Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Nimet Öner => Konuyu başlatan: мυαммєя αнмєт - Mayıs 21, 2019, 02:05:37 ÖS

Başlık: BENİM ADIM AŞK ( AŞKIN LAL HALİ)
Gönderen: мυαммєя αнмєт - Mayıs 21, 2019, 02:05:37 ÖS
  BENİM ADIM AŞK ( AŞKIN LAL HALİ)
 Bir sonbahar günü öğleden sonra
 Saat hasrete beş kala zaman sen sonrası
 En savunmasız anımda aşk olup bir nefes gibi düştün dudaklarıma
 Daldı gözlerim uzaklığın bilinmez adreslerine
 Sonbaharın can çekişen güneşi gözlerinle yeniden doğdu üzerime
 Ve akşam güneşi kınalı parmaklarıyla bütün kızıllığı işliyordu kanıma
 Gözlerin gözlerime uçsuz bucaksız mavi ve ufuksuz bir gökyüzü taşıyordu
 Yüreğim ezber bozuyor ve çeperine tüneyen yaralı kuşlar iyileşiyordu bir anda
 Ben sığındığım yağmur damlasından yavaş yavaş sızıyordum hayata
 Hayat isminle akıyordu zamana
 Sonra hasret kekremsi bir tat gibi bulaşıyordu dimağıma
 Suskunluğunla gri bir bulut gelip oturdu sol omuzuma
 Romantizmalı kavgalara tutuştuk yüreğimle
 Aşk belki de hükümranlığına baş eğen cümlelerin cana gelmesi için beni seçti
 Belki de sırf bu yüzden bana sev sana sus demişti
Sen bir mavinin gizine bürünmüşken
 Benliğim bir vapur çığlığıyla esneyen denizin yosun tutan aldırmazlığına kapılıp düştü yollara
 Ve sevdi her gün biraz daha
 Şimdi dev bir aşk taşıyorum kuş kadar canımda
 Desem ki sevgili gözlerini kapama bak gökkuşağı var avuçlarımda
 Sen susarsan aşkın gözleri açılır yüzü kararır sonra
 Hiçbir gün ağartısı yetmez yıkamaya
 Ve artık çocuklar inanmaz cennette karanfillerin açtığına
 Suskunluğunla keder üflüyorsun damarlarıma, yapma
 Bak kıyamet kopuyor ruhumun arka sokaklarında
 Of tarifsiz ağrıyor  aklım ve yarım kalmışlığı yediremiyorum sevdama
 Biz ki yüzünden vurulmuş iki büyük günahın elleriydik
 Hani yasak meyveyi yemeden düşmüştük aşkın yurduna
 Bunları görmezden gelip, beni hiçbir tövbenin affettiremeyeceği teferruatsın ayrılıklar elçisi yaptırma
 Biliyor musun sevgili, ben kırk ayrı dilde kırılırken suskunluğuna  ve dilim bileylenirken feryatlara Senin adından başka bir harfe meyletmiyor alfabem hala
Ah sevgili, konuşmuyorsun ya aynaya bakmıyor artık şehrimdeki kadınlar yaşlanıyor yüreğimdeki çocuklar
 Ve küsüyorlar dudak dudağa koklaşan kumrular
 Susarak kalan ömrüme talip oluyorsun yapma
 Kim bilir belki de aşk sana kendi gözlerinle gözüktü
 Sana ağırlığınca aşk,  bana pastel bir hüzün ve hırpalamış tarafı düştü
 Muhtelif bir renksizlik midir bu sensizlik midir bilmiyorum
 Günlerden ve dünlerden sana saklanmıştım oysa
 Ne kalabalık bir yalnızlığa düşeceğimi getirmeden aklıma
 Herhangi bir sözden, sesten, hikâyeden öte olan üç harf için avuçlarımda ufaladım koca bir geçmişi
 Söylesene sevgili, kaç ölüm gerekli yaşamak için seni
 Ve daha kaç ceset taşımalıyım avuçlarımda
 Anladım ki besmele bile yetmiyor kapının eşiğinde geçmeye
 Belki de bu en acı kabullenme
 Sevdamın günahını sevabını yüklenip boynuma demir alıyorum demir attığım yasak sınırlarından
 Yüreğimin çığlıklarına aldırmadan
 Şimdi gitme vakti suskunluğunla sığındığım yaşamalardan elimi eteğimi çekip
 Bir suskunlukta ben ekliyorum avazıma
 Nefesine kimsesizliğimin cılız sesi karışmış bu  uzak şehrin yatalak akşamlarında kıvranıyorum
 Darmadağın bıraktığın enkazın altında
 Bana benzeyen hiçlikler doğuruyorum varlıkların inadına
 Şimdi bir idam mahkûmu say beni kulak kabart son arzuma
 Hadi bana yakıştırdığın isimleri tek tek üfle koynundaki yılanın kulağına
 Ama lütfen ilk önce aşkla başla
 Benim adım aşk
Nimet Öner