Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Şiir Fm Şairlerimiz ve Şiirlerimiz »»-(¯`v´¯)-» => Şiir Fm' de Ayın Şairi => Savaş Karaduman => Konuyu başlatan: мυαммєя αнмєт - Mayıs 29, 2021, 02:22:04 ÖS

Başlık: GÜLÜŞÜNÜN İZNİ SÜRÜYORUM | Yorum - Ramazan Kenar | Şiir - Savaş Karaduman
Gönderen: мυαммєя αнмєт - Mayıs 29, 2021, 02:22:04 ÖS
#RamazanKenar #SavaşKaraduman #Şiirfm #ŞiirTube #SesliŞiirler #MilliŞiirler #DiniŞiirler #SesliHikayeler #FonMüzikleri  #YaşamaDair
GÜLÜŞÜNÜN İZNİ SÜRÜYORUM
| Yorum - Ramazan Kenar
| Şiir Fm' de Ayın Şairi - Savaş Karaduman
https://www.youtube.com/watch?v=pJlCdT0xIJk
konunun orjinali https://siirfm.org/savas-karaduman-b333.0/

Edebiyata Şiire ve Şairlerimize destek olmak için abone olabilirsiniz
https://www.youtube.com/Webailemcom/?sub_confirmation=1
Bu gece sensizim
Sokağa terk edilmiş çocuksu bir sevinç
Ve kimsesiz bir aşk gibi
Kör kütük öksüzüm yine…
Parmak uçlarımda ateş böcekleri
Gülüşünün izini sürüyorum
Sevincimi yaşar gibi
Bir gülü… Bir gülüşü emanet eder gibi
Sürü sürü renk… Sürü sürü çiçek… Ve sebepsiz bir aşkı sunar gibi
İmkânsız… Ipıssız bir bakışı armağan eder gibi
Senin için ay ışığı biriktirip
Yıldız topluyorum gökyüzünden
Gökteki yıldızlar gibi ışıl ışıl yanarak
Karanlığı yırtan hız… Işık
Ve rotasını aşka şaşırmış bir meteor yağmuru gibi
Yokluğunun atmosferine çarpa çarpa
Yüreğine düşüyorum
Saçlarını, yüzünü, ellerini yıkıyorum yıldızlarla
Pırıl pırıl okşayarak…

Bu gece sensizim
İçimde yakılan bir roman ve bir şiir gibi
Kör kütük yangınım yine…
Parmak uçlarımda ay ışığı
Gülüşünün izini sürüyorum
Büyük aşk… büyük telaş… İçime sığmayan sevinç
Ve süzülen bir martı kanadıyla -çığlık çığlığa-
Bir uçtan diğer uca adını yazıyorum kumsallara
Aşk boyumu aşan dalgalara... Ve mavisine dalıyorum denizinin
Avuçlarımda yosun kokusu… Avuçlarımda tuz
Avuçlarımda hırçın bir mavi
Yokluğuna çarpa çarpa
Keskin bir dağ sırtında yürüyorum -birden bire-
Ve -birden bire- ılık dağ rüzgârlarıyla
Öpüyor… Öpüyor… Öpüyorum… Gülen yüzünü senin…

