İşte sizlere, çocuklarınıza hoşlanmadıkları besinleri sevdirebilmeniz için yararlı ipuçları...
Çocuğunuz sütü sevmiyorsa:
Çocuğunuz süt içmeyi sevmiyorsa, onun sütünü nasıl içmeyi tercih ettiğini öğrenmeye çalışın. Çocuklar için sütün sıcaklığı, süt içmeyi sevebilmeleri için önemli bir etkendir.
Çocuğunuz sade sütü hiçbir şekilde tüketmemekte ısrarcıysa, içine şeker, çikolatalı karışımlar, kakao ve balın yanı sıra muz veya çilek püresi gibi sevdiği herhangi bir meyveyi ilave edebilirsiniz.
Sütü sevmeyen çocuklar için sütlü tatlılar hem hafif bir lezzet, hem de yeterli bir besin kaynağı olacaktır.
Süt sevmeyen çocuklar için bolca yoğurt veya peynir tüketimi gerekli besinlerin sağlanmasında yeterli olabilir.
Sütün besin değerini daha da arttırmak ve her seferinde sunuşu farklılaştırmak için çocuğunuzun sütüne çeşitli müsliler ilave edebilirsiniz. Bu sunum farklı kahvaltı seçenekleri sunmak için de idealdir.
Sütlü içecek hazırlamayı eğlenceli bir hale getirmek için çocuğunuzla birlikte milkshake hazırlayabilirsiniz. Milkshake kapaklı bir kavanoz içerisinde çalkalayarak hazırlandığı için, çocuğunuz bu işlemden keyif alacaktır.
Soğuk kış günlerinde hem içini ısıtması hem de ihtiyacı olan enerjiyi alması için çocuğunuza sıcak çikolata hazırlayabilirsiniz. Buna özellikle okul çağındaki çocuklar bayılacaktır.
Çocuğunuz et yemiyorsa:
Çocuklar genelde etin sinir veya yağ kısımlarından hoşlanmaz. Öncelikle pişireceğiniz etin iyi temizlenmiş olduğundan emin olmalısınız.
Bol çeşitli olan et tüketiminde, çocuğunuzu iyi tanımalısınız. Birçok çocuk eti haşlanmış sevmez. Haşladığınız eti çeşitli garnitürlerle fırınlayarak lezzetini farklılaştırabilirsiniz.
Çocuğunuz daha kokulu bir et olan koyun etini sevmiyor olabilir. Bir de dana etini deneyin.
Sade et yemeyi sevmeyen çocuklar için sebze veya baklagillerle hazırladığınız yemeğe kıyma yerine parça et ekleyerek pişirmeyi tercih edin.
Kırmızı et tüketmeyen çocuklar aynı proteini yumurta sarısından da alabilirler.
Makarnanın üzerine veya böreğin içine hazırlayacağınız bol domatesli, kuru veya taze otlarla çeşnilendireceğiniz etli soslar, etin yoğun olan tadını ve kokusunu gizleyeceği için çocuğunuza bu şekilde et yedirebilirsiniz.
Bütün eti iyice temizleyip ufak parçalar halinde servis edin. Böylece yemesi daha kolay hale geleceği için çocuğunuz eti sevebilir.
Pişirdiğiniz etin yumuşak olmasına dikkat edin. Çiğnemesi zor etler çocuğunuzu yoruyor olabilir.
Et yediğinde nasıl daha sağlıklı olacağını ve hızlı gelişeceğini ona anlatın. Onu et yemeye teşvik edin.
Eskilerin bir bildiği var! Tavuk etini sevmesi için, bunu eğlenceli bir hale getirin. Onunla “lades” oynayın!
Çocuğunuz tavuk eti sevmiyorsa, ona çekilmiş tavuk kıymasıyla yanına sevdiği garnitürleri de ekleyerek eğlenceli köfteler hazırlayın.
Çocuğunuz sebze yemiyorsa:
Çocuğunuz sebze yemekten hoşlanmıyorsa, sebzelerinizi etle ve salçalı pişirmeyi deneyin.
Çorbaların içine sebzeleri püre halinde ekleyebilirsiniz. Çocuğunuz sebzenin lezzetini büyük olasılıkla ayırt edemeyecektir.
Sebze yemeklerinizi yeterince pişirin. Fazla pişirme vitamin kaybına neden olur fakat çok az süre ile pişirince de sebzeler yeterince yumuşamaz, diri sebzeler de bazı çocuklara lezzetsiz gelebilir.
Çocuğunuz makarna veya pilav seviyorsa içine küp küp doğranmış sebzelerle renkli bir sunum hazırlayabilir ve böylece ona sebze yedirebilirsiniz.
Aynen çorbalar gibi soslarınızın içine de sebze püresi ekleyerek çocuğunuza gerekli besinleri tükettirebilirsiniz.
Sebzeyi haşladıktan sonra beşamel sos ve kaşarla fırınlayarak servis edebilirsiniz.
Sebzeleri püre haline getirip galeta unuyla kaplayabilir ve kroket şeklinde patateslerinin arasına koyup çocuğunuza yedirebilirsiniz.
Brokoli, havuç, karnıbahar ve brüksel lahanası gibi sebzeler haşlandıktan sonra salataların arasına eklenebilir. Yine bu sebzeler ve salata malzemeleri ile çocuğunuzun sevebileceği hayvan figürleri veya gülen insan yüzleri şeklinde sunumlar yapabilirsiniz.
