim her suçu aşk bilerek
Sıratın kıyısında yürüyorum yıllardır.
Çünkü ben bir hayalin ufkunda eksilerek
Gözümü hiç kırpmadan çürüyorum yıllardır.

Çünkü ben karanlığı yâr bilip bedenime
Gördüğüm rüyaların gölgesinde uyudum.
Çünkü bir ah daha ekleyip nedenime
Dudaklarımla aşkı yokladım yudum yudum.

Çünkü her gidiş hançer, her terk ediş kın olsa
Bıraktığı tek yara battığı yer kadardı.
Çünkü sevda çok uzak, uzak çok yakın olsa
Yürek dediğin, aşkla attığı yer kadardı.

Oysa sen utanmadan “ben” oldun “biz”den önce
Bense bir Ferhat gibi dağları deliyorum.
Oysa sen yalanları işleyip ince ince
Çölleri suluyorsun, sus artık; biliyorum.

Sus artık, hiç konuşma; bırak açılsın yaram
Attığın her adımla ağlasın yalnızlığım.
Sus artık; boş ver aşkı; bırak açılsın aram
Başka bir ayrılığı sağlasın yalnızlığım.

Sus ki sessizliğinin sesini dinlesin ay
Sus ki gökkuşağının intiharı izlensin.
Sus ki sükût ettiğin anla serinlesin ay
Sus ki kirpiklerimin efkârı temizlensin.

Sus ki ağlamak için hüsrana sarılmasın
Sus ki bari bu sefer gamla anılmasın aşk.
Sus ki şiir umuda, gün ufka darılmasın
Sus ki bir kere olsun günah sanılmasın aşk.

Sus ki yitik bir aşkın ağıdını duyayım
Sus ki terk edip gitsin bakışını gözlerim.
Sus ki bir karanlığın bağrında uyuyayım
Sus ki sessiz sedasız hüzne dönsün sözlerim.

Bil ki ben bir rüzgâra fısıldayıp ahımı
Varlığınla kirlenmiş anı terk ediyorum.
Bil ki ben başka aşka devredip günahımı
Gölgemin peşi sıra sessizce gidiyorum.

Şimdi ben yelkovanın saniyeleri yakıp
Sabaha yürüdüğü zamana düşüyorum.
Şimdi ben saatlerin takvime gün bırakıp
Can verdiği yerdeyim, sus artık; üşüyorum.

30.11.2009

Beylikdüzü

Yavuz Doğan