Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Türk ve İslam Tarihi ve İz Bırakanlar ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 19, 2013, 05:37:25 ÖS

Başlık: Fatih Sultan Mehmed’in Vefatı (3 Mayıs 1481)
Gönderen: Fatih - Kasım 19, 2013, 05:37:25 ÖS
Tarihimizin büyük devlet adamlarından ve hükümdarlarından biri olan Fatih Sultan Mehmed, 30 Mart 1432 tarihinde Edirne'de doğdu. Saruhan Sancağı'nın taht merkezi Manisa'da sancakbeyliği yaparken, 1444 yılında babası Sultan 2. Murad'ın tahttan feragati üzerine, on iki yaşında padişah oldu. Fakat genç padişah bir ânda birçok meseleyle uğraşmak zorunda kaldı. Balkanlarda fetholunan topraklar, Hristiyan âleminin yeniden harekete geçmesiyle kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Anadolu'da sağlanmış olan nisbî sükûn bozulduğundan, bazı kaleler Karamanoğulları'na terk edildi. Akabinde Bizans'ın elinde bulunan Osmanlı hanedanından Orhan Çelebi tahtı ele geçirmek üzere İstanbul'dan harekete geçti. Edirne'de ise, Osmanlı'nın kuruluşundan beri devam eden Çandarlı ailesinin nüfuzuna son vermek isteyen bazı devlet adamları, büyük bir mücadele başlatmıştı. Nihayet; Haçlı ordularının da harekete geçmesi üzerine, Manisa'da bulunan sâbık hükümdar 2. Murad, ısrarlar üzerine ordunun başına geçerek Varna'da büyük bir muzafferiyete imza attı ve yeniden Manisa'ya döndü.

Başşehir Edirne bir türlü gailelerden kurtulamıyordu. Yeniçerilerin başlattığı isyan, durumu daha da nazik hâle getirdiğinden, 2. Murad, Manisa'dan gelerek yeniden idareyi ele aldı ve genç padişahı Manisa'ya gönderdi. Ağustos 1444 ile Ağustos 1446 tarihleri arasındaki bu iki yıllık tecrübe Fatih Sultan Mehmed'in hayatında çok önemli bir safhayı temsil eder. Çandarlı ailesinin iktidarının kırılması, yeniçerilerin te'dip edilerek disiplinin sağlanması, faal bir gaza siyasetinin takip edilmesi ve her hâdisede çıbanbaşı olan Bizans'ın ortadan kaldırılması fikirleri hep bu dönemde husule gelmiş olmalıdır.

Fatih Sultan Mehmed, babasının 18 Şubat 1451 tarihinde vefatıyla on dokuz yaşında, ikinci defa Osmanlı Padişahı oldu. İlk döneminin tecrübeleriyle de yavaş yavaş düşüncelerini gerçekleştirmeye başladı. Anadolu'da asayişin sağlanması için gerekenler yapıldı, yeniçeriler yola getirildi ve İstanbul'un fethi için başlatılan çalışmalar fetihle nihayetlendi. Merkeziyetçi bir devlet fikrine inanan Fatih, Çandarlı ailesini bertaraf etti. Dönemindeki vezir-i âzamların çoğu kul kökenlidir. Cihanşümul hâkimiyet fikrine inandığından, İstanbul'un fethiyle kendisini Roma'nın da varisi görmüştür. O, dünyada tek devletin olması gerektiğini ve bunun merkezi için İstanbul'dan daha layık bir yerin olamayacağı kanaatini taşımakta idi. Saltanatı boyunca bu fikirleri gerçekleştirmek için büyük fütuhat hamleleri başlatmış, bütün Avrupa devletlerine karşı başlattığı mücadeleden galip çıkmıştır. Karamaoğulları ve Pontus Rum Devleti tarih sahnesinden silinmiş; Bosna ve Kırım alınmış, Karadeniz bir Türk gölü hâline gelmiş, Akkoyunlular bellerini doğrultamayacak hâle getirilmiş, Venedik'in gücü kırılmış, Cenevizliler ittifaka mecbur olmuştu. Egedeki adaların tamamı ve Akdeniz'deki bazı adalar da ele geçirilmişti. Bu sayede devletin toprakları fetihten sonra 964.000 km2 iken, yirmi sekiz yıl sonra harita temelinden değişmiş ve 2.214.000 km2'ye ulaşmıştır. Kara ve deniz kuvvetleri dünyanın en güçlü orduları hâline gelmiştir.

Fatih'in en son gerçekleştirmeyi düşlediği hayali, Roma'nın fethi idi. Buna hazırlık olmak üzere önceden Gedik Ahmet Paşa komutasındaki kuvvetleri İtalya'ya göndermiş, Otranto fethedilmiş ve ordu, Roma güzergâhında ilerlemeye başlamıştı. Son büyük seferine çıkan Fatih, 25 Nisan 1481 günü Topkapı Sarayı'ndan çıkarak Maltepe ile Gebze arasındaki Sultan Çayırı'na gelip otağını kurdu. Herhangi bir hastalığı yoktu. Fakat âniden rahatsızlandı ve 3 Mayıs günü öğleden sonra Hakk'ın rahmetine kavuştu. Ölümü hakkında en güçlü iddia, Venedik tarafından zehirlendiğidir. Daha önce de on dört defa suikast teşebbüsünde bulunulmuş; ancak Fatih bunlardan kurtulmuştu. Venedik, Fatih'in hususi hekimlerinden olan ve sonradan ihtidâ ederek Yakup ismini alan bir Yahudi'yi büyük vaatlerle ikna etmiş ve sultanı zehirletmiştir. Suikastı ve padişahın vefat haberini alan asker, galeyana gelerek Yakup Paşa'yı linç etmiştir. İstanbul'daki Venedik elçisi padişahın ölümünü "Büyük Kartal öldü." cümlesiyle ülkesine haber vermiştir. İtalya'da toplar atılıp günlerce şenlikler yapılmış, Papa bütün Avrupa kiliselerinde üç gün üç gece "şükür âyinleri" düzenletmiştir.

Fatih Sultan Mehmed gibi dünya tarihinin mühim şahsiyetlerinden birisinin 49 yaşında, ömrünün en verimli döneminde vefat etmesi, şüphesiz Türk-İslâm tarihinin de üzücü hâdiselerinden birisidir. Devleti nasıl idare ettiği, muvaffakiyetlerinin sebepleri ve daha sonraki Osmanlı Padişahları'nın da hassasiyetle uygulamaya çalıştıkları "teşkilât ve teşrifat" kanunnâmesi günümüzde de dikkate alınması gereken miraslarındandır.
Başlık: Ynt: Fatih Sultan Mehmed’in Vefatı (3 Mayıs 1481)
Gönderen: вαşκαп - Ekim 15, 2017, 04:46:40 ÖS
Emeğine Yüreğine Sağlık
Başlık: Ynt: Fatih Sultan Mehmed’in Vefatı (3 Mayıs 1481)
Gönderen: Özgür Kız - Eylül 30, 2018, 03:49:49 ÖS
(http://siirfm.org/Smileys/default/eys.gif)