Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» Web Ailem Dostuk Sevgi Forumları »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Paylaşmak İstediklerim ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 19, 2013, 06:05:01 ÖS

Başlık: Bilgisayar Başında Unutulan Çocuklar
Gönderen: Fatih - Kasım 19, 2013, 06:05:01 ÖS
(http://www.sizinti.com.tr/img/spotimg/403/5640.jpg)

Oyun; çocuğun yetişkinliğe ait rolleri öğrendiği bir okul, his dünyasına ait stres ve çatışmalarını çözdüğü bir tedavi ortamı, sosyal münasebetlerini geliştirdiği bir çevre ve zekâsını keskinleştirdiği bir zihin lâboratuvarıdır. Hayatın idamesinde hava ve su ne ise, çocuk için de oyun odur.

Çocukluğumuzu hatırlarsak; saklambaç, sek sek, körebe, yakar top, yedi kule gibi fizikî, sosyal ve zihnî kabiliyetleri geliştiren oyunlar oynardık. Kuralları kendimiz belirler, sorumluluk alır, genelde fizikî enerjiye dayalı olduğu için de, belli bir süre sonra oyuna son verir, eve geldiğimizde de tatlı bir yorgunlukla uykuya dalardık. Annebabamız da, bizim stresimizle ve yaptığımız yaramazlıklarla çok fazla uğraşmak zorunda kalmazdı. Gelişen teknoloji, birçok şeyde olduğu gibi çocukların oyun kültüründe de köklü bir değişmeye sebep oldu. Teknolojik ürünler, üretenlerin niyetine göre şekillendi ve üretilen oyunlar, çocukların dünyasına hâkim olmaya başladı. Çocuklarımızı her türlü dış tehlikeden koruma düşüncesiyle, "Aman, gözümüzün önünde olsunlar!" diyerek bilgisayar oyunlarıyla baş başa bıraktık. "Oyalansın, ben de şu işleri yapayım!" düşüncesiyle bilgisayar başına oturtulan çocuklar, zamanla bilgisayar oyunlarına bağımlı hâle geldiler. Çocuklarının bilgisayar kullanımını sınırlayamayan aileler, sanal dünyanın esiri hâline gelen çocuklarına bu tür oyunları bir süre sonra bütünüyle yasaklama yoluna giderek, işi daha da içinden çıkılmaz hâle getirdiler.

Peki, ne yapılmalı?
Evvelâ, "Çocuğumuz niçin saatlerce bilgisayar başında oyun oynuyor? Ne tür oyunları oynuyor? Oynama süreleri normal mi, yoksa bağımlılık seviyesinde mi?" sorularına cevaplar bularak, problemin kaynağı teşhis edilmeli, daha sonra da çözüm yolları aranmalıdır.

Çocuk neden saatlerce bilgisayar başında oyun oynar?
Elbette, her çocuk oyun oynamalıdır; bunu yasaklamak doğru değildir. Çocuk oyunla stresini atar, problem çözme gücünü geliştirir, sosyal maharetler ve şahsiyet kazanır. Peki, bütün bunlar, bilgisayar oyunlarıyla karşılanabilir mi? Tabiî ki karşılanamaz! O zaman çocuklar, neden saatlerce bilgisayar başında oyun oynarlar? Bunun sebepleri şu şekilde sıralanabilir:

 1. Oyunların muhtevası ve sürekli bir 'üst seviye' sunması, insan beyninde ciddi bir 'iş yapma' hissi oluşturmakta ve buna bağlı olarak beyinde dopamin molekülü salgılanmaktadır. Bu da zevk alma ve tatmin duygusuna yol açmaktadır. Bu haz alma ve tatmin duygusu, bir süre sonra oyunla irtibatlandırılarak daha da güçlenmekte ve bağımlılığa yol açabilmektedir.

2. İnternet üzerinden oynanan oyunlar, biyolojik olarak beyindeki dopamin miktarını artırırken, psikolojik olarak çeşitli problemlere sebep olabilmektedir. Oyunların temelini oluşturan 'seviye atlama' yani bir üst seviyeye geçme, çocuğu mutlu etmekte ve onun egosunu şişirmektedir. Bu da çocuğun sosyal hayatta elde edemediği saygınlığı, sanal ortamda elde edebilmesini sağlamakta ve çocuğu oyunda tutmaktadır.

