Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Şairlerimiz ve Sizin Şiirleriniz ::.. => Nimet Öner => Konuyu başlatan: мυαммєя αнмєт - Mayıs 21, 2019, 02:22:03 ÖS

Başlık: SESSİZ ÇIĞLIKLAR
Gönderen: мυαммєя αнмєт - Mayıs 21, 2019, 02:22:03 ÖS
 SESSİZ ÇIĞLIKLAR
Ruhuna keder okunan bir gece, kendi karanlığını üflüyor gözlerime
 Can kırıklarımla geziyorum ruhumun caddelerinde İçimde binlerce sahipsiz şehir haritası
 Girilmez yazıyor bütün tabelalarına
 Dilimin ucunda bir isim, vuruyor dudaklarımın kıyısına Boğazımda kalan bir çığlık Sesimde pusuya yatmış bir hıçkırık Ve nabzımda bekleyen çocukça bir heyecan İflah olmaz bir sessizliğin içinde yürüyoruz Karanlıktan aydınlığa inen bir patika yolda, umudun izini sürüyoruz Sahi gecenin sonu nereye çıkar? Sabaha mı? Peki kimler için bu sabahlar? Kim bilir belki de çiçeklerden süzülen çiğ damlalarıyla, ruhunu yıkamak isteyenler var. Çünkü; yağmurlar rahmetleri toplayıp, bu şehirden gideli, hayli zaman oldu O yüzden umut doğuya açılan kapıların ardında kendini katlediyor
 Güneşin elleri dağların başını okşamakla meşgul Ve rüzgarlar bedevilerin gözlerine kum taşımakta
 Uykusuz gözlerde biriken hummalı rüyalar, hayatın içinde kendilerine yer arıyorlar
 Yılanın beyninde büyüyen fırtına, ellerimde kopuyor Tavanda duran akrep durmadan yavruluyor
 İrinli düşünceler, boş ağaç kovuğunda yeniden hayat buluyor Ve zemheriye yakalanan sabır kuşları, sabahı beklemeden, bu şehri terk ediyor
 Belki başlasaydı su perilerinin ateşli tuz ayinleri, İbrahim’e kurulan tezgah bozulurdu
 Kayıtlardan düşseydi  İsa 'nın son yemeği, sökülseydi  çarmıhın çivileri, belki mucizeler kurtulurdu Azat olurdu boğazlarda bekleyen tozlu avazlar Kabul olurdu belki yüreğime isminle inen niyazlar
 Devam ederdim hayata gam zemde yarım ağız bir tebessümle
 Kim bilir, İsa geri gelirdi belki de Ve dileklerim çürümekten kurtulurdu kabulün kapısında
 Hiç anlamıyorum Sabahlar dünyaya niye uğrar?
 Yollar çıkmaz-aysa  ve şehirlere girilmiyorsa, haritalar neye yarar?
 Ağlarken dökülmüyorsa göz bebeklerimle oynaşan hüzün, gözyaşının ne önemi var?
 Keşke sabahlar olmasa ve ışıksız kalsa yüzümüzün zulasında gizlenen kederler
 Ya da geceden gelse sabaha beklenenler
 İşte bu yüzden ayrılığın kol gezdiği şehirlerde; bütün sabahlar eksik doğuyor, Kan kusuyor yürekler
 Ve suyun bile elleri kirleniyor
Nimet ÖNER