Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Yavuz Dogan => Konuyu başlatan: Kuskün Çiçek - Ekim 19, 2018, 04:41:43 ÖS

Başlık: Sanrı / 2
Gönderen: Kuskün Çiçek - Ekim 19, 2018, 04:41:43 ÖS
Bu en son söylemidir akrepsiz saatlerin
Bir devrim eylemidir yankısız vaatlerin.

Anlatılan; bir resmin yorulmuş fırçasından
Kırılmış bir aynanın en küçük parçasından

Gözlerime yansıyan hayalin gölgesidir
Ve kurduğum her cümle gerçeğin belgesidir

Resmi tarihe göre dünden bir sonraki gün
Yani yarına göre henüz yaşanmamış dün

Belki soluk soluğa kalmış bir süvaridir
Belki de yenik düşmüş yorgun bir havaridir

Yitik bir ütopyadır haraç mezat satılan
Adressiz bir çığlıktır sessizce anlatılan

Ama hangi cisime bürünürse bürünsün
Hangi toprak üstünde sürünürse sürünsün

Gördüğüm tüm sanrılar mutlaktı gerçek kadar
Kokuları gerçekti boy vermiş çiçek kadar

Uzakta bir yerlerde insanlar vurulurken
Yağmur toprağa küsüp nehirler durulurken

Ve sürerken sonsuza beyhude seyrûlsefer
Avuçlarıma düştü yara almış bir nefer

Unutmadım; kuraktı,gök kısır; toprak sağır
Ve kısık gözleriyle anlattı ağır ağır :

''Yazınız! '' dedi önce, kaç cana kıydıysanız
Hesabı sağlam tutun kış olmadan yazınız.

''Kızınız! ''kendinize,zulümden caydıysanız
Oğlumuzu katleder hal almışken kızınız.

''Yakınız! '' dedi sonra,işiniz yoksa halâ
Nasılsa cehenneme nefes kadar yakınız.

''Çakınız! '' çarmıhları çiviniz çoksa halâ
Çünkü Zülfikâr yokken kılıç olmuş çakınız.

‘’Sürünüz! ’’ boyaları, savaş çığlıklarıyla
Çobansız bırakmayın dağılmasın sürünüz.

‘’Sorunuz! ’’ orduların kalabalıklarıyla
‘’Vatan kimin malıdır? ’’ nafileyken sorunuz.

‘’Salınız! ’’ daha sonra ne kadar kuş kalmışsa
Umman zaten medetsiz, kaybolmuşken salınız.

‘’Dalınız! ’’ hülyalara yıldızlar azalmışsa
Belki son kez yeşerir meyve vermez dalınız.

‘’Gülünüz! ’’ ara sıra, dünyaya ince ince
Dikenler hicap duysun; çiçek açsın gülünüz.

‘’Ölünüz! ’’ ama sonra, zamanınız gelince
Bakarsınız barışa sebep olur ölünüz.

Ve kapandı gözleri gün gibi ağır ağır
Unutmadım; kuraktı,gök kısır; toprak sağır.

Anlatılan; bir resmin yorulmuş fırçasından
Kırılmış bir aynanın en küçük parçasından

Gözlerime yansıyan hayalin gölgesidir
Ve duyduğum her cümle gerçeğin belgesidir

Yavuz Doğan