SULTANIM...
Sana ermek ahtımdır ! yollarına düşmüşüm
Divanenim ben senin, bilmez misin sultanım ?
Kodlanmışım sinene, gönül-istan görmüşüm
Şu gönlümü, gönlüne; bölmez misin sultanım ? Efsununda sarhoşken, başım göğe eriyor
İçli bakan gözlerin, icazetim veriyor
Pusulamın ibresi, han-lık köşkü görüyor
Han-ın lebinde mühür, olmaz mısın sultanım ?
Dağı delmek iş midir, sen var iken ardında
Ferhat olmak düş müdür, Şiringül’ün yurdunda
Benim tabibem kimdir, demedim mi sordunda
Lokman olup, kalbime dolmaz mısın sultanım ?
Haçer-i aşkın ile yüreğimi yarsalar
Yalnız sana münhasır, yekparedir arsalar
Tapusunu görerek, tekrar geri sarsalar
Mahşerece şad olup, gülmez misin sultanım ?
Sükuttan çok ırağım, bende sükut arama
Şu cihana haykıran, lafazanlık var amma !...
Adını söyleyemem, tuz bassalar yarama
Dilim sürçse lügattan, silmez misin sultanım ?
Çetin KILINÇARSLAN
(https://scontent.fbtz1-2.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/47301067_10216943249029523_5528153978363183104_n.jpg?_nc_cat=100&_nc_ht=scontent.fbtz1-2.fna&oh=845461238acf14883543cb6256040875&oe=5CE0EF63)
partii