3. Aslında çocuğumuz herhangi bir problemden kaçmak için kendini oyun ile oyalıyor olabilir. Annebaba kavgalarının bol olduğu huzursuz veya gergin aile ortamlarında çocuklar, oyun bağımlısı olmaya daha meyillidir.

4. Her yaşta ve her sosyal konumda farklı psikolojik problemler, oyun bağımlılığının sebebi olabilir. Gençler; aile veya okullarında bir fert olarak kabul ve saygı görmüyorlarsa, en azından kendilerini ispatlama ihtiyacı duyarlar.

5. Sosyal çevre de, oyun alışkanlıklarını belirleyebilmektedir. Çocuğun arkadaş çevresinde yaptığı sohbetler, oyun etrafında dönüyor ve çocuk, arkadaşlarına oyundaki başarılarıyla kendini ispatlamaya çalışıyor olabilir.

6. Hususen ergenlik çağındaki gençler; güven eksikliği yaşayabilmektedir. Bu durumda olanlar, arkadaşlarının onayını almaya çalışırken, annebabalarının beklentilerini karşılama konusunda isteksiz davranabilmektedir. Sosyal gelişmeleri açısından en yoğun dönemlerini yaşayan ergenler, kimlik inşasıyla uğraşmakta ve çeşitli kimlik denemelerinde bulunmaktadır. Bazı ergenler oynadıkları oyunlar vasıtasıyla, sahte kimlikler oluşturmakta ve bu kimlikleri bir süre sonra gerçek kimlikleriyle karıştırabilmektedir.

7. Ergenler beğenmediği özelliklerini, sanal dünyada değiştirebilme imkânı elde edebilmektedir. Sanal hayatında kimliğinden sıkılanlar, yeni bir kimlik oluşturup her şeye yeniden başlayabiliyor. İnternet ortamında kimliklerini gizleme ve istedikleri bir kimlikte görünme imkânına sahip olabilen ergenler, teknoloji sayesinde istediği kişiliğe bürünebiliyorlar. Hâlbuki bu dönem, eksiklikleri ile birlikte kendini kabul edebilme ve kişiliğini geliştirme dönemidir.

8. Sürekli olarak sahte kimlik kullanmak, çocuğu psikolojik olarak incitebilir ve kırılgan bir kişilik yapısına büründürebilir. İnterneti yoğun olarak kullanan ve internet bağımlılığının (patolojik/sağlıksız internet kullanımı) emarelerini göstermeye başlayanlar, internet ortamında sürekli olarak idealize ettikleri sanal kimliklerini, gerçek hayata taşımak ve o şekilde görünmek istemektedir. Bu durum ise, kişinin şahsiyetinde ciddi problemlere yol açabilmektedir. Neticede kimlik kazanma sürecinde zorlanan fertler, interneti gerçek hayatın mesuliyetlerinden ve asıl kimliklerinden kaçmaya vasıta olarak görmeye başlayabilmektedir.

9. Günümüzde, ergenler arasında internet yoluyla arkadaşlık kurma oldukça popüler hâle gelmiştir. Ergenler, internette oynadıkları oyunlar vasıtasıyla kurdukları iletişimlerde, kolaylıkla 'onay' ve 'kabul' elde edebilmektedir. Fakat bu hayatın gerçekleriyle çelişmektedir.

10. Bazı sanal oyunlar, kendi görünüşünden, kişiliğinden, hattâ annebabasından ve yaşadığı yerden memnun olmayanlara; istediği kişilik ve görünümde, dünyanın istediği yerinde, sanal bir ikinci hayat oluşturabilme ortamı sunmaktadır.

Çocuklarımızın bilgisayar oyunları bağımlısı olmasının bir sebebi de, acaba bizim onlarla oyun oynamamamız, onları kendi çevremizden uzaklaştırmamız olabilir mi? Bu konuyla alâkalı başımdan geçen bir hâdiseyi sizlerle paylaşmak isterim: "Geçen ay, ağabeylerimi ziyarete gittik. Sekiz yaşındaki yeğenim, dört amcası ve dört dayısından en çok beni sevdiğini söylemiş. Bu yeğenimle çok fazla vakit geçirmememe rağmen, niçin böyle söylediğini merak ettim. Cevap şaşırtıcıydı: 'O büyük olmasına rağmen bizim çocuk olmamıza bakmadan bizimle oyun oynuyor!"

