ÇARESİZLİK İÇİNDE YALNIZLIK
Bir annenin,
Yikıntılar içinde,
Feryadıdır çaresizliğine,
Sebebini bilemesede...
Sessizce ağlamasıdır kaderine,
Ana sütü bekleyen,
Barut kokulu,kundakta ki bebeğine,
Ninni yerine,
O kızılca kıyamette...
Ağıtlar yakmasıdır,yalnızlık...!
Hasan dede..
Hep yapayanlızdı o evde...
Bayramları beklerdi,
Bir insan yüzü görmeye..!
Bir elinde..
Şeker kasesi...
İçinde..
Geçmis bayramların
Ezikliği,hüzün birikintisi.
Paketi açılmamış..
Şekerleri,çeşit çeşit çikolatası.
Hep hazırdaydı..
Bir şişede limon kolanyası...!
Gelmiyeceklerini bilse de,
Gözleri hep yollarda,
Kapı eşiklerinde..
Ya da..
Bir köşesinde pencerenin,
Hasan dedenin
Yaklaşıp uzaklaşan gölgelerin,
Ayak seslerini dinlemesiydi yalnızlık..!
Ve..
Yine o İmtiyazlılar..!
Koşarken,
Zevk-i sefa peşinde..
Renkli gecelerin,
Şehvet alemlerinde..!
Taşlıca köyünden
Çoban Yusuf´un oğlu,
Mehmet´in,
Aynı saatlerde...!
O karlı kış gecelerinde,
*
Pusularda..
Sınır boylarında..
Üç- beş nöbetinde..!
Buz tutan yüreğinde..
Kaderine isyan etmesidir yalnızlık..!
Mahmut Mücahit Özdemir (https://www.antoloji.com/mahmut-mucahit-ozdemir/)