Çocuğunuza sebzelerin yararı hakkında bilgiler veren renkli kitaplar okuyabilirsiniz.
Balkonunuzdaki saksılar içerisinde havuç, maydanoz, domates, biber gibi bitkileri birlikte yetiştirebilir ve onları kendi elleri ile toplamasına izin verip, mutfakta beraber basit yemekler hazırlayabilirsiniz.
Çocuğunuz meyve yemiyorsa:
Meyvelerin posasıyla birlikte suyunu çıkartabilirsiniz.
Ona meyve salataları hazırlayabilirsiniz.
Meyveleri soyarken kabuklarını farklı şekillerde kesin ve çocuğunuza kabuklardan basit şekiller yaptırın. Bu sırada ona meyvesini de yedirebilirsiniz.
Servisi hazırlarken yaratıcı olun ve meyve parçalarından onu heyecanlandıracak basit görsellikler hazırlayın. Farklı meyvelerle servisinizi renklendirin.
Yoğurdun içine küçük parçalar halinde doğranmış meyveleri çocuğunuz afiyetle yiyebilir.
Küçük parçalara böldüğünüz meyvelerin üzerine az erimiş çikolata veya pudra şekeri dökebilirsiniz.
Çocuğunuz taze meyveleri tüketmiyorsa ona kuru meyve yedirin veya meyvelerle yapabileceğiniz kompostoyu içirin.
Özellikle ekşi meyveleri red ediyorsa, onları bir miktar pudra şekeri ile birlikte blenderdan geçirebilirsiniz.
Meyveyi ona bir ödül olarak gösterin. Siz de meyve yiyin. Meyveyi kendi hayatınızda daha yaratıcı şekillerde konumlandırırsanız çocuğunuz da meyve yemek isteyecektir.
Yine renkli kitaplardan yararlanın. Meyve ağaçlarını tanıtan kitapları onunla paylaşın.
Mümkünse onunla birlikte bir meyve ağacı dikin ve ağaç hakkında onunla konuşun ve bakımını birlikte yapın.
Mümkünse onu sık sık bahçe, bağ gibi doğal ortamlara götürün, dalından koparttığı meyveyi daha büyük bir zevkle yiyecektir. Aynı şekilde semt pazarlarındaki taze meyve tezgahları ve pazarın hareketliliği hoşuna gidecek ve bunu oyunlarına yansıtacaktır.
Çocuğunuz çok fazla abur cubur tüketiyorsa:
Ona yaptırmak istediğiniz başka bir şey için abur cuburu ödül olarak konumlandırmayın.
Tatlı hazırlamaya zamanınız yoksa ballı yoğurda kurutulmuş meyvelerle hazırlanmış çeşitli müsliler ekleyebilirsiniz. Müslilerin lif oranı ve tahıl çeşitliliği yüksek olan yiyecekler olduğu için böylece çocuğunuzun aldığı lif miktarını da arttırmış olursunuz.
Müslilere yoğurt yerine süt veya meyve suyu ekleyebilirsiniz.
Okula giderken yanına ısrarla her gün meyve, kuru meyve, fındık, ceviz, badem gibi yiyecekler koyun ve abur cubur yerine onları yerse daha hızlı büyüyeceğinden bahsedin. Abur cubur yerine meyveyi yediği zaman onun büyüdüğünü söyleyerek motive edin.
Çocuğunuzdan abur cuburları asla saklamayın. Onları ulaşılmaz kılmak çocuğunuzun isteğini arttıracaktır.
Abur cuburları siz de tüketmeyin. Sizin alışkanlıklarınız ona örnek olacaktır. Evde abur cubur bulundurmamak onun diğer yiyeceklere yönelmesini sağlar.
Çok abur cubur tüketirse sağlığına zarar verebileceğini anlatın. Onu korkutmadan olabilecekleri onunla paylaşın. Çocuklarınız tahmin ettiğinizden daha duyarlı olacaktır.
Sevdiği abur cubur yerine başka bir gıda konumlandırın.
Evde hazırlanan her şey hazır abur cuburlardan daha sağlıklı olacaktır. Ona sevimli kalıplarla tatlı veya tuzlu kurabiyeler hazırlayın, yaratıcılığınızı kullanın. Aynı şekilde puding veya muhallebi ile değişik görselliklerde tatlılar ve meyveli pastalar hazırlayabilirsiniz.
Çocuğunuz cips, kraker ve benzeri ürünlere düşkünse ona ince, kıtır ve baharatlı kurabiyeler hazırlayın. İnce ince dilimlediğiniz ekmekleri zeytinyağı ve baharatlarla zenginleştirerek fırında kıtır hale getirin.
Çocuğunuz aşırı tuzlu ve yağlı abur cuburlar yerine fındık, fıstık, badem gibi daha yararlı kuru yemişlere yönlendirmeye çalışın.
Üzüm, kayısı, incir gibi kuru meyvelerle birlikte eğlenceli muffinler, kurabiyeler veya kekler pişirin. Böylece hem gıdaları tanıyıp, el becerisi gelişecek hem de kendine güveni artacaktır. Birlikte mutfakta zaman geçirmek ve hazırladığı yiyecekleri sevdikleri ile paylaşmaktan zevk alacaktır.
İncir ve kayısı gibi meyvesi kurutulan ağaçları, bitkileri ve ayçiçeği veya kabak çekirdeği gibi tohumu, çekirdeği yenen diğer bitkileri ona tanıtmaya çalışın. Yararlarından söz edin.