Hangimiz çocuğumuzla az da olsa oyun oynayabiliyoruz? Zannımca dışarıda başka şeylerle çok fazla meşgul olurken, evde çocuklarımızı ihmal ettik. Çocuklar internet veya bilgisayar oyunları yerine sizinle birlikte zevkle oynayabilecekleri bir oyunu tercih ederler. Yeter ki onu oyalamak için değil, onunla gerçekten oynamak için birlikte olun.

Oyundan bağımlılığa...
Eğer sosyal, psikolojik ve fizikî bakımdan olumsuz etkilendiği hâlde, çocuğumuz bilgisayar başından ayrılamıyorsa 'bağımlı' demektir. Okula gidemiyor veya geç gidiyorsa, derslerindeki başarısında bir gerileme varsa, okuldan gelir gelmez veya yataktan kalkar kalkmaz bilgisayarını açıyorsa, omurga şikâyetleri belirdiyse, beslenme alışkanlıkları değiştiyse, bilgisayarın başından kaldırıldığında sinirli ve gergin oluyorsa, çocuğumuz sanal dünyanın esiri hâline gelmiştir.

Yapılan araştırmalarda, çok fazla bilgisayar oyunu oynayan çocukların hayata karşı duyarsızlaştıkları, oyun kahramanlarının hayatlarıyla gerçek hayat arasındaki farkları anlamakta zorlandıkları; arkadaşlık, dostluk, paylaşım gibi duygulardan uzak yaşadıkları; uzun süre odaya kapanıp, bilgisayar başında vakit geçirdikleri için aile tecrübesi, problem çözme gücü, gerçek hayatın problemlerini idrak etme gibi hususlardan mahrum kaldıkları görülmüştür. Ayrıca bilgisayar karşısında sadece parmakları ve gözlerini kullandıkları, gerçek hayattaki oyunlarda olduğu gibi fizikî hiçbir gücü kullanmadıkları için, çocukların vücut gelişimlerinin aksadığı, enerjilerini atamayıp, sinirli ve gergin bir yapıya büründükleri, dengesiz beslenme ve kilo problemleri yaşadıkları, dolayısıyla bütün bunların ciddi fizikî gelişim ve sağlık problemlerine sebep olduğu gözlenmiştir.

Tedavisi nedir?
Gerçek hayat, yaşatma, yardımlaşma ve fedakârlık üzerine kurulu olmasına rağmen, maalesef sanal oyunların birçoğu, çocuklarımıza bu değerlerin tam tersini aşılamaktadır. Vurma, kırma ve öldürme gibi şiddetin her türlüsü, çocuğumuzun gerçek hayatta şiddeti normal karşılar hâle gelmesine ve gerçek değerlerden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Bu kaotik ortam da, çocuğumuzun evden/elden gitmesine zemin hazırlamaktadır.
Neler yapılabilir?

