Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Yavuz Dogan => Konuyu başlatan: Kuskün Çiçek - Ekim 19, 2018, 04:29:16 ÖS

Başlık: Markize Mektuplar / 2
Gönderen: Kuskün Çiçek - Ekim 19, 2018, 04:29:16 ÖS
Yüklemim hüzün benim –

Markiz sana bu sefer ıslanmış bir kâğıtla
Ve ömrümü yurt bilmiş sahipsiz bir ağıtla

Kabuk tutmuş yaramı son defa kanatarak
Islanmış gözlerimi bir yağmura satarak

Gecenin kıyısında bir menekşe üşürken
Karanlık yıldızları sessizce bölüşürken

Semanın her yerine hüzün yağacak sanıp
Karartılmış geceme güneş doğacak sanıp

Sabaha dek bin kere ölerek yazıyorum
Gönlümü bin parçaya bölerek yazıyorum.

Markiz sen bir günahın borcu altında kalıp
Bir meçhulün içinde çok uzaklara dalıp

Hazanı düşünmeyip bahara kin ekerken
Vakitsiz göç eyleyip semada ‘’hũ ‘’çekerken

Belki biraz yoruldum belki kırıldım ama
Belki sana çok kızdım belki darıldım ama

Hiç pişmanlık duymadan bile bile öldüm ben
Çünkü seninle bir hiç vahasız bir çöldüm ben.

Ama nedendir bilmem gittiğin günden beri
Sönmüş bir yıldız gibi bittiğin günden beri

Hem yeni doğmuş günün sisli ışıltısından
Hem bir mum alevinin isli ışıltısından

Biraz sevda biraz düş biraz hüsran alarak
Düşen yapraklar gibi gün be gün azalarak

Gözyaşımla besleyip bir denizin suyunu
Günah kabul eyleyip tüm aşkların soyunu

Güne umut eksem de geceler sen kokuyor
Kalem hasret kâğıt düş, heceler sen kokuyor.

Belli ki unutmadım belli ki fikrimdesin
Belli ki bedduamda belli ki zikrimdesin.

Ne düşünsem aklımın yarısı sende hâlâ
Güllerin hepsi soldu sarısı bende hâlâ.

Belki de ben suçluyum belki de sırf bu yüzden
Yıldızlardan düş çalıp nefret ettim gündüzden.

Belki de sen haklıydın belki yanıldım ama
Bir kez bile bakmadın tuz ektiğin yarama.

Bazen öznesiz kalmış bir cümle gibi öksüz
Bazen suya can veren nilüfer gibi köksüz

Bırakarak gittiğin bir ömrün inadına
Vefasız yaftasını yapıştırıp adına

Önce nihavent oldun derken kırgın bir hicaz
Sonra hayırsız bir düş sonra kış, sonra ayaz.

Yine de susuz kalmış bir lâlezarken ömrüm
Okyanus ortasında boş bir mezarken ömrüm

Sensiz yaşamış ama nefes alamamışsam
Gölgemi bile kovup yalnız kalamamışsam

Sebebini sararmış resmine sormalıydın
Başka aşka sattığın ismine sormalıydın.

Çünkü ben yok saydığın bir aşkla yoğrularak
Sırtımdan vurulduğum sokakta doğrularak

Akşamın küskün yüzü inerken perde perde
Düş satıyorum hâlâ çekip gittiğin yerde.

Ama sen anıları ziyaret ettiğinde
Yani mutlu düşlerin terk edip gittiğinde

Hayatın emrettiği tutsaklıklara inat
Gözlerin görmediği uzaklıklara inat

Sesimin yankısını ararsan bir gün eğer
Ve en son adresimi sorarsan bir gün eğer

Sokağın en sonunda şiir çıkmazındayım
Sevda ibadetinin vuslat niyazındayım.

Yavuz Doğan