Bu gece sensizim
Kör kütük hasret
Ve kör kütük aşığım yine…
Parmak uçlarımda teninin sıcaklığı
Gülüşünün izini sürüyorum
Yokluğuna yanıyorum -kalabalık bir kentin ortasında-
Gözlerinde kaybolup koybolup
Balta girmemiş ormanlarına dalıyor
Ve geçit vermez dağlarını aşıyorum yüreğinin
Ürkek… Yaralı bir serçe gibi
En derin uçurumlarına düşüyorum gülüşünün
Ve deprem gibi
Sevda sevda sarsılarak
Yüreğinin orta yerine yıkıyorum yalnızlığımı…
Bu gece sensizim
Ocağı söndürülmüş yıkık bir yuva gibi
Kapısız… Damsız… Camsız… Ve cansız bir kondu gibi
Kör kütük soğuk
Kör kütük yalnızım yine…
Parmak uçlarımda göçmen kuşları
Gülüşünün izini sürüyorum
Soluk soluğa sana göçmek
Ve aşk havliyle gözlerinin kıyısına konmak… Konmak istiyorum
Göç yollarım uçurum… Göç yollarım deprem
Yangın yeri… Sönmeyen hasret
Göç yollarım ulaşıldıkça ulaşılmaz olan gülüşün senin…
Sevgilim, ah sevgilim!
Sere serpe
Boylu boyunca uzansın yeryüzüne gülüşün
Göç ettiğim yollarıma çık
Konacak bir dal gibi uzat bana yüreğini
Taşkın akan sel gibi
Yüreğime düşen bakışın gibi dön
Yangınımdan arta kalan küllerimi savur gökyüzüne
Yalnızlığımı baştan çıkartan bir gülüş gibi
Yıldırım bir aşkla yüreğime çarpar gibi dön
Dön… Yerle yeksan et yalnızlığımı
Gülüşünü… O bitimsiz gülüşünü esirgeme benden sakın…
Bu gece sensizim
Çığlığını kaybeden şehirler
Ve ölen yoldaşlar gibi
Kör kütük suskunum yine…
Parmak uçlarımda sağanak yağmur
Gülüşünün izini sürüyorum
Her gün yinelenen sonsuz bir devinim ve bitimsiz bir aşkla;
Amansız güzelliğin
Gözlerinde vurgunlar yediğim o dipsiz bakışların
Ve yüreğimde umarsızca çarpan
Ve aklımı başımdan alan o bitimsiz gülüşün gibi seviyorum seni…

Bu gece sensizim
Aşka dair anlamını yitirmiş bozuk bir cümle gibi
Kör kütük şaşkın
Bulutların terk edip gittiği
Acemi bir yağmur damlası gibi
Kör kütük küskünüm sana…
Parmak uçlarımda yokluğun
Gülüşünün izini sürüyorum
Alelacele giderken unuttuğun küskün bir eşya
Ve ölüsü kıyıya vuran mülteci bir çocuk gibi
Okyanus ortasında bir başıma, çaresiz… Ve ellerinsiz bırakma beni
Bırakma… Çekip gitme… Gitme…
Gülüşünü, bakışını
Yüreğinin sıcağını alıp gitme… Gitme…
Kimsesiz aşkların buz kesmiş dağlarına
Kurumuş bir dal gibi yangınlar ortasına atma
Yokluğunla sınama
Fırtınada savrulan yavru serçe
Dalından düşen kuru bir yaprak gibi terk edip gitme
Gözlerime yakın dur
Gülüşünle sar sarmala
Yüreğinle kucakla beni…
Unutma…
İlacı bir yudum gülüşünde saklı olan
-ve giderken, yüreğimde şuursuzca açtığın- bir kurşun yarasıdır aşk…

Bu gece sensizim
Bir uçurum kenarı/ ustura ağzı
Ve alnıma dayalı bir namlu ucu gibi
Kör kütük bir intihar anıyım yine…
Parmak uçlarımda hüzünlü bir aşk şarkısı
Gülüşünün izini sürüyorum
Şiirler yazıyorum yokluğuna
Sensizlik makamında şarkılar söylüyorum
Şerefine kaldırıp
Yudum yudum içiyorum o bitimsiz gülüşünü senin
Gülüşün sevgilim
Gülüşün fena halde çarpıyor beni
-Gülüşün dudaklarında durduğu gibi durmuyor-
Başım dönüyor -n’olcak bu aşkımızın hali-
Aklım karışıyor, ayaklarım dolaşıyor birbirine
Tepemde saksı kadar bulut
Esrik çiçekler yağdırıyorum gülüşüne
Tut beni… Sevdasıklam düşmeden önce yere

Gülüşünle kör kütük sarhoşum yine…

Haziran-Temmuz 2015/ Savaş Karaduman