1. Eğer çocuğumuz ileri düzeyde bağımlılık yaşıyorsa, mutlaka bir uzmandan destek almalıyız.
2. Unutmamalıyız ki, en basit ve tesirsiz çözüm, yasaklamaktır. Üstelik bu, problemleri daha da içinden çıkılmaz hâle getirmekte, çocuk ve aileyi bir çatışma içine sürükleyebilmektedir. Bundan dolayı çocuğumuzun 'kontrollü bir şekilde' oyun oynamasına izin verebiliriz. Belli saatlerde oyun oynamasını ve zamanla bu saatleri daha da azaltmasını sağlayabiliriz. Oyun ve internet bağımlılığı diğer bağımlılıklardan farklı olarak çok sinsi ilerlediğinden, tedavisi de, ona göre kademeli olmalıdır.
3. Öncelikle çocuğumuzun internet ve bilgisayar başında niçin bu kadar fazla zaman geçirdiğinin gerçek sebebini araştırarak, bunu ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Aksi takdirde internet ve bilgisayarı yasaklamak netice vermez.
4. Çocuğumuzla birlikte internet ve bilgisayar kullanımı ile alâkalı ortak kararlar almalı ve bunları kararlı bir şekilde uygulamalıyız.
5. Evdeki bilgisayarı çocuğumuzun odasından çıkarıp, ortak kullanım alanlarına koymalıyız.
6. Spor yapması hususunda teşvik etmeliyiz.
7. Yeni sosyal kabiliyetler kazanması için çeşitli fırsatlar sunmalıyız.
8. Sanal oyunlar yerine, birlikte gerçek faaliyetlerde bulunmalıyız.
9. Çocuğumuzun uygun arkadaşlıklar kurmasını desteklemeli ve arkadaşlarıyla vakit geçirmesini teşvik etmeliyiz.
10. Çocuklarımızın internet tecrübelerini bizimle paylaşmalarını teşvik etmeliyiz.
11. Çocuklarımıza sadece internet ortamında tanışmaya dayalı arkadaşlıklar kurmamalarını tavsiye etmeliyiz.
12. Güvenli internet, ebeveyn gözetiminin yerine geçecek değil, onu bütünleyecek bir denetim mekanizmasıdır. Bu sebeple güvenli internetin yanında, internet ve oyun filtreleme araçlarını da kullanmalıyız.
13. Bilhassa her mahalle veya sitede, çocukların oyun oynayabilecekleri güvenli oyun mekânları oluşturulmalıdır.
14. Çocuğumuzun mânevî dünyasını sürekli besleyecek bir çevre hazırlayarak, sağlam bir karakter ve şahsiyet kazanmasına yardımcı olmalıyız.
15. Bir gemi için dümen ne ise, insan için de irade odur. Bu sebeple çocuğumuza irade eğitimi vermeliyiz. "Bugün internete girmeyeceğim, oyun oynamayacağım." diyen bir çocuk, bunu uyguladığı takdirde, iradesinin arkasında durmanın hazzını yaşayacaktır.

Netice itibarıyla bu problemin hâlli, teknolojiye karşı çıkmakla mümkün değildir. Asıl mesele, teknolojik ürünlere hâkim olma ve onları hayırda kullanma meselesidir. Bu sayede bu ürünlerin menfî tesirleri azaltılmış, faydaları artırılmış olacaktır. Bununla birlikte bu teknolojik buluş ve gelişmelerin birer nimet olduğu da unutulmamalıdır. Nimet, şükür ister; şükür ise, nimeti ziyadeleştirir. Bu da ancak Cenabı Hakk'ın emir ve yasaklarına uyarak, onları helâl dairesinde kullanmakla mümkündür. Aksi takdirde maksadın aksi ile tokat yemek muhtemeldir. Hele bu tokat, çocuklarımızın elden gitmesini netice verirse, cezası da şiddetli olacaktır. Bu yüzden devrin en büyük nimetlerinden biri olan internet ve bilgisayarı, yerli yerinde kullanmak konusunda gerekli hassasiyeti göstermeliyiz.

Kaynaklar
 Gülen, M. Fethullah, Bilgisayar Oyunları ve İnternetin Zararları, www.herkul.org (http://www.herkul.org), yayın tarihi: 07.12.2009.
 Bediüzzaman Said Nursî, Şualar, s. 367.
 Sherry, J. L. (2001a). The effects of violent video games on aggression : A metaanalysis.
 Human Communication Research, 27, 409432.
 Sherry, J. L., & Bowman, N. D. (2008). Computer games and child development. In P.
 Valkenburg (Ed). International Encyclopedia of Communication. Oxford: Blackwell.
 Wan, C. & Chiou, W. (2007). The motivations of adolescents who are addicted to online games: A cognitive perspective, Adolescence, 42, 179197.
 Yee, N. (2007). Motivations for Play in Online Games. CyberPsychology and Behavior, 9, 772775.
 Durkin, K. (2006). Game play and adolescents' development. In P. Vorderer & J. Bryant (Eds.), Playing video games: Motives, responses, and consequences (pp. 415428).
Başlık: Ynt: Bilgisayar Başında Unutulan Çocuklar
Gönderen: Kuskün Çiçek - Şubat 24, 2017, 04:26:56 ÖS
 eys bravoo bravoo