Şiir Fm | Şiirler | Şairler | Sesli Şiirler | Aşk Şiirleri | Fon Müzikleri | İbretlik Sesli Hikayeler

»»-(¯`v´¯)-» İslami Dini ve Türk Tarihi »»-(¯`v´¯)-» => ..:: Dini Bilgiler ::.. => Konuyu başlatan: Fatih - Kasım 19, 2013, 11:40:03 ÖS

Başlık: İmam-ı Mâlik Hazretleri
Gönderen: Fatih - Kasım 19, 2013, 11:40:03 ÖS
İmam-ı Mâlik Hazretleri İslâm dünyasında yaygın olan dört mezhepten birisinin imamıdır. Müessisi olduğu Maliki mezhebi daha ziyade Kuzey Afrika ve Endülüs’te yayılmıştır.

İmam-ı Mâlik Hazretlerinin soyu aslen Yemen’e dayanmaktadır. Zamanın Yemen valisinin zulmünden kaçan dedesi Medine’ye hicret etmiştir. İbni Hacer el-Askalâni el-İsâbe isimli meşhur eserinde dedesi Mâlik ibni Ebi Amir’i sahabe-i kirâm arasında zikretmiştir. Daha başka kaynaklarda Ebu Amir’in (ra) Bedir savaşı haricindeki savaşlara katıldığı da bildirilmektedir.

İmam-ı Mâlik (ra) genel kabule göre Hicri 93 yılında Medine’de doğmuştur. Hazreti İmam daha çok küçük yaşlarda Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyerek hıfzını tamamlamıştır. Kur’ân’ı ezberledikten sonra hadis ezberine koyulmuş ve bunun için birçok alimden hadis dersi almıştır. İmam-ı Mâlik (ra), Efendimiz’in (Sallallâhu aleyhi ve sellem) köyünden hiç ayrılmamıştır. Ahmed bin Hanbel ve İmam-ı Şafii gibi ilim için farklı İslam beldelerine seferler tertip etmemiştir; bunda da onun, İslâmı doğru olarak öğrenebileceği ilim adamlarını Medine’de bulabilmesi önemli rol oynamıştır. İmam-ı Malik (ra) pekçok alimden ders almıştır. Bunların başında da onun hem dünyevî hem de uhrevî hayatında büyük tesiri olan Hazreti Ömer’in oğlu Abdullah’ın (ra) azadlı kölesi Nâfi Mevlâ ibni Ömer, Abdurrahman bin Hürmüz ve İbni Şihâb ez-Zührî’yi sayabiliriz. İmam-ı Mâlik fıkıh ilmini de Hocası Rebîa ibni Abdurrahman’dan almıştır. Hz İmam aynı zamanda Cafer-i Sâdık’ın (ra) da derslerini kaçırmamıştır. İmam-ı Mâlik Hazretlerinin kaynağa yakın bir zamanda neşet etmesi onun için büyük bir fırsat olmuştur. O, bu abide şahısların her birinde İslâm’ı daha güzel görmüş ve onlardan izlenimlerini de hayatına aksettirmeye çalışmıştır. O, Hz Cafer-i Sâdık’ta takvayı duymuş, Hz Ömer’in oğlu Abdullah’ın (ra) azadlısı Nâfi’de de Hazreti Ömer’den sirayet eden ciddiyeti iliklerine kadar hissetmiştir. Kendi ifadesi ile Cafer-i Sâdık öyle bir insandır ki, yanında Efendimiz (Sallallâhu aleyhi ve sellem)  anıldığı zaman sararıp-solardı. Çünkü Cafer-i Sâdık O’nun (Sallallâhu aleyhi ve sellem) torunu idi. İşte bütün bunlar Hazreti İmamı Allah Rasülü’nün (Sallallâhu aleyhi ve sellem) aşığı yapmıştı.

İmam-ı Mâlik (ra) Medine’de kaldığı onca zamana rağmen bir kez olsun Efendimiz’in (Sallallâhu aleyhi ve sellem) köyünde bineğe binmemiştir. Kendisine niçin böyle yaptığını soranlara “Rica ederim ben nasıl Allah Rasülü’nün (Sallallâhu aleyhi ve sellem) köyünde merkebe binerim?” diye cevap vermiştir. Birgün yine hadis aldığı hocalarından Zünâd’ı hadis takrir ederken görmüş fakat hadis aşığı bu insan halkaya oturmamıştı. Kendisine nedeni sorulduğu zaman “Allah Rasülü’nün (Sallallâhu aleyhi ve sellem) sözlerini abdestsiz olarak dinlemek istemedim” demiştir. İmam-ı Mâlik mukarrebîndendi ve seviyesinin gereğini yapmıştı; bize düşen iktidarımız dahilinde Allah’ın mukarreb kullarına benzemeye çalışmaktır.

İmam-ı Mâlik (ra) muallimlik hayatı boyunca hep Mescid-i Nebevi’de derslerine devam etmiş, Hazreti Ömer’in (ra) ders anlatırken oturduğu yeri kendisine ders mekanı ittihaz etmiş ve mesken olarak ta Abdullah bin Mesud’un evini tutmuştur. Görüldüğü üzere bu yüce insan, her şeyi ile Efendiler Efendisine (Sallallâhu aleyhi ve sellem) yakınlığın yollarını araştırmış ve yaşantısı ile hep O’na (Sallallâhu aleyhi ve sellem) benzemeye çalışmıştır. Hazreti Mâlik bin Enes (ra) Medine’de geçen ömrü boyunca hep “Acaba Efendiler Efendisi’ni (Sallallâhu aleyhi ve sellem)  daha iyi nasıl duyabilirim?” hissiyle yanıp kebab olmuştur.
Başlık: Ynt: İmam-ı Mâlik Hazretleri
Gönderen: Özgür Kız - Mart 25, 2016, 05:05:53 ÖS
(http://siirfm.org/Smileys/default/cgp.gif)